Yüksek dini ilimlerin öğretildiği mekanlar olarak mescitler/ camiler ve hanlar ile ilkokul seviyesinde hizmet veren mektepler ve küttâblar dışında dini ilimlerden ayrı olarak tıp, astronomi gibi ilimlerin uygulamalı olarak yapıldığı rasathaneler, hastaneler, kütüphaneler ve beytü’l-hikme de İslam eğitim geleneği açısından önemli kurumlardır. Ders mekânı, dersin yapıldığı yer anlamına gelen medreseler, mescid mescit-han medrese şeklindeki bir gelişimin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Hayırseverlerin yardımlarıyla varlığını sürdüren söz konusu eğitim kurumları, vakıfların kurulması ve böylece de varlıklarını yardım edenlerden bağımsız bir şekilde devam ettirmeleriyle medrese sistemi mümkün hale gelmiştir.
Her ne kadar medreseler ortaya çıkmaya başladıktan sonra da Doğu İslam dünyasında camiler, eğitim mekânı olma işlevini sürdürse de medreselerin varlığından söz edilemeyen Batı İslam dünyasında, Endülüs’te dersler camilerde yapılmaya devam etmiştir.
Elinizdeki metin, şimdiye kadar tam bir tarihinin bile yazılmadığı altı yüzyıllık Osmanlı döneminin eğitim ihtiyacını karşılayan bir kurumun, Medreselerin Eğitim, Yönetim ve Finans yapısını anlamaya çalışan tebliğlerden oluşmaktadır.
Kaynak: Mahya Yayınları