Şer’i Danışma Kurulu Türleri ve Uygulanan Modeller
İslam tarihinde piyasanın özellikle hisbe olarak bilinen teşkilat aracılığıyla düzenlenip denetlendiği bilinmektedir. Bu sebeple, günümüzdeki şer’i kurullarla hisbe teşkilatı arasında bağlantı kurulmuştur (el-Heytî, 2011:85, 95; Hisbe konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Kallek, 1998). Ancak kanaatimizce hisbe, kamu düzenini koruma ve denetlemekle yükümlü bir teşkilat olması açısından, mahiyet itibariyle “dış kaynaklı denetim” niteliğindedir. Halbuki İFK’larda şer’i danışma kurulları, genellikle kurum içi danışma ve denetim hizmeti görmektedir ve bu yönüyle hisbeden farklılık arz etmektedir. Ancak merkezi (ulusal düzeyde) bir şer’i kurulun bulunduğu az sayıda ülke açısından hisbe teşkilatıyla böyle bir bağlantı kurmak mümkündür.
1973’te İslam İşbirliği Teşkilatına bağlı üye ülkeler ile diğer ülkelerde yaşayan Müslüman azınlıkların ekonomik kalkınmalarını desteklemek amacıyla kurulan İslam Kalkınma Bankası (lslamic Development Bank – IDB), 1975’te faaliyete geçtiğinde henüz şer’i kurulu yoktu ancak bankanın faaliyetlerinin dinen meşru olması için birçok İslam hukukçusu ile istişareler yapılıyordu. 2003 yılında bir şer’i kurul teşkil edilinceye kadar, bankanın faaliyetleriyle ilgili bazı meseleler İslam Fıkıh Akademisinde görüşülerek karara bağlanmıştır (Kahf, 2004:19-21).
Resmî bir şer’i kurula sahip ilk İslami banka, 1976 yılında kurulan Mısır Faysal İslami Bankasıdır. Bu uygulamaya 1978’de Ürdün İslami Bankası ve Sudan Faysal İslami Bankası, 1979’da Kuveyt Finans Kurumu, 1983’te ise Bank Islam Malaysia Berhad katılmıştır. Daha sonraki yıllarda, şer’i kurul uygulaması İslami bankalar açısından yaygın hale gelmiştir. Halen, bazı ülkelerin merkez bankaları da dahil, İslami finansal kurumların büyük çoğunluğu ya kendi şer’i kurullarına sahiptirler ya da şer’i danışmanlık şirketlerinden bu konularla ilgili hizmet almaktadırlar (Kahf, 2004:22).
Alanda son kırk yılda meydana gelen gelişmeler neticesinde, İslam ülkelerinde çeşitli şer’i danışma türleri ve uygulamaları ortaya çıkmıştır. Bu başlık altında şer’i danışma kurulu türleri ve bunların üst denetime tabi olup olmaması açısından uygulanan çeşitli ülke modelleri üzerinde durulacaktır.
Şer’i Kurul Türleri
Şer’i kurulları etkinlik düzeyleri açısından dörde ayırmak mümkündür:
1- Uluslararası Düzeydeki Şer’i Kurullar: Uluslararası şer’i kurullar genellikle AAOIFI ve IDB gibi çok sayıda Müslüman ülkenin işbirliğiyle kurulmuş yapılardaki bağımsız şer’i kurulları ifade eder.
2- Ulusal Düzeydeki (Merkezi) Şer’i Kurullar: Bir ülke çapında yetkili şer’i kurullardır. Halen merkez bankasında veya düzenleme otoritesi düzeyinde şer’i kurulu bulunan beş ülke bulunmaktadır: Malezya, Endonezya, Brunei, Pakistan, Sudan ve İran. Bu düzeydeki şer’i kurullar, ahenk sağlama ve fetvanın standartlaşması konusunda ciddi rol almaktadır. İran dışındaki bu ülkelerde, ayrıca bütün İFK’ların kendi şer’i kurulunun bulunması da zorunludur.
3- İFK Düzeyinde Şer’i Kurullar: İFK’lar açısından en yaygın şer’i kurul uygulaması, İFK’ların kendi bünyelerinde oluşturdukları şer’i kurullardır. İFK’ların şer’i kurullarını, kuruluş sözleşmelerinde belirtildiği şekilde oluşturmaları gerekir. “Mikro düzeyde” olarak ifade edilebilecek bu tür şer’i kurullar, bir dizi sorumluluk üstlenmektedir. Bunların arasında, ürün geliştirmeye katılma, şer’i meselelerle ilgili hususları gözden geçirme ve onaylama, şer’i denetim, yıllık olarak İslam Hukukuna uygunluk raporu düzenlemek, İFK’nın hisse, senet, sukuk ve diğer araçlara yatırımlarının İslam hukukuna uygun olmasını temin etmek ve zekatı hesaplamak bulunmaktadır (Ayub, 2007:363).
4- Şer’i Danışmanlık Şirketleri: Bazı İFK’lar kendi kurulunu teşkil etmek yerine, şer’i yönetimi, şer’i danışmanlık şirketlerinden hizmet alımı şeklinde uygulamaktadır. Şer’i danışmanlık şirketleri, şer’i gözetim ya da salt şer’i danışma hizmetleri sunan kuruluşlardır. Mesela Institute of Islamic Banking and Insurance (IIBI), International Institute of Islamic Finance Incorporated (IIIF), Islamic Banking and Finance Institute of Malaysia (IBFIM), Yasar Limited (YL), Minhaj Shari’ah Financial Advisory (MSFA), Failaka International (FI) ve BMB Islamic (BMBI) bunlardandır.
Danışmanlık şirketleri, sahipleri açısından, çeşitlilik arz etmektedir. Bağımsız taraflara ait olanlar (IIBI gibi), İFK’lara ait olanlar (BMBI, IBFIM…), hukuk bürolarına veya İslam hukukçularının kendilerine ait olanlar (FI, YL, IIF ve MSFA…) mevcuttur. Halen piyasada 17’nin üzerinde şer’i danışmanlık şirketi mevcuttur ve çeşitli kurumlarca şer’i danışmanlık hizmetlerine talep arttıkça bu sayının artması öngörülmektedir (Dusuki, 2011:708).
Şer’i Kurul Uygulama Modelleri
İslam ülkelerinde şer’i konuların üst denetime tabi olup olmaması bakımından çeşitli modellerin uygulandığı görülmektedir. Uygulanan modeller konusunda farklı tasnifler olmakla birlikte, bizim bunları kabaca dört gruba ayırmamız mümkündür (Çeşitli tasnifler için bkz. Grassa, 2013:181-186; Hamza, 2013: 231-235; el-Heytî, 2011:87-89):
a- Serbest model: İslam ve Arap ülkelerinin çoğunluğunda konuyla ilgili bir üst kurul veya denetim söz konusu değildir. Her İFK gönüllü olarak kendi şer’i danışma kurulunu serbest bir şekilde oluşturmakta ve yönetmektedir. Türkiye de bu ülkeler kapsamındadır. Diğer ülkelerden farklı olarak, Türkiye’deki bazı özel hassasiyetler sebebiyle, bu kurullar “danışma kurulu” gibi isimlerle ve genellikle gayri resmi olarak faaliyet göstermektedir.
b- Merkezi model: Malezya, Endonezya, Brunei gibi Uzakdoğu Asya ülkelerinde uygulanan bu modelde, merkez bankası altında kurulan merkezi danışma kurulu şer’i konularda mutlak yetkilidir. Ayrıca her İFK’nın da en az üç üyeden oluşan kendi kurulu ve sekreteryası bulunmaktadır. Bu sistemde, merkezi şer’i kurula üye olan bir uzman, ayrıca İFK’lara üye olamamaktadır.
Mesela bu uygulamanın kaynağı durumundaki Malezya’da, Merkez Bankasına (BNM) bağlı Şer’i Danışma Konseyi (Shari’ah Advisory Council – SAC) bütün İslami finans ve tekâfül (İslami sigorta) sektörünü ilgilendiren İslam hukuku konularında en yüksek karar mercidir.
c- Karma (Hibrid) Model: Bu model Pakistan’da uygulanmaktadır. Burada da Merkez bankası (State Bank of Pakistan) bünyesinde bir Şer’i Danışma Kurulu (Shariah Board – SB) standartları belirlemektedir. Yine her İFK’da en az bir şer’i danışman bulunması gerekmektedir. Bir önceki modelden farkı ise, merkezi kuruldaki üyelerin İFK’larda da üye olarak görev alabilmesidir.
d- Gönüllü Birlik Modeli: Birleşik Arap Emirlikleri’nde kendiliğinden ortaya çıkan bu modelde, ülkedeki İFK’ların şer’i danışma kurulları ortak bir milli konsey oluşturmuşlardır. (National Council of the Shari’a Supervisory Committees of Islamic Financial Institutions)
Görüldüğü üzere, Körfez Arap ülkeleri ve batılı ülkeler de dâhil birçok ülkede, “serbest model” olarak ifade ettiğimiz sistem yaygındır ve şer’i danışma kurulları hiçbir üst denetime tabi değildir. Dolayısıyla danışma kurullarının etkin çalışıp çalışmadıkları, tamamen İFK’ların kendi iç meselesidir ve uygun bir kurumsal şer’i yönetime sahip olmamanın tek yaptırımı İFK’lar açısından itibar kaybından ibarettir.
Halbuki, gerek yetkili kurullar ve gerekse İslami finans sektörü, ulusal düzeyde şer’i kurullara olan ihtiyacı ortaya koymuştur. Bu bağlamda, İslam Fıkıh Akademisi, ulusal düzeyde (merkezi) şer’i kuruluna olan ihtiyacı ortaya koymuş ve bu kurulun yerine getireceği görevleri tespit etmiştir (2009 tarih ve 177 no’lu karar). Aynı şekilde, IFSB’nin şer’i kurullara dair yaptığı bir araştırmasında, çeşitli ülkelerden ankete katılanların %60’ı, her ülkede İslami finans alanında ulusal düzeyde bir şer’i kurulun yetkili olması gerektiğini ifade etmiştir (IFSB, 2008).
Uzmanların ve sektörün bu talebi dikkate alınarak, ülkelerin ‘serbest model’den, artık standartlaşmayı ve merkezi denetimi sağlayan diğer üç modele veya başka yeni modellere geçiş yapmaları elzem görünmektedir.
(Bu metin makaleden alıntıdır. Makalenin tamamını okumak için kaynakta yer alan bağlantıyı tıklayınız.)
Kaynak: Dergi Park