10/16. yüzyıldaki İslam iktisat düşüncesi ve kurumlarının incelendiği çalışma temel olarak İslam’ın merkezî bölgeleri üzerinde hüküm sürmüş olan yönetimlerin iktisadi kurumlarıdır.
İslam İktisat Tarihi serisinin ikinci kitabı olan çalışma, İslam iktisat düşüncesini beş temel alanda incelemektedir: piyasa ve fiyatlama, merkantilizm, para, harâc arazileri ve toprak mülkiyeti hakkı ile vakıf ve para vakfı tartışmaları. Ayrıca bu dönemde üretilen ve geçmişteki İslam iktisat düşüncesinin en önemli kaynakları olan kamu maliyesi, hisbe, siyaset-i şer’iyye çalışmalarının analitik bir incelemesi sunulmaktadır. Zaman zaman dönemin Müslüman ilim adamları ile onların selefleri arasında olduğu gibi, Müslüman ilim adamlarının çağdaşları Batılı düşünürler ile aralarında bir değerlendirme ve karşılaştırma yapmaktadır. Kitap, 10/16.yüzyıldaki İslam iktisat düşüncesi ve kurumlarının genel bir görüntüsüne yer verilmesinin yansıra, İslam iktisadi düşünce tarihi literatürüne de katkı sağlamaktadır.
Modern dönemde İslam iktisat düşüncesi çalışmalarının başlamasının üzerinden 75 yıldan fazla zaman geçti. Fakat bu çalışmalar 15. yüzyıl (Hicri 9. yüzyıl) sonrasındaki dönemi kapsamamaktadır. Bu çalışma, 16. yüzyıla denk gelen Hicri 10. yüzyıldaki İslam iktisat düşüncesini araştırmaya yönelik bir çabadır. Bu dönem, dünya tarihinde büyük bir öneme sahiptir. 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa’nın çeşitli bölgelerini hâkimiyeti altına aldı ve Mısır’ın iki buçuk yüzyıllık köklü Memlük Sultanlığı’nı ortadan kaldırarak Kutsal İslam topraklarının himayesini üstlendi. Yüzyılın başı, İran’da yeni bir hanedanlık olarak Safevîlerin, Hindistan’da ise Moğol Hanedanlığının kuruluşuna şahit oldu. Bu dönem aynı zamanda Avrupa’da erken modern dönemin de ‘ilk evresi’ydi. Rönesans’ın zaten canlı olduğu ve sosyal reform, bilimsel sorgulama ve iktisat kurumları ve düşüncesinin yeni şekiller aldığı bir dönemdi. Bu durum, İslam dünyası için hem bazı zorluklar hem de bazı fırsatlar doğurdu. Fakat ekonomik potansiyel ve teknolojik gelişmelerin dengesi, giderek Avrupa’nın lehine doğru gelişti.
Çalışmanın hemen başında, dönemin İslam ülkelerinin durumu hakkında bir fikir oluşturmak için bu ülkelerin tarihi, entelektüel ve edebî durumu ile ekonomik şartlarına genel olarak yer verilmiştir. Bu çalışma, İslam iktisat düşüncesini beş temel alanda incelemektedir: piyasa ve fiyatlama, merkantilizm, para, harâc arazileri ve toprak mülkiyeti hakkı ile vakıf ve para vakfı tartışmaları. Ayrıca bu dönemde üretilen ve geçmişteki İslam iktisat düşüncesinin en önemli kaynakları olan kamu maliyesi, hisbe, siyaset-i şer’iyye çalışmalarının analitik bir incelemesi sunulmaktadır. Çalışma, zaman zaman dönemin Müslüman ilim adamları ile onların selefleri arasında olduğu gibi, Müslüman ilim adamlarının çağdaşları Batılı düşünürler ile aralarında bir değerlendirme ve karşılaştırma yapmayı da hedeflemektedir. Bu bağlamda kitapta eserleri ve görüşleri ele alınan isimler arasında İbn Nüceym, Celaleddin es-Suyuti, el-Belatunusi, Fazlullah Hunci, Timurtaşi, Ebu’l Fazl, Celaleddin Devvani, Heysemi, Ebu Suud Efendi, Muhammed Çivizade, Birgivi, Bali Baba Efendi gibi bir çok önemli ismi sayabiliriz.
Bunlarla birlikte, birtakım kısıtlardan dolayı araştırmanın temel odak noktası, birkaç istisna hariç Arap dilindeki çalışmalar ve İslam’ın merkezî bölgeleri üzerinde hüküm sürmüş olan yönetimlerin iktisadi kurumlarıdır. Bazı Batılı iktisadi kurumlar ve fikirler hakkında da karşılaştırma amaçlı bilgi verilmiştir. Bazı durumlarda okuyucu, bu çalışmanın iktisadi düşünce tarihi ve iktisat tarihinin bir karışımı olduğu hissine kapılabilir. Yazar, bu tarz kaçınılmaz örtüşmelerin farkındadır. Bu durum, söz konusu iki disiplinin birbiriyle çok yakın ilişkide olması nedeniyle araştırmanın doğasından kaynaklanmaktadır. İktisadi düşünce hakkındaki bilgiler yeterli olmadığı zaman, iktisat tarihinin detaylarına başvurmak bir gereklilik halini almaktadır. Tarihi detayların, dönemin İslam iktisadi düşüncesini anlamak ve takdir etmek için faydalı olacağını umuyoruz. 10/16. yüzyıldaki iktisadi düşüncenin genel bir görüntüsüne yer verilmesine karşın, Abdul Azim Islahi’nin kaleme aldığı ve Doç. Dr. Kadir Yıldırım’ın çevirisiyle İktisat Yayınları tarafından çıkan bu değerli eserin bir ölçüde İslam iktisadi düşünce tarihi literatüründeki bir boşluğu doldurmasını ümit ediyoruz.
Kitaptan bir bölümü aşağıdaki pencerede inceleyebilirsiniz: