Anasayfa Temel Kavramlar Sosyal Piyasa Ekonomisi Konsepti

Sosyal Piyasa Ekonomisi Konsepti

by

Alman ekonomist Walter Eucken 20. yy’ın ilk yarısında insan onuruna yaraşır yeni bir “rekabet sistemi” tasarısı hazırladı. Eucken “Ekonomi Politikasının İlkeleri” (ölümünden sonra 1952’de yayımlandı) adlı eserinde bu rekabet sisteminin yönlendirici ilkelerini tespit etmektedir. Özellikle de sistemi oluşturan ve düzenleyen yedi ilkeden bahseder. Ayrıca bu ilkelerin kesinlikle birbirine bağlı olduklarına ve “sistemlerin birbirine bağımlılıklarına” işaret etmektedir.

Eucken’e göre rekabet sisteminin temel ilkesi işleyen bir ücret sistemidir. Bu ilkeye göre önce ekonomi politikasıyla ilgili çeşitli önlemlerden – örn. devlet sübvansiyonlarından, zorunlu devlet tekellerinin oluşturulması, genel fiyat dondurma, ithalat yasağı vb. gibi – kaçınılmalıdır. Bunun ötesinde Eucken tam rekabetin ideal şekline mümkün olduğunca benzeyen bir piyasa sistemi tesis etmeyi hedefleyen aktif bir sistem politikası talep etmektedir. Çünkü ancak serbestçe oluşan fiyatlar arz ve talebi yansıttıkları takdirde bir ekonomideki yönetim problemi memnun edici şekilde çözülebilir. Fiyat sisteminin işlemesi için ayrıca kur istikrarı da gereklidir. Bu nedenle Eucken kur politikasının önceliğinden bahsetmiştir. Kur istikrarı olmadan değişen fiyatlar arz ve talep şartları için sinyal işlevlerini yitirirler. Açık pazarlar da işleyen rekabetin temel bir şartıdır, çünkü açık pazar tekellerin oluşmasını önler ve rekabet sistemini istikrara kavuşturur. Eucken hem dışa hem de içe yönelik açıklık talep etmektedir. Hem ulusal piyasalarda rekabet hem de yabancı ülkelerle serbest ticaret aynı oranda önemlidir.

Rekabet sisteminde özel mülkiyet birçok nedenden dolayı önemlidir: Özel mülkiyet bir taraftan etkin bir yönetim için bir teşvik, diğer taraftan da ulusal ekonomi çerçevesinde tasarruf gücü ve tasarruf özgürlüğü ifade eder. Özel mülkiyet böylece piyasa aktörlerinin ekonomik bağımsızlığını garanti eder. Sözleşme özgürlüğünü de aynen özel mülkiyet gibi rekabet için bir ön şart olarak anlamak gerekir. Piyasa aktörleri, dışarıdan herhangi bir kısıtlama olmaksızın piyasa sözleşmelerini yapabilme özgürlüğüne sahip olmalıdırlar. Tabii ki bu sözleşme özgürlüğü sınırlıdır, dolayısıyla da rekabet sistemini olumsuz etkilemek veya ortadan kaldırmak için suiistimal edilmesi mümkün değildir. Ayrıca Eucken sorumluluk ilkesine büyük önem vermektedir. Ancak sözleşmelerinden sorumlu tutulabilecek piyasa aktörleri sorumlu davranacaktır.

Eucken çalışmasının sonunda ekonomi politikasının değişmezlerinin önemini vurgular. Bu değişmezlik ekonomi politikasıyla ilgili mevcut şartlara bir güven oluşturur ve böylece rekabette bulunan firmalar için uzun vadeli bir planlama anlayışına teminat verir. Piyasa ekonomisinin bütün bu temel ilkeleri Eucken’e göre yalnız önemli değil, aynı zamanda birbirine bağlıdır. Walter Eucken piyasa ekonomisini oluşturan ilkelerin yanında rekabet sistemin oluşturulmasının ardından bu sistemin varlığını sağlamak için dikkate alınması gereken düzenleyici dört ilkeyi ön plana çıkarmıştır. Tekelcilik problemine karşı koymak için düzenleyici ilkelerin en önemlisi rekabet politikasıdır. İlave düzenleyici ilkeler, piyasa başarısızlığının mevcut olduğu özel alanlara dayanmaktadırlar. Gelir politikası sadece sınırlı çerçevede gerçekleşmeli ve bütün insanlara asgari bir yaşam standardı garanti etmelidir. Buna karşın gelir dağılımının önemli ölçüde piyasa tarafından koordine edilmesi gerektiği söylenmektedir. Harici etkilerin ise “kesin tespit edilebilen durumlarda” devletin müdahalesiyle kendine mal edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Eğer ayrıca iş piyasasındaki arzın norm dışı bir davranışı söz konusu olursa, burada da bir devlet müdahalesinin gerekli olduğu belirtiliyor. Düzenleyici ilkeler ilk bakışta piyasa süreçlerine devletin müdahale yolunu açarken, Eucken gerçekte piyasa ekonomisinin kurucu sistem ilkelerinin sıkı sıkıya uygulanmasına özel bir önem vermektedir.

Son olarak da Eucken’e göre “sistemlerin birbirine bağımlılıklarına işaret etmek gerekir. Eucken bununla bir toplumun ekonomik, siyasi ve hukuksal alt sisteminin karşılıklı olarak birbirine bağımlılığını kastetmektedir. Böylece Eucken’in ilkelerine dayanılarak ulaşılan “Sosyal Piyasa Ekonomisi” (kendisi bu kavramı henüz kullanmamıştır) demokrasi sayesinde siyasi alanda hukuk devleti ilkesi olarak da desteklenmiş olmak zorundadır. Bu ilkelerle birlikte Walter Eucken şimdiki ekonomi politikasının analizi için iyi bir örnek oluşturmuştur. Ama bu örnek küreselleşme çağındaki günümüz şartlarına uyarlanmak zorundadır.

Kaynak: Sosyal Piyasa Ekonomisi ve İslam’daki Algılanışı

 

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun