İstisna uygulamasında diğer sözleşmelere nazaran bazı farklılıklar mevcuttur. Bir istisna sözleşmesinde, sözleşmenin konusu olan mal, imal edilmesi gereken bir mal olmalıdır. Fakat pirinç, mısır, buğday, arpa, meyve ve benzeri doğal bir ürün için istisna sözleşmesi yapılamaz. Doğal ürünler istisna sözleşmesine değil, selem sözleşmesine uygulanabilirler. Ayrıca banka tarafında istisna sözleşmesi ile finanse edilecek olan ürünler, fıkhi açıdan uygun ürünler olmak zorundadırlar. Mesela alkollü içecek üretimi veya kumarhane inşası gibi projelere istisna sözleşmesi uygulanamaz.
İstisna sözleşmelerinde, bedelin önceden ödenmesi gerekli değildir. Ödeme, üretim esnasında veya sözleşme bitiminde taksitli olarak yapılabilir. Sözleşmenin yapıldığı sıralarda ödenecek olan bedel, müşteri ve üreticinin karşılıklı rızaları ile sabitlenmelidir. Sonradan müşteri veya üretici, imalatın henüz başlamamış olması ve önceden bilgi verilmesi şartıyla sözleşmeyi iptal edebilirler.
İstisna işlemlerinde teslimat zamanı, selem işlemlerinden farklıdır. İstisna işlemlerinde teslimat süresi değiştirilebilir. Bununla birlikte, müşteri teslimat için bir maksimum süre belirleme hakkına da sahiptir. Bu durum, üreticinin teslimatı kararlaştırılan sürenin sonrasına geciktirmesi durumunda, müşterinin malları kabul etmek ve üretilen ürün için ödeme yapmak zorunda olmadığı anlamına gelir. Müşterinin ürünü reddetme hakkı da vardır. Ayrıca üretici, malları kararlaştırılan süre içerisinde teslim etmekle yükümlüdür. Sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi, üreticiyi sözleşme gereğince oluşacak olan zararları ödemekle yükümlü kılar (Billah, 2019: 268).
İstisna akdinde dikkat edilecek olan husus şudur ki müşteri bankaya başvurmadan önce üretici ile bir istisna akdi kurmamalıdır. Çünkü bir bankanın var olan bir istisna akdinin finansörü olarak işlem yapması var olan bir borcu satın alması anlamına geleceğinden, bu işlem fıkhi açıdan uygun olmayacaktır.
Paralel istisna yöntemi ile mal üretici tarafından üretildiğinde, faizsiz banka malı peşin olarak satın almakta ve müşterisine vadeli olarak satmaktadır. Bu işlemi fıkhi açıdan incelediğimizde, eğer akitte malın banka tarafından üretimi şart koşulmamışsa, bu malın bir başkası tarafından üretilmesi ve müşteriye teslim edilmesine izin verildiği anlamı çıkarılır. İstisna akdinde üretilecek olan malın; miktarının, niteliğinin, bedelinin ve vadesinin sözleşmede belirtilmesi zorunludur. Eğer üretilen mal istenen niteliklere sahip olmazsa işveren taraf, muhayyerlik yani vazgeçme hakkına sahip olur. İstisna akdinde bedel yani semen peşin olarak ödenebileceği gibi vadeli olarak da ödenebilir.
Bu işlem türünde birden fazla akdin bir arada yapılması ile akitler birleştirilmektedir. Bu birleştirmeye safkateyn adı verilir. Fakat akitlerin birleştirilmesi bazı fakihlerce ihtilaflı bulunmaktadır. İçerisinde iki ya da daha fazla akit bulunduran kefâlet ve rehin gibi işlemler bu ihtilafın dışında tutulmuştur. Paralel istisna akdinde de her bir akit, diğerine karıştırılmadan yani müstakil olarak gerçekleştirilir. Önce müşteri bankası ile bir istisna sözleşmesi yapmakta ve sözleşme sonuçlanmakta, sonrasında banka bir alt istisna sözleşmesi gerçekleştirmektedir. Her iki akit birbirine bağlı olarak gözükse de bağımsız olarak kurulan akitler olmakta ve yürürlüğe konulmaktadır. Bu nedenle paralel istisna akdinin akitlerde birleştirme yasağı yani safkateyn çerçevesinde ele alınmaması gerekir (Araz, 2020: 261-264).
Fatih KAZANCI
***