- Önce sizi tanıyalım; Taslima kimdir? Bize eğitim geçmişinizden ve araştırma alanlarınızdan bahseder misiniz?
Akademisyen ve araştırmacıyım. Doktora eğitimimi Haziran 2021’de Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi Malezya (IIUM) İslamî Bankacılık ve Finans Enstitüsü’nde (IIIBF) tamamladım. 2016 yılında aynı kurumda yüksek lisans yaptım. IIUM’un 32. Programında “En iyi Yüksek Lisans Öğrenci Ödülü” sahibi olduğumu sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Araştırma alanlarım İslamî bankacılık ve finans, İslamî sosyal finans, Makāsıdü’ş Şerîa, sürdürülebilir finans ve sürdürülebilir kalkınma üzerinedir. Gerçekten de eğitim niteliklerim nedeniyle konvansiyonel ve İslam ile harmanlanmış finansal bilgilere sahibim. Dünyaca tanınan iki kurumdan olan İngiltere’deki Heriot-Watt Üniversitesinde BBA ve ABD’deki Trinity Üniversitesinde ise MBA derecelerini tamamladım.
Bangladeşliyim. Öğretmenlik benim tutkum. Buna bağlı olarak Bangladeş’in çeşitli özel üniversitelerinde hem lisans hem de lisansüstü düzeyde sekiz yıldan fazla öğretmenlik deneyimim oldu. İslamî bankacılık ve finans öğrenmek için 7 yıl boyunca Malezya’da kaldım. İslam ekonomisine ve İslamî finansa olan sevgim, ilgim ve reel ekonomiye katkı sağlama konusundaki sonsuz ilhamım beni Türkiye’ye getirdi. İKAM’da misafir araştırmacıyım. 2021 Türkiye Bursları Doktora sonrası araştırmacı bursunu kazananlardan biriyim.
- Araştırma alanı olarak neden İslam ekonomisini seçtiniz? Bu alanı seçmenizdeki motivasyonunuz nedir?
Dünya alternatif bir ekonomik ve finansal sistem arayışı içerisinde. İslam ekonomisinin evrensel cömert ve dirençli doğası sayesinde mevcut sisteme en iyi alternatif olduğu kanıtlanmıştır. Bir araştırmacı ve eğitimci olarak, İslam ekonomisinin gerçek anlamda sürdürülebilir olabileceğine ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini diğer herhangi bir ekonomik sistemden daha hızlı karşılayabileceğine inanıyorum. Bu nedenle araştırma alanım olarak İslam ekonomisini seçtim.
- Türkiye’ye nasıl ve neden geldiniz?
Türkiye’ye doktora sonrası araştırma görevlisi olarak geldim ve araştırma kategorisinde 2021 Türk devlet bursunu kazananlardan biri oldum.
- Kendi ülkenizde çalışmak yerine neden Türkiye’yi seçtiniz? Uluslararası araştırmacı olarak çalıştığınız İKAM’ın bu konudaki rolü nedir?
Anladığım kadarıyla Türk hükümeti İslam ekonomisi ve finans sistemini destekliyor. Hükümet, sistemi uygulamaya ve sistemin gerçek faydasını elde etmeye oldukça istekli. Bir araştırmacı olarak, keyifli bir çalışma ortamının tadını çıkarmak ve bir İslam âlimi olarak katkımı takdir edecek bir ekibin parçası olmak için Türkiye’yi Bangladeş’e tercih ediyorum.
İKAM, İslam ekonomisi için bir araştırma merkezi olarak mükemmel bir iş çıkarıyor. Burası sadece Türkiye merkezli araştırma çalışmalarına değil, aynı zamanda dünyanın diğer bölgelerinde gerçekleşen İslam ekonomisi ve finansal araştırmalara da odaklanıyor. İKAM, her yıl dünyanın her yerinden yabancı araştırmacıları İslam ekonomisi ve finansal sistem üzerine gerçekçi araştırma çalışmaları yürütmeye davet ediyor.
- Akademik anlamda İslam ekonomisi ile ilgileniyorsunuz. Bu alanın sorunları ve zorlukları hakkında bir şeyler söyleyebilir misiniz? İslam ekonomisini bir araştırma alanı olarak değerlendirir misiniz?
