Anasayfa HaberGündem Merkez Bankası 2022 Yıl Sonu Enflasyon Tahminini Açıkladı!

Merkez Bankası 2022 Yıl Sonu Enflasyon Tahminini Açıkladı!

by

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın son enflasyon raporunu açıkladı. Kavcıoğlu, 2022 yıl sonu enflasyon tahminini 4,8 puanlık güncellemeyle yüzde 60,4’ten yüzde 65,2’ye yükselttiklerini duyurdu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın son Enflasyon Raporunu açıkladı.  Kavcıoğlu, 2022 yıl sonu enflasyon tahminini 4,8 puanlık güncellemeyle yüzde 60,4’ten yüzde 65,2’ye yükselttiklerini açıkladı. Kavcıoğlu, enflasyonun 2023 yıl sonunda yüzde 22,3 ve 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,8 seviyesine gerileyerek, azalış eğilimini sürdüreceğinin tahmin edildiğini söyledi. Bir önceki enflasyon beklentisi bu yıl sonu için yüzde 60,6, gelecek yıl sonu için yüzde 19,2 ve 2024 yılı sonu için yüzde 8,8 seviyesinde bulunuyordu. TCMB Başkanı, 2022 yılı ortalama petrol fiyatları tahmininin 99,6 dolardan 100,5 dolara çıkardıklarını, yüzde 71,3 olan yıl sonu gıda fiyatları tahminini yüzde 75’e yükselttiklerini açıkladı.

KAVCIOĞLU’NUN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI:

Küresel risklerin önümüzdeki dönemde devam etmesi ve önümüzdeki yıl büyümeleri daha çok etkilemesi bekleniyor.

Üretim kapasitesi risk altında olan Avrupa ülkeleri için tahmin güncellemeleri daha belirginleşti.

Emtia fiyatlarında son dönemdeki aşağı eğilimin enflasyon dinamiklerini olumlu etkilemesi bekleniyor.

2022 yılına ilişkin enflasyon beklentileri bir çok ülke için yukarı yönlü güncellendi, bir süre daha devam edeceği öngörülüyor.

Çekirdek enflasyon göstegeleri yıllık bazda daha olumlu görünüm sergiliyor.

Öncü göstergeler yılın üçüncü çeyreğinde büyümede sınırlı bir yavaşlamaya işaret ediyor.

Sanayi sektörünün dış şoklara karşı dayanıklılığının artmasına büyük önem veriyoruz.

Cari dengemizdeki iyileşme süreci ikinci çeyrekte de devam etti. Yapısal dönüşümün cari denge üzerindeki yansımalarını izliyoruz.

İhracat üzerindeki aşağı yönlü riskler artmış olmakla birlikte, güçlü ve kalıcı unsurlar ağır basmaktadır.

Eylül ayı öncü göstergeleri turizm sektörünün güçlü seyrinin devam ettiğini gösteriyor.

Üçüncü çeyrekte öncü göstergeler bir önceki çeyreğe göre talep koşullarında daha ılımlı bir seyre işaret ediyor.

Kredi kompozisyonunda hedefli kredi politikamızla uyumlu değişiklikler gözlendi.

Ağustos ayı itibarıyla, yatırım ve ihracat kredilerinin toplam ticari krediler içerisindeki payı yüzde 28’i aşarak son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

KOBİ’lere 558 milyar TL kredi kullandırıldı.

“Sağlıksız fiyat oluşumlarına izin vermeyeceğiz”

Tüm politika araçları gözden geçirilerek ülkemiz ihtiyaç ve koşullarına en uygun para politikası çerçevesi kademeli olarak oluşturulmuştur.

Enflasyonu düşürmek amacıyla yalnızca toplam talebi kısmaya odaklanarak yatırım ve ihracat kapasitesine zarar vermek yerine, hedefli bir anlayışla üretimi destekleyici politikalar uygulanmaktadır.

Faiz ve hedefli kredi kararlarıyla uygun finansman koşulları oluşturularak arz ve cari fazla kapasitesi geliştirilmektedir.

Mevduatlarda Türk Lirasının payı artmaktadır, bu durum döviz kurlarına istikrar kazandırarak enflasyonun kontrol altına alınmasına katkı sağlamaktadır.

Bütünleşik bir çerçeve içinde oluşturulan etkin politika araçlarıyla beklentilerin ve kur istikrarının enflasyondaki düşüşü desteklemesi sağlanacaktır.

Kredilerin uygun seviyede olmasını nasıl önemsiyorsak, uygun şekilde kullanılmasını da o kadar önemsiyoruz.

Kalıcı cari fazla verme kapasitesine ulaştığımızda döviz piyasasında sağlıklı fiyat oluşumu doğal olarak sağlanmış olacak.

Bu hedefe beklenenden daha yakın olduğumuzu bir süredir paylaşıyorum.

Enflasyondaki düşüşün kalıcı bir fiyat istikrarı sağlamasının iki ön koşulu olduğu değerlendirilmektedir, birincisi kalıcı cari fazla verme kapasitesine ulaşılması, ikincisi ise hane halkının, firmaların ve bankaların bilançolarındaki TL’nin baskınlığının sağlanmasıdır.

Sağlıksız fiyat oluşumlarına izin vermeyeceğiz.

SORU-CEVAP

KKM ile ilgili gizlenmiş, saklanmış bir şey söz konusu değil, yıl sonu bilançolarında her şey görülecek. TCMB bilançodaki kar zarar kalemlini, komisyon gelir gider kalemlerini yıl içinde açıklamıyor. Yılsonunda tüm kalemler detaylı açıklanacak. Aldığımız var, verdiğimiz var. Sadece KKM değil, rezerv kalemlerinin güçlendirilmesi için ödediğimiz komisyonlar var. Hepsini bütün olarak birlikte değerlendirmek lazım.

Kur ile ilgili “bariyer çıpalama” çok doğru kavram değil.  Bunlar serbest piyasa koşulları içinde oluşan rakamlar. Dolar karşısında dünyadaki para birimlerine baktığımızda diğer ülkelerde de görüyorsunuz. Serbest piyasa koşulları içinde Türkiye’de alınan tedbirler rezerv gelişmeleri hepsi kurun daha istikrarlı şekilde seyretmesini sağlıyor. Piyasa şartları arz talep bunu dengeliyor. bunu sağlamış durumdayız.

Dış ticaret açığı ile ilgili çeşitli rakamlar görebiliriz ama konuşma metninde ifade ettim, Türkiye’nin enerji fiyatlarını dışarıya bıraktığımızda cari fazla veren ülke konumuna geldiğini görüyoruz. Bunu göz ardı etmeyelim. Türkiye ekonomi modelinin sonuçlarını görüyoruz, cari fazla vererek tüm bileşenlerini buna göre belirleyen ülke konumundayız. Tüm raporun konusunu oluşturan enflasyonla ilgili istikrarı sağlayacak olan budur.

Net hata noksan sadece bu yıl fazla vermiyor. Geçen yıllar içinde bunun üzerinde olduğu çok yıllar var. Bir yere, tek nedene bağlamak doğru değil. Net hata-noksanın en önemli nedenlerinden biri turizm rakamlarının sonradan güncellenerek doğruya yakınsaması, bunun daha da azalması için TÜİK’le ortak çalışmamız var. TÜİK sabah turizm gelirlerini açıkladı. 5 milyar dolara yakın düzeltme söz konusu. İhracat, kısa vadeli borçlarda da yapmıştık daha önce. Dönem dönem bu çalışmalar yapılarak artış azalışlar doğruya yakınsamak için çalışmalar yapıyoruz.

Sistemik risk değerlendirmeleri doğru değil. TCMB ve BDDK faiz, kur gibi tüm riskleri çok dikkatli şekilde takip eden kurumlar. Risk oluşacak adımları niye atalım. Sistemik risk doğrultusunda bana yansıyan bir şey olmadı. Dünyada en güçlü sektörlerden biri bankacılık sektörümüz. İster NPL, ister özkaynak karlılık oranlarıyla… Bu rasyolara sahip bankacılık sektörünün herhangi bir riskini konuşmamız söz konusu değil. Her şey anlık olarak izleniyor, öyle bir şey olduğunda hızlıca tedbir alınır. Doğru bulmuyorum bunların konuşulmasını.

Enflasyon en önemli sorunların başında geliyor. Çözüm noktasında tüm kurumlar, paydaşlar koordinasyonla, enflasyonu aşağı çekme noktasında karalılıkla ilerliyor. Enflasyonla gelinen noktayı dünyadaki gelişmelerle değerlendirmek lazım. Enflasyonun o noktaya gelmesinde çok başarılı sayamayız kendimizi ama yönetilmesi ve aşağı getirilmesi noktasında aldığımız kararlar ve uyguladığımız politikalar bizi başarılı kılacak. Çok olumlu şekilde hissedecekleri oranlara getirmeye çalışıyoruz. Çok kısa sürede sonuç alacağız, halkımız rahat olsun.

Çıkan çok para söz konusu değildir. Bizim işimiz Türkiye’de fiyat istikrarını, likiditeyi, emisyonu sağlamak. O işlemler içinde yıl sonu çıkan bilançomuz var. Bunu da şeffaf şekilde herkesle paylaşıyoruz. Saklanan gizlenen rakam söz konusu değildir.

Bilançolar, Türkiye ekonomisinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Karlılığın yüksek olmasının bazı nedenleri söz konusu. Bu yıla özgü diyebiliriz. Önümüzdeki dönemde daha istikrarlı şekilde bankalarımız karlı, kaynakları çok güçlü aynı şekilde yollarına devam edeceklerdir. Sadece bankacılık değil tüm sektörlere baktığımızda uygulanan ekonomik modelin ne kadar olumlu şekilde sonuç verdiğini görüyoruz. Kur atakları enflasyon ataklarında firmaların bankaların diğer sektörlerin ne kadar olumsuz etkilendiğini düşündüğümüzde uygulanan politikaların makroihtiyati politikaların ne kadar iyi etkilendiğini açıklanan bilançolarla görüyoruz.

Hazine’nin toplantısına bir TCMB başkanı ilk defa katılım sağlamıyor değil. Bakanımız gerekli görürse her zaman katılırım ama katılmamı gerektirecek toplantı değil. Bugün finansal istikrar komitesi toplantısı var, bu toplantı yüzünden katılamayacağım yanlış yorumlamayın. Koordinasyon içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir şey aramaya çalışıyorsanız bir şey yok. Sayın bakanımızın koordinasyonunda herhangi sıkıntı yok.

Kurun istikrara kavuştuğu, enflasyonun düştüğü bir noktada zaten KKM’de kendiliğinden çıkış söz konusu olacak. Girişler de fazla oluyor çıkışlar da fazla oluyor. En sağlıklısı çıkışlar dövize çıkmıyor. Büyük kısmı alınan makroihtiyati tedbirlerle firmalar ihtiyacını karşılamak için dolayısıyla firmalar kendi dövizini kullanmak zorunda kaldığı için KKM’den çıkıyor. Onun dışında da daha iyi getiri bulacaksa artık sistemde gideceği yön yoksa borsa tahvil gayrimenkul dövizin dışında alternatif aramaya başlamış olmaları çok önemli. Bu KKM’nin çok sağlıklı yönetildiğini gösteriyor.

Politika faizi için PPK metinlerinde öngörülerimizi paylaşıyoruz. Onun dışında faizle ilgili öngörüde bulunmayız, bulunmamız da doğru değil. Ne ifade ettiysek o bir öncesinde söylediğimiz kendi içinde tutarlı. Enflasyonun indirilmesi noktasında talebi kısıtlayıcı kararlar yerine üretimi artırıcı kararları almayı ana politika olarak seçtik. Faiz indirimlerini bu noktada görmek gerekiyor.

Hiçbir riski göz ardı etmeyiz, ama sistemik riskten bahsetmek doğru değil. Olası riskler günlük, aylık takip edilir. BDDK böyle risk gördüğünde gerekli tedbirleri alır. Sonrası için 5-10 yıl tahvil çıkarılıyor. Belki 20 yıllık tahvil çıkarması gerek. Türkiye’nin bu kadar güçlü ekonomisi varsa neden olmasın.

Kamu alıyorsa özel bankalar neden almasın. Finans sektörünü konuşuyorsak bir zorlama makroihtiyati tedbirlerle aldırmak söz konusu değil. Makro ihtiyati tedbirlerle aldığımız kararlar hem hedefli kredi hem faiz oranları hem reel sektörle entegrasyonunu sağlanması için. Hem aktarım mekanizmasını sağlıklı götürebilmek hem kredi mekanizmasını sağlıklı götürebilmekte için alınan karalar. Tek noktaya odaklanarak konuşmak çok doğru değil. Öyle bir risk görmüyoruz, söz konusu değil oldu mu gerekli tedbirler alınır.

Dijital para ile ilgili en iyi noktaya gelmiş bankalardan biriyiz. C ile beraber çok önemli çalışma sürdürüyoruz. Pilot aşamasına da geldik. Yılsonundan önce pilot uygulamasına başlayacağız. Diğer merkez bankaları ile kıyasladığımızda çalışmalarımızın ileri safhada olduğunu kolaylıkla söylüyorum.

Altın rezervleri ile TCMB eleştiriliyor. Artırıyoruz kızıyorsunuz, azalıyor kızıyorsunuz. Ne güzel altın rezervlerimiz var. Biz hem yastık altının teşvik edilmesi hem diğer altınların ekonomiye kazandırılması noktasında teşvik edici önemli kararlar aldık. KKM’yi de burada görmek lazım. Onların etkisiyle TCMB altın rezervleri önemli derecede artıyor, bunu bir şeylere bağlamanın anlamı yok. 2017’de yurtdışındaki altınların getirilmesi ve yastık altı altınların getirilmesi cevherlerin TL ile merkez bankasına satılmasıyla altın rezervleri önemli noktaya geldi. Bu politikalara ilave katkılarla sürdürüyoruz altın rezervleri daha da artacak. Türkiye’nin çok önemli altın potansiyeli var bunun ekonomiye katılması noktasında çalışmalar yapıyoruz. Çok iyi sonuçlar alacağız.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun