Öğrencilik yıllarını geride bırakmış olanların o günlere romantik bir bakış atıp “Hayatımın en güzel yıllarıydı…” dediğine pek çok kez şahit olmuşsunuzdur. Kim bilir belki siz de onlardansınızdır. Peki, bugünün öğrencileri halihazırda o günleri yaşarken üniversite yıllarının hayatlarının en iyi yılları olacağını hissediyor mu? YouGov Türkiye’nin gerçekleştirdiği “Öğrenci Ekonomisi” araştırması öğrencilerin yaşam standartlarından ekonomilerine, gelecek hayallerinden memnuniyetlerine ve şikayetlerine dek pek çok konuda dünyalarına ışık tutuyor…
Öğrenciler nasıl barınıyor?
2021 yazı itibarıyla 18 yaş üstü insanların da aşıya erişiminin sağlanmasıyla tekrardan yüz yüze eğitime geçildi ve öğrenciler eğitim gördükleri şehirlere dönüş yaptı. Bu dönüşlerin ardından hepimizin de bildiği gibi öğrenciler barınma ihtiyaçlarında da büyük zorlularla karşılaştılar ve kendi içlerinde “Barınamıyoruz” protestosunu başlattılar. Araştırma kapsamında öğrencilere nasıl barındıkları sorulduğunda yüzde 43’ü aileleriyle yaşadığını belirtirken yüzde 12’si tek başına, yüzde 11’i arkadaşlarıyla ortak paylaşımlı evde ve yüzde 31’i ise devlet/özel yurtlarda kaldığını belirtiyor. Ailesiyle yaşadığını belirten öğrencilerin yarısından çoğu ise İstanbul, Ankara ve İzmir’de okuyan öğrencilerden oluşuyor (yüzde 58).
Yeni bir eve çıkmak imkânsız!
Öğrencilere güncel kira artışları hakkında fikirleri sorulduğunda yüzde 93’ü haksız bir kira artışı olduğunu düşünüyor ve yüzde 94’ü öğrenci olarak ev kiralamanın çok zor olduğunu ifade ediyor. Aynı zamanda bu dönemde yeni kiralık bir daireye çıkmanın imkânsız olduğunu düşünen öğrencilerin oranı ise yüzde 85 olarak karşımıza çıkıyor. Aileleriyle ve yurtlarda kalan öğrencilerde, bu dönemde eve çıkmanın imkânsız olduğu düşüncesi tek başlarına evde kalan öğrencilerden daha baskın. Kira artışlarını normal bulan öğrencilerin oranı ise yalnızca yüzde 5.
Çoğunluğun geliri 1000 TL’nin altında!
Öğrencilerin yüzde 31’i okurken aynı zamanda çalışıyor. Okurken aynı zamanda çalıştığını belirten öğrenciler arasında 3 büyük şehirde yaşayan öğrenciler (yüzde 26) diğer şehirlere (yüzde 14) göre daha fazla. Çalışan her 10 öğrencinin 6’sı yarı zamanlı olarak çalışırken, 5 öğrenciden biri ise freelance olarak çalışıyor. Yüzde 16’lık bir kesim ise düzenli olmasa da dönemsel olarak çalışıyor. Çalışan öğrencilerin yüzde 2’si okurken aynı zamanda tam zamanlı olarak çalıştığını ifade ediyor. Öğrencilerin aylık gelirlerine baktığımızdaysa, yüzde 65’inin aylık 1000 liranın altında geliri olduğunu görüyoruz. Bir öğrencinin ortalama aylık geliri ise, 1115 TL.
En büyük destek aileden
Peki, öğrenciler barınma ihtiyaçları dışındaki ihtiyaçlarını nasıl ve nereden karşılıyor? Öğrencilerin yüzde 72’sinin aylık gelirlerini aileleri karşılarken yüzde 38’i burs ve devlet desteği aldığını belirtiyor. Yüzde 12’si ise kendi geçimini kendisi sağladığını ifade ediyor. Bu konuya cinsiyet kırılımında baktığımızdaysa erkek öğrencilerin (yüzde 19) kadın öğrencilere (yüzde 6) kıyasla daha çok kendi gelirlerini kazanıyor olduğu verilere yansıyor.
Bütçeden sosyal hayata yüzde 9’luk pay kalıyor
Öğrencilerin yüzde 77’si aylık gelirinin ancak temel ihtiyaçlarını karşılayabildiğini belirtirken yüzde 72’si bazı aylar gelirlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya bile yetmediğini ifade ediyor. Bu oranın yurtta yaşayan öğrenciler arasında (yüzde 79) paylaşımlı evde kalan öğrencilerden (yüzde 49) daha fazla olması ise hayli dikkat çekici. Öğrencilerin en büyük harcamaları göz önünde bulundurulduğunda yüzde 44 ile temel ihtiyaçların ilk sırada bulunduğu, hemen arkasından ise yüzde 22 ile eğitim masraflarının geldiği görülüyor.
En büyük harcamalar sıralamasının devamında yüzde 17 ile alışveriş masrafları, yüzde 9 sosyal hayat ve yüzde 6 ile kredi borcu ödemeleri geliyor. Araştırma verilerine göre Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 88’si herhangi bir ürünü satın almadan, o ürünü karşılayıp karşılamayacaklarını dikkatlice düşünüyor. Türkiye’de her 4 öğrenciden sadece biri uzun vadede birikimler yerine para harcamayı daha tatmin edici buluyor. Üç büyük şehirde yaşayan öğrenciler, diğer şehirlerde yaşayanlara kıyasla harcamak yerine uzun vadede para biriktirmeyi tercih ettiğini dile getiriyor.
Öğrencilerin yüzde 87’sı ekonomiden şikâyetçi!
Tüm dünya ekonomisini sarsan Covid-19 pandemisi Türkiye ekonomisini de derinden etkiledi. Şüphesiz, tam kapanma süresince yaşananlar ve işsizlik oranlarının artması geleceklerine adım atacak öğrencilerin ülke ekonomisi hakkında görüşlerini de şekillendiriyor.
Bu doğrultuda öğrencilere ülke ekonomisinin yaşam standartlarına etkisi sorulduğunda yalnızca yüzde 5’i ülke ekonomisi hakkında bir fikri olmadığını ifade ederken, yüzde 87’si ülke ekonomisinin hayatlarının bir önceki yıldan daha kötü olmasına sebep olduğunu dile getiriyor. Ülke ekonomisinin hayatlarını pozitif yönde etkilediğini ifade edenlerin oranı ise yalnızca yüzde 2 olarak karşımıza çıkıyor.
4 öğrenciden 1’i kendi işinin patronu olmak istiyor!
Öğrencilere gelecek hedefleri sorulduğunda yüzde 24’ü gelecekte bir kurumda çalışmaktansa kendi kariyer yolunu çizip kendi işini geliştirmek istediğini ifade ederken yüzde 18’i ise yüksek lisans, doktora gibi programlara katılıp akademik bir kariyer planı izlemek istediklerini belirtiyor. Öğrencilerin yüzde 14’ü özel bir kurumda kariyer basamaklarını tırmanmak istiyor. Yine yüzde 14’ü ise eğitimini aldıkları avukatlık, doktorluk, pilotluk gibi meslekleri icra etmeyi hedefliyor. Öğrencilerin yüzde 13’ü henüz bir plana sahip değil.
Her iki gençten biri yurt dışında yaşamak istiyor
Mezuniyet sonrası hayat sınırsız ihtimallerle dolu bir yol. Peki, Türkiye’deki öğrencilerin gelecek hakkındaki planları ne? Pek çok araştırmada da karşılaştığımız üzere gelecek planlarında yurt dışında yaşama arzusu hakim. Öğrencilerin yüzde 45’i kariyerini yurt dışında geliştirmek istediğini söylüyor. Yüzde 21’i, bir süreliğine yurt dışında kalsa da sonrasında Türkiye’ye dönme hedefindeyken, yüzde 19’u ise kariyer ve gelecek planlarını Türkiye’de kuruyor.
Google ve Koç öğrencilerin kariyer gözdesi
Türkiye’de öğrencilerin en çok çalışmayı istedikleri kurumların başında yüzde 17 ile bakanlıklar, yüzde 16 ile üniversiteler (akademik kariyer) ve hastaneler geliyor. Öğrencilerin yüzde 6’sı yurt dışında bir kurum ya da üniversitede çalışmak istediklerini belirtirken, diğer yüzde 6’sı kendi işinde çalışmak istediğini söylüyor.
Araştırmanın Metodolojisi
Marketing Türkiye adına YouGov‘un gerçekleştirdiği “Öğrenci Ekonomisi” araştırmasında YouGov Türkiye panelinden, Türkiye temsiliyeti dikkate alınarak 18-30 yaş arasında yüzde 50 kadın yüzde 50 erkek dağılımında 300 öğrenciyi C.A.W.I. (Computer Assisted Web Interview) yöntemi kullanarak gerçekleştirdiği araştırmaya davet etmiştir. Araştırmaya dahil olan öğrencilerin yüzde 81’i 4 yıllık bölümlerde, yüzde 12’si 2 yıllık yüksek meslek okullarında ve yüzde 6’sı ise yüksek lisansta okumaktadır. Araştırmadaki öğrencilerin yaş ortalaması ise 21’dir.
Kaynak: Marketing Türkiye