Anasayfa Araştırma Hutbelerde Kullanılan İslam İktisadı Kavramları Üzerine İnceleme

Hutbelerde Kullanılan İslam İktisadı Kavramları Üzerine İnceleme

by
Kavramlar ve Kullanım Sıklıkları

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve İstanbul İl Müftülüğü’nün 2001’den 2018 yılı sonuna kadar İstanbul’da yayımlamış olduğu 936 hutbe incelendiğinde, İslam İktisadı ile ilgili kavramların kullanıldığı yalnızca 66 hutbe (toplam hutbelerin %7’si) olduğu görülmektedir. Bu 66 hutbede ise İslam iktisadıyla ilişkili 19 kavrama yer verilmiştir. Bu kavramlar; zekât, sadaka, helal kazanç, faiz, israf, infak, karz-ı hasen, rüşvet ve yolsuzluk, cömertlik ve cimrilik, tutumluluk ve paylaşma, çalışmanın önemi, çalışanların sosyal güvenliği, ticaret ve iş ahlakı, bilinçli tüketim ve tüketicinin korunması, milli paranın itibarı, işçi ve işveren ilişkileri ve ülkemizi maddi olarak kalkındırmadır. Şekil 1’de sunulduğu üzere yıllara oranla İslam iktisadı ile ilgili hutbelerin dağılımına baktığımızda, ilgili hutbe sayısının dalgalı bir seyir izlediği görülmektedir. 2004-2018 yılında 6, 2002-2012 yıllarında ise 5 defa İslam iktisadı kavramlarına değinilmiş, 2015 yılında ise hiçbir hutbe bu konulara ayrılmamıştır.

Hutbelerde değinilen kavramlara ayrıntılı bir şekilde bakıldığında ise; bu kavramlar arasında en fazla hutbe konusunun ‘zekât’ ve ‘israf’ olduğu görülmektedir. Neredeyse her yıl hutbede konu olarak işlenmişlerdir. Bunun aksine faiz kavramı ise 18 sene içerisinde birisi zekât kavramıyla beraber olmak üzere yalnızca iki defa kullanılmıştır. Bu dağılım ayrıntılı şekilde yıllara göre Tablo 1’de sunulmaktadır. 

Tablo 1: İslam İktisadıyla İlgili Hutbelerin Yıllara Göre Dağılımı

Not: Bir kutucukta iki tane artı olması o sene konuyla ilgili iki hutbe verildiğini göstermektedir. Kırmızı ve yeşil renk ile gösterilen hutbeler birebir aynı veya benzer içeriğe sahiptir. İncelenen ilgili dönemde hutbelere konu edilmemiş İslam iktisadına ilişkin kavramların (öşür, garar, miras, tekâfül vb.) isimleri ve neden önemli olduklarından çalışmanın öneriler kısmında bahsedilmiştir. Bu nedenle tabloya eklenmemişlerdir.

Hutbelerde bahsedilen kavramlar benzer yönleri de dikkate alınarak 4 kategoride değerlendirilmiştir:  

  • Sosyal dayanışma: Zekât, sadaka, infak, karz-ı hasen.  
  • Tüketim davranışları: İsraf, cömertlik, cimrilik, tutumluluk ve paylaşma, bilinçli tüketim. 
  • Çalışma ve ticaret hayatı: Ticaret ahlâkı, rüşvet ve yolsuzluk, çalışmanın önemi, çalışanların sosyal güvenliği, işçi ve işveren ilişkileri, helal kazanç, tüketicinin korunması.  
  • İktisadi sistem: Ülkenin kalkınması, Türk lirası milli itibar, faiz.

SONUÇ 

Cuma hutbeleri günümüzdeki en yaygın tebliğ metotlarından biridir ve milyonlarca kişiye hitap etme olanağı sağlaması sebebiyle özenle hazırlanmalıdır. İktisadi meselelerin günümüzde çok yaygın şekilde insanların hayatlarını etkilediği aşikardır ve bu alana yönelik İslami kuralların, davranış normlarının neler olduğunun toplumda bilinirliğinin artmasında hutbelere büyük iş düşmektedir. Yapılan bu çalışma sonucunda İstanbul ili özelinde verilen hutbelerde İslam iktisadına yönelik kavramların son 18 yıllık dönemde çok zayıf bir şekilde ele alındığı ortaya konulmuştur. Örneğin faiz kavramının sadece 2 kez hutbelere konu edilmesi bu eksikliği çok net bir şekilde göstermektedir. Bu nedenle, hem kavramların sıklığının ve çeşitlerinin artırılması hem de muhtevasının geliştirilmesine büyük ihtiyaç vardır. Ancak bu şekilde İslam’ın iktisadi ilkelerinin toplumun tüm kesimine iletilmesi ve olabildiğince hayatlarına aksettirilmesi mümkün olabilir. Bu anlamda Diyanet İşleri Başkanlığı ve akademik kuruluşlar arasında işbirlikleri oluşturularak en ihtiyaç duyulan konuların doğru içerikle ve doğru zamanlarda sunulması sağlanmalıdır. Bu çalışmanın öneriler kısmında belirtilen hususlar da bu gayretlere bir katkı sunabilir. Ancak ilerleyen dönemlerde hutbe konusunu İslam iktisadı bağlamında farklı açılardan ele alan ve bununla birlikte camilerin ve din görevlilerin bu anlamdaki rollerinin ne olması gerektiğine yönelik çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır. Bu şekilde İslam iktisadının toplumun tüm kesimlerine sağlıklı bir şekilde ulaştırılması sağlanabilir.

Dr. Mücahit Özdemir

Kaynak: Dergi Park

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun