KYF’lerdeki MAHZURLU GELİRLERİN ARINDIRILMASINA İLİŞKİN BİR ÖNERİ
Gerek fıkıh âlimlerinin görüşleri gerekse standart yapıcı kuruluşların görüşleri, esas faaliyet alanları meşru olan ancak mevzuat gereği ve/veya faaliyetlerini devam ettirme zorunluluğundan kaynaklanan istisnai durumlar nedeniyle fıkhî kaidelere uygun olmayan işlemlerden gelir elde eden şirketlere ait pay senedi kazançlarından mahzurlu kazançların arındırılması gerektiği yönündedir.37 Nitekim fıkhî açıdan uygun olmayan yollardan elde edilen hakların sahiplerine geri teslim edilmesi, teslim edilmesi mümkün olmayan durumlarda ise kamu hazinesine aktarılması ya da ihtiyaç sahiplerine sarf edilmesi gerektiği belirtilmiştir.38 Bu bağlamda, TKBB Danışma Kurulu tarafından da ortak olunan şirketin fıkhî açıdan uygun olmayan gelirleri belirlenen eşik değerlerinin altında kaldığı takdirde, şirkete ait pay senedi alım-satımlarından elde edilen mahzurlu kazanca ilişkin arındırılması gereken miktarın; hiçbir şekilde yararlanılmadan fıkhî kaidelere uygun eğitim, sağlık, bayındırlık, yoksullara yardım vb. gibi hayır hizmetlerine sarf edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mevcut durumda, katılım finans esasları doğrultusunda doğrudan hisse alım-satımı yapan yatırımcılar, bilanço dönemleri itibarıyla şirketler tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) açıklanan arındırma oranları üzerinden, kazançlarından mahzurlu kısımları arındırabilmektedirler. Ancak portföy yönetim şirketleri (PYŞ) ve/veya emeklilik şirketleri, yönettikleri KYF’lerde arındırma işlemi yapmamakta ve/veya arındırılması gereken mahzurlu kazanç tutarını açıklamamaktadır. Bu nedenle, KYF portföylerinde alım-satımı yapılan hisse senetlerinin takibinin zor olması nedeniyle, yatırımcılar tarafından arındırma oranı hesaplanamamakta, dolayısıyla mahzurlu kazançlar arındırılamamaktadır. Bu bağlamda, KYF gelirlerinden arındırılması gereken mahzurlu kazanç tutarının, fon yöneticileri (PYŞ, emeklilik şirketleri) tarafından yapılması önem arz etmektedir.
Bu çerçevede, Şekil 4’te fon yöneticileri tarafından KYF portföylerinde oluşan mahzurlu kazançların arındırılarak sosyal yardım faaliyetlerine aktarılması doğrultusunda bir öneri sunulmuştur. Bir önceki bölümde incelenen KYF’lerden arındırılması gereken mahzurlu kazanç tutarları dikkate alındığında; bu tutarların, münferit hareketlerden ziyade belirli bir havuzda toplandığı takdirde deprem fonu, yardım fonu veya Afet İmar Fonu gibi çeşitli yardım fonlarına aktarılmasının daha verimli olabileceği düşünülmektedir. Buradaki önemli husus, KYF’lerdeki arındırma işleminin yatırımcı tercihine bırakılmasıdır. Nitekim KYF’lere yatırım yapmak isteyen bir yatırımcı; arındırması gereken mahzurlu kazancını farklı şekilde değerlendirmek isteyebilir veya konvansiyonel yatırım anlayışıyla yatırım yapmış olabilir. Bu bağlamda; KYF’lere yatırım yapmak isteyen yatırımcılara, farkındalık ve teyit amacıyla hem fona giriş hem de fondan çıkışta iki defa tercihi sorulmalıdır. Tercihini mahzurlu kazançlarının KYF yönetimi tarafından arındırılması yönünde kullanan yatırımcılardan elde edilen gelirler, bir arındırma havuzunda toplanarak periyodik olarak sosyal yardım faaliyetlerine aktarılmalıdır. Fon yöneticisi şirket, tercih sorgulama formunda arındırma oranını ve mahzurlu kazanç tutarını yatırımcıya belirtmelidir. Bu sayede, tercihini olumsuz yönde kullanarak arındırma işlemini kendisi yapmak isteyen yatırımcı için fon yöneticisinin tercih sorgulama formunda sunmuş olduğu mahzurlu kazanç tutarı gösterge niteliği taşıyacaktır.
1) Yatırımcılar, PYŞ üzerinden katılım-esaslı yatırım fonuna yatırım yapar ve/veya emeklilik şirketi üzerinden katılım-esaslı bireysel emeklilik sistemine katılırlar. Fon yöneticisi PYŞ ve/veya emeklilik şirketi, yatırımcının katılmak istediği fonlarda hisse senedi bulunması halinde, yatırımcıya mahzurlu gelirlerin arındırma yapılıpyapılmaması hususunda tercihini sorar. İlk adımdaki tercih sorgulamasının bağlayıcılığı yoktur. Zira ilk tercih sorgulaması farkındalık veya ön izlenim için yapılacaktır.
2) Yatırımcı, katılım-esaslı yatırım fonundan ve/veya bireysel emeklilik sisteminden çıkış yapmak için emir iletiminde ve/veya başvuruda bulunur. Fondan çıkış yapmak isteyen yatırımcıya, emir iletimi ve/veya başvuru sırasında teyit amaçlı olarak mahzurlu gelirlerin arındırma yapılıp-yapılmaması hususunda tercihi sorulur. İkinci adımdaki bu tercih sorgulaması bağlayıcı niteliktedir. Yatırımcı tercihine istinaden, mahzurlu gelirler arındırılarak ya da arındırılmaksızın yatırımcılara aktarılarak çıkış işlemi tamamlanır.
3) Yatırımcı, mahzurlu kazançlarının arındırılmasını isterse, PYŞ ve/veya emeklilik şirketi tarafından, yatırımcı gelirlerinden mahzurlu kazançlar arındırılarak arındırma havuzuna aktarılır.
4) Arındırma havuzunda biriken fon, konjonktürel fayda göz önünde bulundurularak periyodik olarak afet, deprem veya diğer yardım faaliyetlerine aktarılır.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
KYF portföylerinde bulunan hisse senetlerinden doğan mahzurlu gelirlerin arındırılması fıkhî açıdan önemli bir husustur. Doğrudan pay senedi yatırımlarında, belirlenen fıkhî kaideler çerçevesinde arındırma yapabilmek mümkünken; KYF’ler üzerinde yapılan dolaylı yatırımlarda, mahzurlu gelirlerin elden çıkarılmasına ilişkin fon yöneticileri tarafından herhangi bilgilendirme ve/veya arındırma yapılmamaktadır. KYF’lerin portföylerinde, hangi hisse senedini ne oranda alıp-sattıklarına ilişkin bilgiye ulaşılamadığından dolayı katılım finans esasları doğrultusunda yatırım yapan yatırımcılar arındırması gereken mahzurlu kazançlarını hesaplayamamaktadırlar.
Malezya’da İslami yatırım fonlarının yöneticileri, arındırma işlemini bizatihi yapmasalar da yatırımcılara arındırmaları gereken mahzurlu gelir oranının bilgisini sunmaktadırlar. Öte yandan Singapur’da İslami yatırım fonlarının yöneticileri, yatırımcılar adına mahzurlu gelirlerin arındırılması hususunda sorumlu tutulmuşlardır.
Bu çalışmada KYF’lerde oluşan mahzurlu gelirlerin, yatırımcı tercihi doğrultusunda KYF yöneticileri tarafından arındırılması gerektiği önerilmiştir. Bu öneri ne Malezya ne de Singapur’daki uygulama örnekleriyle tam olarak benzeşmemektedir. Yapılan öneriye göre KYF yöneticileri, yatırımcı tercihine istinaden, mahzurlu gelirlerin arındırılması işlemlerini yatırımcılar adına gerçekleştirebilmektedirler. Bu durumun, arındırma işlemleriyle uğraşmak istemeyen yatırımcıya kolaylık sağlayacağı düşünülmektedir. Öte yandan, KYF’lerde oluşan mahzurlu gelirlerin arındırılması hususu yatırımcı tercihine bağlı olduğundan dolayı KYF yöneticileri sorumlu tutulmamıştır. Böylece, katılım-esaslı yatırım yapmak isteyen yatırımcıların yanı sıra sadece getiri beklentisiyle yatırım yapan yatırımcıların da fonda kalmaları sağlanmış olacaktır. Bununla birlikte, mahzurlu kazançlarını münferiden arındırmak isteyen yatırımcılar için de KYF yöneticileri tarafından, yatırımcılara, arındırmaları gereken mahzurlu gelir tutarı ve oranı kapsamında bilgi edinme hakkı tanınmış olacaktır.
Yapılan hesaplamaya göre; 2023 yılbaşı itibarıyla, 371,6 milyon TL değerindeki mahzurlu gelirin KYF gelirlerinden arındırılması gerekmektedir. KYF varlık büyüme hızı özellikle ekonomik konjonktüre paralel olarak KYF portföylerindeki hisse senedi varlıklarının büyüme hızı- ve getirileri dikkate alındığında, önümüzdeki süreçte KYF portföylerinde çok daha yüksek miktarlarda mahzurlu gelir oluşacağı düşünülmektedir. Bu doğrultuda çalışmada, KYF’ler tarafından arındırılan mahzurlu gelirlerin periyodik olarak deprem fonu, yardım fonu veya Afet İmar Fonu gibi çeşitli sosyal yardım fonlarına aktarılması önerilmiştir. KYF’lerdeki mahzurlu gelirlerin potansiyel miktarı dikkate alındığında bu tutarların, münferit hareketlerden ziyade bir arındırma havuzunda toplanarak toplum faydasına kullanılmasının daha verimli olabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte, sosyal yardım harcamalarına ilişkin kamu bütçesini de olumlu yönde etkileyeceği değerlendirilmektedir.
Nurullah TIRMAN & İbrahim KEÇECİ
(Bu metin makaleden alıntıdır. Makalenin tamamına erişmek için kaynaktaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.)
Kaynak: Dergi Park
Görsel Kaynak: Blog X-Plor