Anasayfa Temel Kavramlar Selem Sözleşmesi Nedir?

Selem Sözleşmesi Nedir?

by

Sözlükte “teslim etmek, teslim olmak, peşin bedelle vadeli mahsul almak” gibi anlamlara gelen selem kelimesi fıkıh terimi olarak nitelikleri belirlenen vadeli malın peşin bedelle satımını ifade eder. Geniş anlamda selem, bey’in (satışın) bir alt türünü oluşturur (Aybakan, 2009). Selem akdi, günümüzde kısaca “para peşin, mal veresiye” olmak üzere yapılan satışı ifade eder. Parayı verip malı satın alana “müslim” veya “rabbü’s-selem”, malın satıcısına “müslemün ileyh”, satılan mala “müslemün fih”, akdin başında önceden ödenen bedele ise “re’sül-mal” (sermaye) adı verilir.

Selem, bey’ akdinin bir alt türü olduğundan, bey’deki rükün ve şartlar genel itibariyle selemde de aranır. Ancak madûmun (olmayan malın) satışı söz konusu olduğundan, selemde bey’dekilere ek olarak bazı şartlar getirilmiştir. 

Bu şartlar anapara (sermaye) ve malda aranan şartlar olmak üzere iki grupta toplanabilir.

  1. Anaparada aranan şartlar:
  • Anaparanın cinsi ve miktarı net olarak bilinmelidir.
  • Anapara, akit meclisinde taraflar birbirinden ayrılmadan satıcıya teslim edilmelidir.

      2. Malla ilgili şartlar:

  • Malın cinsi, nevi ve miktarı bilinmelidir.
  • Anapara ve selem konusu mal, faiz cereyan eden şeylerden olmamalıdır.
  • Mal, belli bir vadeye bağlanmalıdır.
  • Mal, çarşı ve pazarda akit anından teslim tarihine kadar var olmalıdır.
  • Selem akdi şart muhayyerliği taşımamalıdır.
  • Malın niteliği, tam olarak belirlenebilen ve zimmet borcu olabilen şeylerden olmalıdır.
  • Malın teslimi külfetli ise akdin ifa yeri belirlenmelidir (Aybakan,2009).

Hanefilere göre, kurucu irade beyanları selem akdinin tek rüknü iken cumhur tarafları ve akdin konusunu da rükün olarak nitelemektedir. Hanefi ve Malikilerle, Şafiiler’in bir kısmına göre selem akdinin kuruluşu için selem lafzı şart değilken Şafii mezhebinde tercih edilen görüşe ve Züfer’e göre bu akdin selem lafzıyla yapılması şarttır. Züfer’in tercihinde selemi kıyasa aykırı görmesi, Şafiiler’in tercihinde vadesiz selemi mümkün görmeleri sebebiyle selemle mutlak bey’i birbirinden ayırmayı sağlayan bir kritere ihtiyaç duymaları etkili olmuştur.

Hanefiler’e göre selem ancak, vasıf ve miktarı tespit edilebilen mallarda, yani ölçü, tartı ve tane ile satılabilen mallarda sahihtir. Hayvanların, mücevherlerin ve arazinin selem ile satışı sahih değildir. Maliki ve Şafii’ye göre, hayvanların ve nitelikleri tespit edilebilen, zimmette sabit olan her şeyin selem ile satışı sahihtir. Bu açıklamalara göre her türlü hububat ve tartı, ölçü ve tane ile satılan her türlü mal selem akdi ile satılabilir. Bu konuda Hz. Peygamber’in şu hadisi esas alınmaktadır. “Kim bir şeyde selem yaparsa; belli bir ölçü ile belli bir tartı ile ve belli bir vade ile yapsın.” (Yaran, 2014: 25).

Fatih KAZANCI

***

Kaynak: DergiPark

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun