Anasayfa Tartışma Vergi Affı Tartışmaları

Vergi Affı Tartışmaları

by

Tarihteki en zeki bilim insanlarından biri olarak bilinen Albert Einstein bile “Dünyada anlaması en zor şey, gelir vergisidir” demiş. IQ’su 160 olan Einstein’in anlayamadığı vergiyi ise 400 yıl önce Fransa’da 14. Louis’nin Maliye Bakanlığı’nı yapan Jean-Baptiste Colbert açıklamış: “Vergi sanatı, kazdan en az gürültüyle en fazla tüyü yolmaktır.” Vergi gerçekten de karmaşık bir konudur ancak vergi kadar anlaşılması zor olan bir diğer durum ise sık sık vergi aflarına başvurulmasıdır.

Türkiye’de son 99 yılda neredeyse 99 defa vergi affı yapılmış. Olağanüstü bir yöntem olması gereken vergi afları bizde ekonomik hayatın sıradan bir parçası hâline gelmiş. Şimdi de yeni bir vergi affına doğru gidiyoruz.

Vergi affı üzerine çok yazıldı, çok şey söylendi. Sakıncaları ve zararları çok konuşuldu, hem de en yetkili ağızlar ve en bilgili hocalar tarafından. Mesela denildi ki;

 – Vergi afları vergiye uyumu bozar.

– Vergi afları toplumda adaletsizlik algısı oluşturur, dürüst mükellefler kendilerini aldatılmış hissederler.

– Vergi afları mükelleflerin sürekli bir af beklentisi içinde olmasına yol açar; tahsilatları yavaşlatır.

– Vergi afları vergi ahlakını bozar. Vergisini düzenli ödeyenler de af bekleyenler arasına katılır.

– Vergi afları vergi sistemini olumsuz etkiler; sistemin ve denetimlerin caydırıcılığını zayıflatır.

Vergi afları sadece Türkiye’de değil, daha birçok ülkede örneğine rastlanan bir uygulama olmuş. İyi örnekler de var, kötü örnekler de. İyi örneklerde af sıklıkla başvurulan bir yol olmamış, bir istisna olarak uygulanmış. Derin bir ekonomik kriz, doğal bir afet, büyük bir salgın veya savaş hâli durumunda vatandaşların bu “olağanüstü” koşullar nedeniyle uğradıkları zararların hafifletilmesi için düşünülmüş. Beraberinde, gelecekte yeni vergi afları yapılmasına gerek bıraktırmayacak adımlar atılmış, düzenlemeler yapılmış.

Türkiye’de ise ekonominin daraldığı, seçime gidildiği veya dış kaynak ihtiyacı arttığı dönemlerde değişik şekillerde ve farklı adlar altında aflar gündeme gelmiş. Kimi zaman yapılandırmaya gidilmiş. Yani vergi borcu ve cezaları düşük faiz oranlarıyla taksitlendirilmiş ya da cezalar silinmiş. İhtilaflı vergi tarhiyatları için indirimlerle uzlaşılmış. Bazen matrah artırımı yapılmış. Geçmişte ödemesi gerekenden daha düşük miktarda vergi ödeyenlere, vergi incelemelerinden kurtulmak için matrah arttırarak ödemedikleri kısmı da ödeme imkanı verilmiş. Varlık barışı uygulamaları yapılmış Yani kayıt dışındaki varlıkların ya da yurt dışında elde edilen kazançların sıfır veya çok düşük bir vergi ödenmesi karşılığında kayda girmesine izin verilmiş.

Ödenmeyen vergilerin tahsil edilebilmesi, yıllardır süren vergi ihtilaflarının çözülerek mahkemelerin ve sistemin rahatlatılmak istenmesi, kayıt dışı varlıkların kayda alınması anlaşılabilir çabalardır. Ancak bu girişimlerin ve afların süreklilik kazanması yanlıştır.

Vergi affı için toplumun desteği alınmalıdır. İsviçre’de olduğu gibi aflar için referanduma gidilemese bile bu desteğin kazanılmasına özen gösterilmelidir. Vergisini ödemeyenlere kolaylık sağlanırken vergisi düzenli ödeyenlere indirim yapılmalıdır. Vergi ödememeyi alışkanlık hâline getirenler ile ekonomik nedenlerle vergisini ödeyemeyenler arasında bir ayrım yapılmadır. Affa giderken sorun noktaları belirlenerek bir daha af yapılmasına gerek bıraktırmayacak adımlar atılmalıdır. Ve gerekiyorsa bu istisnai olması gereken yolun bir otobana dönüşmesini engellemek için anayasal düzenleme yapılmalıdır.

Servet YILDIRIM

Kaynak: Ekonomim

Diğer yazılara göz atın

Her Şey Doları Tutmak İçin…

Enflasyonist Ortamda Şekillenen Yeni Finansal Yapılar

Baz Etkisine Bel Bağlamak

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun