Anasayfa Temel Kavramlar İslami Finans Nedir?

İslami Finans Nedir?

by

İslamî Finans kavramı genel olarak her türlü finansal faaliyet ve işlemlerin İslamî kurallar çerçevesinde uygulandığı sistemdir. İslam dinine göre faizin haram kabul edilmesi nedeniyle modern finans anlayışına alternatif bir alan olarak değerlendirilen İslamî finans son yıllardaki gelişmeler ışığında global finans piyasalarında alternatif bir alan olarak hızla gelişmiştir. Bu bağlamda İslamî finansman yöntemlerinin tümü, faizli işlemlerin yasak olması ve İslam dininin iş ahlakının korunması ilkeleri üzerine dayanmaktadır.

Yeni dünya düzeni çerçevesinde yaşanan gelişmeler uluslararası finansal sistemin klasik yapısı içine İslamî finans sisteminin dâhil edilmesinde büyük ölçüde etkili olmuştur. Bu süreçte, özellikle dinî nedenlerle global finansal sistem dışında kalan İslamî bankacılığın mevcut finansal sisteme dahil edilebilmesi için gerek İslam ülkelerinde, gerekse çeşitli Batı ülkelerinde alternatif finansman ve risk yönetimi yöntemlerinin geliştirilmeye çalışıldığı görülmektedir. Faizsiz finans sistemine ait ürünlerin dünya genelinde 1970 yıllardan itibaren yaklaşık 75 ülkede kullanıldığı düşünülmektedir. Bu ülkeler geçmişte ağırlıklı olarak Orta Doğu ve Güneydoğu Asya‟da yoğunlaşmışken, günümüzde İngiltere, Almanya, ABD gibi batı ülkelerinde de faizsiz finans sistemine ait ürünlerin hızla yayılmaya başladığı görülmektedir. Faizsiz finans kurumları, fon temini, varlık dağılımı, ödeme ve döviz işlemleri, risk yönetimi ve riskten korunma gibi çok çeşitli hizmetler/ürünler sunabilmektedir. Risk paylaşımı, kâr/zarar ortaklığı gibi geleneksel finansal ürünlerin yanında, Sukuk (İslamî tahvil/Kira sertifikası), DJIM (Dow Jones Islamic Market) ve GIIS (Global Islamic Index Series) gibi yeni finansal ürünlerin geliştirilmiş olması dikkati çekmektedir. Ayrıca Körfez ülkeleri ve Malezya gibi ülkelerin kurduğu İslamî yatırım fonlarının da faizsiz finansın gelişmesi ve büyümesine önemli ölçüde katkıda bulunduğu söylenebilir. 1970‟li yıllardan itibaren gelişme gösteren İslam Finans Sistemi‟nin, 2000‟li yıllarla birlikte uluslararası finansal sitemle de bütünleşme yolunda önemli ilerlemeler sağladığı ve günümüzün gereği olarak farklı istek ve ihtiyaçlara cevap verebilecek araç, yöntem ve hizmetler geliştirebildiği görülmektedir. Doğal olarak bu sağlanan gelişmede petrol ihraç eden İslam ülkelerindeki fon fazlalarının da etkili olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Özellikle 2000‟lerin başlarından itibaren kullanılmaya başlanan „Sukuk‟un günümüzde giderek daha fazla ilgi çeken bir araç olduğu ve giderek daha fazla kullanım alanı bulmaya başladığı görülmektedir.

İSLAMÎ FİNANSMAN YÖNTEMLERİ
İslamî Finans temel olarak, finansal bir faaliyet olmayıp bir ticaret faaliyetidir. Bu kapsamda İslamî finans kurumları tarafından geliştirilmiş olan finansman yöntemleri, genel  olarak, ortaklık yoluyla doğrudan finansman sağlama yöntemleri (müşâreke ve müdârebe) ve kiralama (icâre) veya satış sözleşmeleri (murâbaha, selem) yoluyla dolaylı finansman sağlama yöntemleri olarak iki sınıfa ayrılabilir. Bu ürünlerde ortak olan nokta müşterilere fon kullandırılabilmesi için bankanın müşterinin bu fonu nerede kullanacağı konusunda bilgi sahibi olması ve bazı ürünlerde sözleşmeye konu olan ticarî faaliyetin içinde doğrudan bulunmasını gerektirmesidir.
İslamî bankacılık sektöründe kullanılan başlıca ürünler şunlardır:

1.Mudârebe
Emek – sermaye ortaklığıdır. Banka yatırım için ihtiyaç duyulan kaynakların tamamını sağlarken (sermayenin tamamını finanse ederken), müşteri emeğini koyar. Yapılan işlemden oluşan kâr başlangıçta anlaşılan oranlarda banka ve müşteri arasında paylaşılır. Zarar olması durumunda, eğer müşterinin herhangi bir kusuru yoksa banka bütün zararı yüklenir. Bu sistem genellikle ticaret finansmanında kullanılır.

2. Müşâreke
Müşâreke ortaklığı sisteminde katılım bankası gerekli sermayenin bir kısmını karşılar. Bu sistemde müşterinin de sermayeye katkıda bulunması gerekir. Yapılan ortaklık sonucunda elde edilen kâr başlangıçta anlaşılan oranlarda paylaşılır. Bu oran sermaye paylarıyla aynı olmak zorunda değildir. Müşteri yapılan işe sermayeye ek olarak emeğini kattığı için kârdan daha yüksek oranda pay alabilir. Herhangi bir zarar oluşması durumunda ise ortaklar payları oranında zarardan etkilenirler. Bu yöntem genellikle sanayi finansmanında kullanılmaktadır. Müşarekenin, nisbeten daha yeni bir türü olan „azalan müşareke‟ (diminishing musharakah) yönteminde proje gelir elde etmeye başladıktan sonra eğer müşteri projenin tamamının sahibi olmak isterse periyodik olarak bankanın projedeki payını, yapılan ek ödemeler sonucunda satın alır. Azalan müşâreke çoğunlukla küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansman ihtiyaçlarını karşılamada kullanılırken, bazı ülkelerde (Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri) büyük ölçekli projelerin finansmanında da kullanılmıştır.

3. Murâbaha
İslamî finansman yöntemleri arasında en sık kullanılanıdır. Murâbaha İslâm hukukunda, fiyatı „maliyet+kâr marjı‟ formülüyle hesaplayan bir spot satış sözleşmesidir. Murâbaha yönteminde banka, müşterisinin talep ettiği malı satın alıp belirlenen oranlarla vade farkını ekleyerek müşterisine satar. Bu sistemde müşteri malın peşin fiyatı ve bankaya ödeyeceği kâr payı konusunda bilgi sahibidir. Pratik ve getiri oranı yüksek olan bu yöntem Türkiye‟de katılım bankalarının da en sık kullandırdığı finansman yöntemidir. Hâne halklarına ve işletmelere kısa ve orta vadeli ticarî kredi kullanma imkânı sunma konusunda esnek bir mekanizma olan murâbaha, mikro ve küçük ölçekli işletmelerin finansmanında da önemli bir rol oynamaktadır.

4. Kiralama (icâre, leasing)
Murâbahadan sonra icâre katılım bankalarının ikinci önemli finansman sağlama yöntemidir. Bu sistem konvansiyonel bankalarla benzer şekilde çalışmaktadır. Katılım bankaları icâre yöntemiyle gayrimenkul, makine gibi reel varlıkların finansmanı için kaynak sağlamaktadır. Yaygın olarak kullanılan türü mülkiyetin devri ile sona eren kira sözleşmesidir.

5. Selem ve İstisna
Selem belirli bir malın veya hizmetin bedelinin tamamının peşin olarak ödenip ileri bir vadede satın alınmasıdır. Banka peşin ödeme yaparak gelecekte üretilecek olan malı satın alır. Fakat bu malı satmak için vadesini beklemek zorundadır. İslam hukukuna göre para, altın, gümüş ve para benzeri varlıkların bu yöntemle satışı, elde edilen gelir faiz olarak değerlendirildiği için kesinlikle yasaktır. Özellikle İran‟da uygulanan bir finansman yöntemidir. Selem işleminden kaynaklanan riskten korunmak amacıyla bankalar paralel selem işlemi de yapabilmektedir. İstisna, hâlihazırda var olmayan ve gelecekte üretilecek bir malın satılması işlemidir. Bu sistem genellikle tarım ve inşaat projelerinde uygulanmaktadır. Müşteri belirli bir peşinat ödedikten sonra kalan tutarı taksitler halinde bankaya geri öder. Bu yöntem özellikle Körfez ülkelerinde büyük ölçekli inşaat projelerinin finansmanında başarılı bir şekilde kullanılmıştır.

6. Teverruk
Bir malın taksitle alınıp satıcısından başka birine peşin olarak satılmasıdır. Bu sistemle nakit ihtiyacı olan kişi ihtiyacını karşılar. Hanbelî Mezhebi‟ne göre yapılmasında sakınca yoktur. Bu sistem katılım bankaları tarafından ödeme güçlüğü çeken müşterilerin borçlarını yeniden yapılandırma amacıyla kullanılabilir.

7. Sukuk
Özellikle son on yılda önemi ve popülaritesi giderek artan bir finansal araçtır. Dikkat çekici bir hızla büyüyen İslamî finansal hizmetlerin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan sukuk, katılım bankaları başta olmak üzere finansal kurum ve kuruluşlara, işletmelere ve ülke hazinelerine finansal piyasalardan İslam hukukuyla uyumlu kaynak sağlama imkânı tanıyan bir araçtır. İslamî finans çerçevesinde menkul kıymetleştirmenin fiilen onaylanması anlamına gelen sukukta temel kural, senetlerin fizikî varlıklara dayalı olmasıdır. Bununla birlikte, İslam hukuku çerçevesinde menkul kıymetleştirmeye konu olabilecek varlıkların kapsamı nisbeten sınırlıdır. İslamî Finansal Kuruluşlar Muhasebe ve Denetim Örgütü‟nün (Accounting and Auditing Organization for Islamic Financial Institutions) tanımına göre 14 farklı sukuk bulunmaktadır (Shariah Standard 17). Bunlardan başlıcaları leasinge dayalı sukuk, müşâreke ve mudârabaya dayalı sukuk, murâbahaya dayalı sukuk ve seleme dayalı sukuktur. Bu sisteme göre ana firma sukuk işlemine konu malları özel amaçla kurulmuş şirkete devreder. Bu şirket varlıkları menkul kıymetleştirerek yatırımcılara satar.

Kaynak: TKBB

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun