Anasayfa Analiz Bir Krizin Ziyan Olmasına Asla İzin Vermeyin: Koronavirüs Çağında Girişimcilik

Bir Krizin Ziyan Olmasına Asla İzin Vermeyin: Koronavirüs Çağında Girişimcilik

by

İnsanlar bir tür önemli zorlukla karşı karşıya kaldıklarında ve bunu kendi lehlerine çevirmeye çalışırken “asla bir krizin ziyan olmasına izin vermeyin!” diyebilirler. COVID-19 küresel bir kriz haline geldiğinden, bazı insanlar için muazzam fırsatlar sunuyor. Aslında bu kriz birçok girişimci için boşa giden ölü bir zaman değil. Bu krizler yenilikçi cevaplar sunan ilk faktör arasındadır. Bunlardan bazıları bencilce veya yanlış hareket ederse, diğerleri dünyada kalıcı ve kıymetli değişiklikler yapmak için hızlı ve yaratıcı bir şekilde hareket etmek durumundadır. Girişimcilerin teknolojik ve diğer alanlardaki yenilikleri, krizin etkilerini hafifletti. En iyi girişimcilik dürtülerini kullanmak, krizden kurtulmanın yollarını bulmaya yardımcı olacaktır.

İyi ve Kötü Girişimcilik

Her girişimciliğin iyi olmadığı doğrudur. Baumol’un ifade ettiği gibi, bazı girişimcilik durumları bir krizde verimsiz ve hatta yıkıcı olabilir. Örneğin, bazı girişimciler tıbbi ekipmanları çok yüksek bir marjla alıp yeniden satıyorlar. Bu girişimciler talebin arttığını fark ettiler ve birçoğunun iddiasına göre, büyük kârlar elde etmek için aşırı gerekli olan durumları zor kullanarak elde ettiler. Diğer ahlaki değerleri hiçe sayan girişimciler, patentli ilaçlar satın aldı ve ardından piyasa fiyatını büyük ölçüde artırdı. Krize verilen bu tepkiler kesinlikle etik ve hatta yasal olarak tepkiye neden oldu.

Öte yandan, bazı girişimciler krizden yararlanmak yerine, krizi hafifletmek için ürün ve hizmetler geliştiriyor. Hem yerleşik hem de yeni ortaya çıkan ticari ve sosyal girişimciler, krizi yaratıcı yollarla ele alıyorlar. Gerçekten de herhangi bir zamanda, girişimciler algıladıkları fırsatlara üç tür olumlu tepki göstermektedirler: olağan işler, eksen etrafında dönme ve yeni girişim oluşturma. Bu karşılıkların her biri hızlı ölçeklendirme ihtiyacı, iş modellerini kökten dönüştürme görevi ve kaynak eksikliği gibi farklı zorluklarla karşı karşıyadır.

Olağan İşler

Zoom ve diğer dijital iletişim platformları gibi bazı girişimler, diğerlerinin bu krizle yüzleşmesine yardımcı olacak doğru ürün ve hizmetlere zaten sahip. Şimdi hızla büyüyen bu tür girişimlerin talebe ayak uydurmaları gerekiyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçiler evden çalışırken, içerik oluşturma, video konferans, belge paylaşımı, görev yönetimi, yoklama vb. için araçlar sunan şirketler mükemmelleşiyor. Hem genç hem de oturmuş diğer girişimler, mevcut tekliflerini bu yeni koşullara uyacak şekilde uyarlıyor. Facebook, Google ve diğer Silikon Vadisi şirketleri, rakip video konferans hizmetlerini satın alarak, geliştirerek ve genişleterek Zoom’da hızla zemin kazanarak girişimcilik kültürlerini ifade ediyorlar.

Eksen Etrafında Dönme

Diğer birçok girişimci eksen etrafında dönüyor. Girişimler bireysel ürün veya hizmetleri uyarlamaktan ziyade odağını farklılaştırarak iş modellerini kökten değiştiriyorlar. Örneğin, bazı şirketler üretim odaklarını alkollü içeceklerden dezenfektan ürünlere veya normal giysilerden yüz maskelerine olacak şekilde tamamen değiştirmiştir. Bazıları ise bunu yeni bir pazar veya pazarlama fırsatı olarak algılayarak ticari hesaplamalar yaptı. Diğerleri yardım etmek istediler. Bu özellikle sosyal girişimciler arasında görülen bir durumdur. Örneğin, “GoodJobs.eu“ ekolojik ve/veya sosyal amaçlı işlere odaklanan bir Alman platformudur. Bu platform yeni bir iş kategorisi ekledi ve şimdi de Corona kriziyle ilgili işlerin reklamını yapıyor.

