Ulusal sınırların ötesinde bir ekonomik bağ, yüksek iktisadi verimlilik sağlayan buluşlarla yaşanan yoğun teknolojik ve sosyal değişim, artan oranda bilgi akışı ve paylaşımı, yeni ekonominin karakteristik özellikleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeni ekonomide ürün ve hizmetlerin en önemli özelliği, bilginin temel üretim faktörü olarak ön plana çıkmasıdır.
1990’larda, ABD ekonomisi İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemdeki en uzun süreli ekonomik genişlemeyi yaşamıştır. 1993 yılının ilk çeyreğinden itibaren GSYİH, yılda ortalama %4 düzeyinde büyümüştür. Aynı zamanda, ilgili dönemde 22 milyon yeni iş yaratılmıştır. Eylül 2000’de işsizlik oranı son otuz yılın en düşük düzeyi olan %3,9’a gerilemiştir. 1973-1995 yılları arasında oldukça yavaş artan işgücü verimliliği (yılda %1,4), ekonomik genişlemenin ikinci yarısında belirgin bir şekilde artış trendine girmiştir. 1995’ten 2000’e kadar ortalama yıllık %3’lük bir büyümeyle uzun dönem trend değerinin üzerinde bir gelişme göstermiştir. Bu beklenmeyen verimlilik artışı, enflasyonun düşük düzeylerde kalmasına yardımcı olmuştur. Böylece 1990’lardaki oldukça sıkı işgücü piyasasına karşın, çekirdek enflasyon %2-3 aralığında dalgalanma göstermiştir. Diğer yandan, ABD’de yatırımlarda da büyük artışlar gözlenmiştir. 2000 yılı boyunca devam eden hisse senetlerinin aşağıya ayarlanmasından sonra bile, birleşik hisselerin değeri, 10 yılda 3 katına ulaşmıştır. ABD ekonomisinde yaşanan gelişmeler, bu ekonominin yeni ekonomiye dönüştüğüne dair bir uzlaşmanın doğmasına yol açmıştır.
Yeni ekonomi kavramı son birkaç yılın en çok konuşulan kavramlarından biridir. Her moda olan kavramda olduğu gibi, yeni ekonomi kavramı da farklı kişiler tarafından farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Avrupa’da genel anlamda yeni ekonomi kavramı, elektronik enformasyon teknolojilerinin yaratılması ve uygulanmasının merkezinde yer alan ekonomik faaliyet endüstrisi olarak ifade edilmektedir. Yeni ekonomi kavramının tanımlanması oldukça belirsizlik göstermektedir. ABD ekonomisinde devam eden dönüşüm farklı şekillerde adlandırılmaktadır; “endüstri sonrası toplum”, “inovasyon ekonomisi”, “bilgi ekonomisi”, “ağ ekonomisi”, “dijital ekonomi”, “ağırlıksız ekonomi” ve “eekonomi” bunlardan en çok kullanılanlardandır. Bu kavramlar yaşanmakta olan dönüşümün farklı yönlerine odaklanmakta, yanıltıcı yorumlara yol açabilmektedir. Örneğin ekonomiler daima inovasyon ve bilgi sayesinde gelişmiştir. Bu yüzden yeni ekonomi, iş dünyasında ve finansal basında kullanılması dolayısıyla daha fazla kullanıma ulaşmıştır.
Atkinson ve Court’a göre yeni ekonomi, son 15 yılda ABD ekonomisinin yapısını, fonksiyonlarını ve kurallarını değiştiren bir dizi niteliksel ve niceliksel değişimle ilgili olup, bu değişimin ve ekonomik büyümenin altında yatan temel faktörler ise, yenilikçi fikirler ve teknolojik ilerlemelerdir.
Yeni ekonomide fiziksel olmayan sermaye, en az fiziksel sermaye kadar değer taşımaktadır. Ayrıca fiziksel sermayenin değeri de fiziksel olmayan çıktılara bağlı bulunmaktadır. Zenginleştikçe katma değeri daha yüksek mal ve hizmetler tüketiriz. ABD ekonomisinin çıktısı (üretimi) tonla ifade edildiğinde, bu ekonominin yüzyıl önceki üretimiyle bugünkü üretiminin aynı olmasına rağmen, günümüzün çıktısının ekonomik değeri geçmiş yüzyılın 20 katı kadardır. Bu durum, mal ve hizmetlerin daha bilgi yoğun hale gelmiş olduğunu göstermektedir.
Robert Gordon’a göre ise yeni ekonomi, 1990’ların ortalarında bilgisayar donanımı, yazılımı ve telefon hizmetlerindeki fiyat düşüşlerinin yanında, bilgisayar işlem gücündeki, iletişim kapasitesindeki artışlar ile internet teknolojisindeki çok hızlı gelişmeyi ifade etmektedir. Bu tanımda yeni ekonomi, 1995 yılı öncesi dikkate alınmaksızın 1995 yılı sonrası enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeye eşdeğer tutulmuştur. Nordhaus, yeni ekonomiyi tanımlarken bilgisayar donanımı, yazılımı ve iletişim cihazları üzerinde önemle durmaktadır. Yeni ekonomi, enformasyon oluşturma, geliştirme ve dağıtım süreçlerinden oluşmaktadır. Süreç içerisinde üç büyük aktör yer almaktadır. Bunlar; enformasyonu işleyen donanım (bilgisayarlar), enformasyonun edinilmesini ve dağıtılmasını sağlayan iletişim sistemi ve son olarak insan eliyle tüm sistemi yöneten yazılımdır.
Dominick Salvatore’ye göre yeni ekonomi bilgisayarlar, yazılım ve iletişim sistemlerine dayanan enformasyon ve iletişim teknolojisinin (ICT) kullanımının hızla gelişmesi ve yayılması anlamındadır. ABD ekonomisi, G–7 ülkeleri arasında en çok bilgisayara dayalı, her 1000 kişi için en fazla sayıda internet bağlantısı olan ve yeni teknolojiyi ve elektronik ticareti en yoğun biçimde kullanan ekonomidir.
Yeni Ekonominin Özellikleri
Ulusal sınırların ötesinde bir ekonomik bağ, yüksek iktisadi verimlilik getiren buluşlarla yaşanan yoğun teknolojik ve sosyal değişim, artan oranda bilgi akışı ve paylaşımı, yeni ekonominin karakteristik özellikleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeni ekonomide ürün ve hizmetlerin en önemli özelliği, bilginin temel üretim faktörü olarak ön plana çıkmasıdır. Yeni ekonomi endüstrilerinde beşerî sermaye, fiziksel sermaye ile entelektüel sermayeyi güçlü bir şekilde tamamlayan bir rol üstlenmektedir. Gerek enformasyon teknolojilerinin kullanımı ve gerekse üretimi, nitelikli işgücü talebini artırmaktadır. Dolayısıyla yeni ekonomide, beşerî sermaye yatırımlarında artış gözlenmektedir. Yeni ekonominin 10 temel özelliği aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Yeni ekonomi birbirine bağlı bilgisayar sistemlerinden ve iletişimin dijital ortama taşınmasıyla yüksek katma değer kazanan hizmetlerden oluşan bir iktisadi sistem olarak değerlendirilebilir. 1980-90’lı yıllarda bilgisayar parçalarındaki fiyat düşüşü ile hız kazanan teknolojik gelişmeler, çok daha karmaşık işlemlerin ve projelerin gerçekleştirilebilir olmasını mümkün kılmıştır. Diğer yandan bilgisayar fiyatlarındaki hızlı düşüş ve işlem kapasitelerindeki artış, bilgisayarların her alanda kullanımına olanak tanımaktadır. Araba üreticileri, genetikle ilgili faaliyette bulunan firmalar, petrol arayıcıları, yüksek işlem kapasitesine sahip bilgisayarlarla yaptıkları simülasyonlarla harcamalarında büyük ölçüde tasarrufa gidebilmektedir. Ayrıca bu olanaklar modern telekomünikasyon araçları ile var olan bilgi ile yeni bilginin birleşimini yaratmıştır. Yeni ekonomide daha fazla buluş, daha çabuk yayılım söz konusudur.
Eski ekonomik yapı, bilgisayar ve internet toplumunda ağlaşmayla birlikte değişmektedir. Bu değişim dış kaynak kullanım tercihlerinde bir artış olasılığını da beraberinde getirmektedir. Birçok yeni internet portalının yaratılıyor olması, e-pazarda işlem maliyetlerinde düşüşün bir göstergesi kabul edilebilir. Yeni bilişim teknolojileri müşterilerin, üreticiler ile daha fazla etkileşim içinde olmalarına olanak sağlamaktadır. İnternet kullanımıyla birlikte artan ulusal ve uluslararası rekabet, piyasaları tam rekabet koşullarına yakın bir duruma getirmektedir. Böylece düşük kâr marjları, etkin üretim ve müşteri memnuniyeti sağlanabilmektedir. Finansal piyasalardaki işlemler internet yoluyla kolaylaşmakta, bu sayede birçok internet kullanıcısı aracılara gerek kalmaksızın (bazı durumlarda e-dealerlar vasıtasıyla) finansal piyasalardaki operasyonlarını doğrudan yönetebilmektedir. Teknolojik ilerlemelerle ortaya çıkan e-finans uygulamaları, finansal hizmet endüstrisinin yüzeyini değiştirmektedir. Aralarında online banka, broker ve firmaların bulunduğu yeni hizmet sağlayıcıları farklı ülkelerdeki tüketicilere finansal hizmetleri karşılaştırma olanağı sunmaktadır. Diğer yandan düşen işlem maliyetleri, finansal piyasaları daha cazip hale getirmektedir. Özet olarak, piyasaların rolü yeni ekonomide kuvvetlenmektedir.
Yeni ekonominin belki de en yüksek kazanç sağlayanlardan biri de şaşırtıcı bir şekilde mikro tekniklere sıkı sıkıya bağlı bir teknolojik üretim süreciyle birlikte elektronik yonga ve bilgisayar üreticileri olarak göze çarpmaktadır. Böylelikle daha küçük yatırım-çıktı oranı, yatırımın geri dönüşümünde düşüşe neden olmaksızın, uzun dönemde iktisadi büyümenin sağlanmasını olanaklı kılmaktadır. Yeni ekonominin temel endüstrilerinin tamamı ölçek ekonomilerinden veya ağ etkisinden fayda sağlamaktadır. Yeni ekonomi sermaye tasarrufu sağlamaktadır. Alvin ve Heidi Toffler’a göre bilgi, finansa, örgütlü emeğe ve antikapitalist siyasi partilere göre uzun dönemde daha büyük bir tehdittir. Onlara göre enformasyon devrimi, kapitalist bir ekonomide birim çıktı başına gerekli sermaye miktarını azalttığı için gerçekten çok büyük bir devrim olarak görülmelidir.
Günümüzde “dijitalleşme” ile birlikte her türlü ses, yazı, görüntü, bilgi, 1 ve 0’lardan oluşan veri paketleri halinde daha hızlı, ucuz ve güvenilir bir biçimde alıcılara ulaşabilmektedir. Bu da bilginin iletimi konusundaki zaman ve mekân sınırlarını ortadan kaldırarak, yüksek rekabetçi bir ortam yaratmaktadır. Bu ise enflasyonun etkisini azaltacak oranda daha kolay girilen ve yoğun bir fiyat rekabetinin olduğu piyasa anlamına gelmektedir. Firmaların doğal tepkisi pazardaki standart ürünler için fiyat rekabetine girmekten kaçınmak yönündedir. Ancak firmalar, kârlılığı sağlamak adına, farklılaşmış veya yeni ürün sunma çabasındadırlar. Yeni ekonomide rekabet edebilmek için sürekli yeni buluşlar, ürünler, teknolojiler, süreçler, pazarlama ve finans için yeni fikirler geliştirmek gerekmektedir.
Yeni ekonominin bir içeriği olarak internet, müşterilerin üreticiler ile daha fazla etkileşim içerisinde olmasını sağlamaktadır. Hem üreticiler hem de müşteriler hizmet kalitesinin ve ürün çeşitliliğinin artması ile birlikte, yer bağımlılığı olmaksızın, dünyanın her yerindeki ürünler hakkında bilgi sahibi olma, satın alınacak ürün ve markalar arasında karşılaştırmalı bilgilere dayalı seçim yapabilme olanaklarına kavuşmaktadır. Birçok ürünün fiyat elastikiyetine sahip olduğu görülmekte ve bu da e-ticaret için uygun olup olmadıkları konusunda daha kolay sınıflandırılmalarını sağlamaktadır. Sabit kâr marjına bağlı fiyatlandırmaya konu olan ürünlerin fiyatlarındaki düşüş, ilgili firmaların kârındaki düşüşü de beraberinde getireceğinden şirket birleşmeleri; taşeronluk hizmetleri gibi ortaklıkların kurulmasına neden olmaktadır. Yeni ekonomi ile yabancı sermaye yatırımları hız kazanmaktadır.
Yeni ekonominin piyasa mekanizması odaklı, rekabetçi, yenilikçi ve küresel olması, eski ekonomiye göre daha az istikrarlı olması anlamına gelmektedir. Özellikle hızın önem kazandığı yeni ekonomide örneğin finansal piyasalardaki düzenlemelerin hızındaki farklılık, ekonominin genelini etkileyebilmektedir.
Otomotiv endüstrisi, sanayi ekonomisinde anahtar endüstri konumundayken, yeni ekonomide anahtar endüstri ise diğer endüstrilere refah yaratmanın yolunu sağlayan iletişim, bilgisayar, eğlence sanayilerinin birleşmesiyle ortaya çıkan yeni medya endüstrisidir. Bu bütünleşme tüm endüstrilerin temelini oluşturmaya başlamıştır. Yeni medya, tüm sanat etkinliklerini, bilimsel araştırmaların yapılışını, eğitim sistemini ve işletme yapılarını dönüştürmektedir. Yeni ekonomi bir yandan yeni bir eğlence endüstrisinin kapılarını açarken diğer yandan politikacıların büyük kalabalıklara ulaşmasını engellemektedir. Yeni ekonomide toplumun siyasi açıdan etkilenmesi daha zordur. Bu ise, yoğun iç karışıklıkların yaşandığı ülkelerde politik bir uzlaşmanın oluşturulması açısından problem yaratmaktadır.
Donanım, daha fazla yatırım gerektiren yazılımlar olmaksızın tek başına yeterli değildir. İnternet ve yeni yazılımların birleşimiyle yeni ekonomi, daha hızlı yenilikler ve bu yeniliklerin yayılımı açısından küresel bir platforma sahip olmaktadır. İnternet ekonomisinde hız, önem kazanmaktadır. Fiziksel ekonomi; taşımacılık, enerji, hammadde ve nitelikli işgücünden meydana gelen bir altyapıya dayanmaktadır. Dijital ekonominin büyümesi ve etkinliğini arttırması, yüksek hızlı ve akıllı elektronik ağlara ve tüm ekonomik birimlerin her türlü bilgiye ve içeriğe kolaylıkla ulaşabilmelerine bağlıdır. Belirsiz lisans ve telif hakları, yazılım temelli dijital ekonominin büyümesini olumsuz yönde etkilemektedir.
Bilgiye ve kalifiye elemana olan ihtiyaç artmaktadır. Peter Drucker’a göre bilgi, Endüstri Devrimi’nden beri ekonomik aktivitelerin merkezinde yer almaktadır. Bilgi, bugün tek anlamlı kaynaktır. Klasik üretim faktörleri olan toprak, emek ve sermaye ortadan kalkmamıştır. Fakat bunlar, yeni ekonominin üretim ve ekonomik büyüme süreci içerisinde ikinci plana düşmüşlerdir. Eğitimli ve teknolojiyi etkin bir şekilde kullanabilen kalifiye elemanların ücretlerinde görece bir artış söz konusudur. 1900’lü yılların başında mal üretiminde istihdam edilen işgücü, ABD toplam işgücünün %82’sini oluşturuyordu. Bu yüzyıl boyunca bu oran oldukça büyük oranlarda azalmış, 1950’de %64’e, 1999 yılında ise %41’e gerilemiştir. Büyük oranda yaratıcı aktivitelere katılan müdürlerin, profesyonellerin ve teknik işgücünün oranı ise 1900’daki %10’luk düzeyinden 1950’de %17’ye 1999’da ise %33’e yükselmiştir. 1999 yılında ABD ekonomisi 7,6 milyon profesyonel yaratıcı işgücünü, 2,3 milyon mühendis ve mimarı, 2,9 milyon bilim adamını istihdam etmiştir.
Enformasyon teknolojisindeki işgücünün aldığı ücret, temel olarak işgücünün niteliğine ve almış olduğu eğitimin seviyesine göre değişmektedir. 2000 yılında, ABD’de 5,6 milyon kişi enformasyon teknolojisi endüstrilerinde istihdam edilmiştir. Bu endüstrilerde çalışan ortalama bir işgücünün ücreti, kişi başına milli gelirin iki katıdır. Enformasyon teknolojisi çalışanları, 35.000 dolar olan tarım dışı özel endüstri işgücünün aldığı ücretle karşılaştırıldığında, 73.800 dolar gibi oldukça yüksek bir ücret almaktadır.
İnternet daha geniş ve daha iyi bir eğitim ve öğretim programları için güçlü bir temel oluşturmaktadır. Ancak internet üzerinden eğitim ve e-üniversiteler ancak 21. yüzyılın başlarında ortaya çıkabilmiştir. İnternet toplumunda eğitim endüstrisindeki artışla, özellikle eğitime gerekli yatırımı gerçekleştirmiş ülkelerde ekonomik büyüme oranı daha yüksek olacaktır. Buna ek olarak internet, firmaların eğitim yatırımları ve şirket içi eğitimleri nedeniyle çalışanlara tanınan bazı hakları da azaltacaktır. Diğer yandan, yeni ekonomide eğitim, yeni ekonominin teknoloji merkezli firmaları için maliyetten çok daha önemlidir.
Yeni ekonominin küresel yapısı, iktisadi anlamda küresel bölünmede artış anlamına da gelmektedir. Yeni ekonominin yaratacağı problemlerden biri de gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasındaki gelir ve teknoloji uçurumunu arttırma ihtimalidir. Yeni büyüme teorilerini test etmeye yönelik çalışmaların sonuçlarına göre dünya ülkeleri arasında Neo-Klasik büyüme modelinin öngördüğünün aksine yakınsama değil uzaklaşma gerçekleşmektedir. Teknoloji seviyesi yüksek olan ülkeler, gelişmekte olan ülkelerle aralarındaki açığı daha da arttırmaktadırlar. Bu durum, dünya üzerindeki uluslar için önemli sorunları da beraberinde getirmektedir. Yeni teknolojiler, ülkeler arasındaki refah ve servet dağılımını gelişmiş ülkeler lehine değiştirmektedir. Diğer yandan gerekli altyapının sağlandığı yeni gelişmekte olan bir ülkede, internetin yaygınlaşması mevcut okuma-yazma oranları düşünüldüğünde olanaksızdır. Yeni ekonomide esas kazançlı olan ülkeler, OECD ülkeleri ve yeni sanayileşen ülkeler ile eğitim altyapısı yüksek gelişmekte olan ülkeler olacaktır. İnternet, üretim faktörlerinin verimliliğini arttırmaktadır. Bu ise karşımıza internet çağının kazanç sağlayamayacaklarına ilişkin bir tablo çıkartmaktadır. İnternet, gelişmekte olan ülkelerin yetişkin nüfusunun yaklaşık %50’si için problem olacak şekilde okumayazma gerektirmektedir. Bu durum, gelişmekte olan ülkeler açısından eğitime daha büyük kaynak aktarımının gerekliliğini göstermektedir.
PROF. DR. ÖZGÜR ASLAN
Kaynak: İGİAD