Birkaç literatür kaynağından, İslam iktisat sisteminin yolculuğuna yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren başladığını öğrendik. Bu nedenle, konvansiyonel ekonomik sisteme kıyasla daha yolun başında. Ancak İslam ekonomisinin, sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) yaşadığı dönem boyunca ve sahabelerinin yönetim rejimi sırasında oldukça iyi durumda olduğuna inanıyorum. Kâğıt paranın kullanılmaya başlanması, altına dayalı para sisteminin kaldırılması ve doların dünya rezerv para birimi olarak kabul edilmesinden sonra İslam ekonomisi faaliyetleri güç kaybetmeye başlamıştır. Modern iktisatçılar, yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren İslam ekonomisi sistemini bir alternatif olarak yeniden düşünmeye başladılar. Bu nedenle bana göre İslam ekonomisi sisteminin en büyük sorunu geçmiş ile günümüz arasındaki kopukluktur. Buradaki zorluk, noktaları birleştirirken konvansiyonel sistemle başa çıkmaktır.
İslam ekonomisi oldukça büyük bir araştırma alanıdır. Hz. Muhammed’in (sav) son hutbesine göre Müslümanlar olarak Kur’an ve hadisler rehber kitaplarımızdır. Bu nedenle, mevcut ekonomik soruna bir çözüm bulmak için önce tarihi incelememiz, ardından gelecek nesillerin refahını göz önünde bulundurarak mevcut senaryoyu ve uygulamaları tarihle ilişkilendirmek için aklımızı kullanmamız gerekiyor. Bu nedenle, belirli bir ekonomik konuda doğru karar, uygun araştırma çalışmalarını hak etmektedir.
- İslam ekonomisinde rol modeliniz var mı? İslam ekonomisi üzerine araştırma yapan birini takip ediyor musunuz?
Hayır, İslam ekonomisine dair herhangi bir rol modelim yok. Ancak çalışmalarımda çoğu kez alıntı yaptığım birkaç araştırmacıyı, akademisyeni ve düşünce kuruluşunu takip ediyorum. Örneğin, İmam Al Ghazali, Imam al Shatibi, Jesser Auda, Daud Bakar, Engku Rabiah, Salina Kassim, John Elkington, Edward Freeman vb.
- Bir kadın araştırmacı olarak bu alanı nasıl buluyorsunuz? Ekstra sorumluluklarınız var mı?
Genel olarak, bir hanımefendinin şeriat bilgini olması bir yana İslam âlimi bile olamayacağı düşünen bir zihniyet var. Bu temelde sahip olduğumuz yanlış bir algıdır. Doktora danışmanım Prof. Dr. Salina Kassim bir İslam âlimidir ve çalışmalarıyla İslamî ekonomik ve finansal sisteme büyük katkıda bulunmaktadır. Eş danışmanım Prof. Dr. Engku Rabiah Malezya’da önde gelen bir şeriat âlimidir ve WOMANi 10 tarafından 2021’de en etkili kadın olarak ikinci sırada yer almıştır. Aynı rütbe Prof. Dr. Rusni Hassan ile de paylaşılmıştır, kendisi IIIBF, IIUM’un şu anki dekanıdır. Beni motive eden bu hanımlardan çok ilham alıyorum ve onların öğrencisi ve takipçisi olmaktan gurur duyuyorum.
Gerçeği söylemek gerekirse bir araştırmacı olarak üzerimde ekstra bir baskı veya sorumluluk yok. Ancak çalışan bir kadın ve üç çocuktan sorumlu bir anne olarak belki de herhangi bir erkek araştırmacıdan daha çok çalışıyorum.
- Eğer biri araştırmacı olmak isterse hangi niteliklere sahip olmalıdır?
Bir araştırma bursu genellikle doktora derecesinden sonra başlar. Doktora yolculuğumuz sırasında, gelecekte çalışma alanımızı genişletmemize yardımcı olacak belirli bir konu veya konular hakkında araştırma yapma ve derinlemesine bilgi edinme sanatını ve bilimini öğreniyoruz.
- İslam ekonomisi ile ilgilenenlere neler önerirsiniz?
İslam ekonomisi, her şeyi bilen yaratıcının belirlediği belli ilke ve esaslara dayanmaktadır. Bununla birlikte, İslam ekonomisi sistemlerin birçok biçimi kafa karışıklığı yaratan konvansiyonel sistemler gibidir. Bu nedenle, eğer İslam ekonomisinin herhangi bir konusu üzerine araştırma yapmak istiyorsanız, içerikleri farklılık gösterdiğinden bu iki sistemi şekli olarak değil özü açısından takip etmenizi tavsiye ederim.
- IIUM İslamî Bankacılık ve Finans Enstitüsü’nde araştırmacı olarak çalıştınız. Yeşil Finansman orada bir araştırma alanı olarak neye tekabül etmektedir?
Yeşil finans kavramı ve araştırma çalışmaları, IIUM İslamî Bankacılık ve Finans Enstitüsü’nde çok acemiydi. 2014 yılında IIUM’da ne zaman bir öğretim üyesi ile konuşsam öncelikle onlara yeşil finansın ne olduğunu, amacını ve amacını anlatmam gerektiğini hâlâ hatırlıyorum. Finansmanın temel amacını anlatmayı bitirdiğimde ise “yeşil finansman”ın büyük bir araştırma alanı olduğunu ve amacının İslamî bankacılık ve finansa çok yakın olduğunu söylerlerdi.
- Yeşil Finansman üzerinde araştırmalar yapmak için nedenleriniz nelerdi? Neden bu konuya odaklanma ihtiyacı duydunuz?
Yeşil finans kavramı ekonomistler ve çevreciler tarafından sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için ortaya çıkarılmıştır. Ben ise 2011 yılından itibaren güneş enerjisi, yeşil ekonomi vb. konularda araştırma ve yayın yapmaya başladım. O zamanlar Bangladeş ciddi yük azaltma ve hava kirliliği sorunları yaşıyordu ve ülkenin yenilenebilir enerji ve yeşil finansman çözümüne geçmekten başka seçeneği yoktu. Ülkenin Bangladeş merkez bankası olan, 2011 yılında yeşil bankacılık yönergelerini başlatmış ve tüm bankaların ve banka dışı finans kuruluşlarının yönergelere uymasını zorunlu hale getirmiştir.
Bu iki alanın uyuşan doğası oldukça dikkatimi çekiyor. Dolayısıyla yeşil finansmanın amacının İslamî bankacılık ve finansmana çok benzediği söylenebilir. Bu nedenle, bu konuyu yüksek lisans tezi olarak seçtim ve uluslararası kabul görmüş Scopus dergilerinde birkaç makale yayınladım. 2015 yılında dünya liderleri sürdürülebilir kalkınma hedeflerini (SKH’ler) benimsemişti ve ben de danışmanlarıma danışarak bu konu üzerinde daha fazla çalışmaya karar vermiştim. Son olarak Haziran 2021’de doktora eğitimimi başarıyla tamamladım. Tezimin başlığı ise “Sürdürülebilir kalkınma ve yeşil firmaların Makasid şeriat başarısı: Bangladeş’ten Kanıt” idi.
Sürdürülebilir yeşil finansın konvansiyonel finanstan daha çok İslamî olduğuna inandığım için bu konuya odaklanıyorum. Yeşil finans bize zenginliğin ve doğal kaynakların bir kısmının gelecek nesillere aktarılabilecek düzeyde kullanılmasını öğretiyor. Ayrıca İslam da bize doğal kaynakları korumayı öğretir ve israfı yasaklar.
- Yeşil Finansmanın toplum için faydalı olduğunu düşünüyor musunuz?
Evet, tabi ki. Yeşil finansman hem toplumsal hem de çevresel refahı sağlamak için ortaya çıkarıldı. İslam iktisadı sisteminin serveti yeniden dağıtım aracı olan İslamî sosyal finans da aynı şeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle, iki finansmanın kombinasyonu toplum için karşılıklı bir fayda sağlayabilir.