Yeni Girişimler

Bazı yazılım yarışmalarında (hackathon) krizden kaynaklanan yeni girişimler ortaya çıktı. Hackathon (“ele geçirme” ve “maraton” kelimelerinin birleşimi) bireyler için çok büyük sorunlara çözümler bulmak için yapılan depar atma benzeri toplu bir etkinliktir. Bir krizde, “hızlı koşu” daha uygun bir kelime olabilir. Bu gibi acil durumlarda amaç, krizi mümkün olan en kısa sürede yeni girişimci çözümlerle sona erdirmektir. Özellikle, talep ve arzı birbirine bağlamak için bazıları yeni gelir akışlarını içeren yerel restoran ve dükkanları olan müşteriler, bakıcılarla bakıma muhtaç insanlar ve izleyiciler ile sanatçılar gibi yeni platformlar ortaya çıktı.

Örneğin, Almanya’da COVID-19 ile ilgili bilgi, öğrenme ve öğretme araçları ve yerel destek sağlayan bir yarışmadan birden fazla proje ortaya çıktı. İngiltere’de, bir girişimcilik öğrenme alanı ve yeni girişim tetikleyicisi olan Oxford Üniversitesi Dökümhanesi, “COVID-19 Hızlı Çözüm Oluşturucusu (COVID-19 Rapid Solutions Builder)” yarışmasını başlattı. Bu tür programlarla amaçlanan şey “gelecek için dayanıklılık oluşturmak amacıyla pandeminin bir sonucu olarak ortaya çıkacak zorluklara hızla yeni çözümler oluşturmak, ölçeklendirmek ve uygulamaktır.”

Ön Plandaki Teknoloji

Bu üç yanıt arasında, teknolojinin birçok nedenden dolayı önemli bir rolü olduğu açıktır. Örneğin, bazı girişimciler tıbbi ekipman yapmak amacıyla 3D yazıcıları kullanıyor ve merkezi kontrole ihtiyaç duymadan hızlı bir şekilde hareket etmek için son teknolojilerin yenilikçi potansiyelinden yararlanıyorlar. Sınırlar kapalı veya sınır geçişleri kısıtlı olduğundan ve dünya genelinde belirli ürünlere olan talep arttıkça, yeni gereksinimleri karşılamak için yerel olarak bir 3D yazıcı kullanılabilir.

Ayrıca, COVID-19 krizi belirli sosyal uygulamaları ve ihtiyaçları bozduğundan, teknoloji bu noktada bazı ikâmeler sağlayabilir. Örneğin, mevcut ve yeni birçok sosyal ağ platformu, yaşlılar ve karantinaya alınanlar için hizmetler sunmaktadır. Teknoloji ise pandeminin neden olduğu sosyal ve mekânsal kısıtlamaların üstesinden gelmeye yardımcı olur.

Hem Yararlı Hem de Zararlı Durum

Tabii ki, bir krize yöneltilen bu tür tepkilerin haklı tarafları da var. Güçlü bir girişimci zihniyet, yazar Evgeny Morozov’un “çözümcülük” olarak adlandırdığı teknoloji, yenilik ve girişimciliğin sorunlarını birlikte çözeceği ve dünyayı kurtaracağı inanca yol açabilir. Bu inanç, güç ve politika sorularını ve bunlara dair olumsuz sonuçları ihmal eder. Riskli girişimler özel mülkiyete aittir ve sosyal kaygıları ele alıyorlarsa, genellikle bunu demokratik süreçlerin meşrulaştırılması olmadan yaparlar. Girişimciler işlerini değerler üzerine inşa etseler bile sorular devam ediyor: Bu değerler kimin ve kimin için gerçekleştirilecek? Gerçek bir risk, girişimcilerin sosyal ve devlet inisiyatiflerini kabul etmemesi ve otorite ve hesap verebilirlik sorularını yanıtsız bırakmasıdır.

Girişimcilerin bir boşlukta hareket etmediğini de belirtmek önemlidir. Aslında, girişimlerini kurmak için kullandıkları altyapı hâlâ kamu tarafından finanse edilmektedir. Özellikle kriz zamanlarındaki pek çok karşılık ya doğrudan çok paydaşlı ortaklıklar yoluyla ya da dolaylı olarak piyasa ve siyasi altyapılar yaratarak aslında hem kamu hem de özel sektördeki farklı oyuncuları “düzenleyen”lerdir. COVID-19 gibi bir krizde bile, gerektiğinde incelemeye tabi tutmak için girişimcilerin ticari ve sosyal girişimlerini geliştirirken birbirine ne kadar bağlı olduklarını hatırlamakta fayda var.

“Bir krizin ziyan olmasına asla izin vermeyin”, bu fırsatlardan yararlanma durumunun sonuçları genel olarak faydalı ve hesap verilebilir olduğu sürece iyi bir tavsiyedir.

Yazarlar:

Ali Aslan Gümüşay

Humboldt İnternet ve Toplum Enstitüsü’nde İnovasyon, Girişimcilik ve Toplum Araştırma Grubu Başkanı ve Hamburg Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacısı.

Pegram Harrison

Oxford Üniversitesi Saïd Business School’da girişimcilik alanında kıdemli araştırmacı ve Oxford’daki Brasenose College’da yönetim alanında öğretim görevlisi.

islamiktisadi.net için çeviri: Ayşenur Topal

Kaynak: London School of Economics (LSE)

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun