Ebu’l-Fazl Ca’fer b. Ali Ed-Dımeşkî, Ticarete Giriş: Tacirler ve Ticari Mallar – el-İşâre ilâ Mehâsini’t-ticâre, çev. Muhammet Ali Koca, Albaraka Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2021, 140 sayfa.
Kadîm Bir Kılavuz: Ticarete Giriş
Sosyal bir hareketliliğe sahip olan insanların tarihsel süreci içinde ortaya çıkan ticaret hayatı; toplumsal ihtiyacı karşılama görevi yerine getirirken, toplumsal huzuru ve güveni de sağlamıştır. Ticaret hayatının insana kazandırdığı üretim ve işletim imkanlarıyla; varlık ve zenginliği de kazandırmıştır. Farklı inanç, kültürlerin harmanlandığı ticaret sahaları; bilim ve sanatın ortaya çıkıp gelişmesine önayak olmuştur.
Hicrî 546 – 636 yılları arasında yaşamış adı klasik kaynaklarda geçmeyen ve hayatı hakkında yeterli bilgi bulunmayan Ebu’l-Fazl Ca’fer B. Ali Ed-Dımeşkî; bir Mâlikî fakih ve hadis âlimidir. Dımeşkî nisbetine bakarak Şam’da doğduğu veya orada yaşadığı söylenebilir. Esas itibariyle Dımeşkî’nin ismini meşhur ve önemli kılan, Orta Çağ İslâm ticaret dünyasını anlattığı eseriyle olmuştur. Bu eser “el-İşâre ilâ Mehâsini’t-ticâre” günümüz anlamı “Ticarete Giriş: Tacirler ve Ticari Mallar” ismini almaktadır. Kitap, ticaretin ilke ve usullerini anlattığı için o dönemin Müslüman tacirleri için pratik bir el kitabı olarak düşünülmüş ve hazırlanmıştır. Çağdaş araştırmacılar için, Orta Doğu ve Akdeniz’de yaşanan ticaretin ayrıntılı tasvirini yapan bu kitapta; malın mahiyeti, ticaret malları, kıymetli taşlar, kokular, baharatlar, dokuma ürünleri, madenler, gıdalar, gayrimenkul mallar ve zanaatlar başlıklarıyla birinci bölüm tamamlanırken, ikinci bölümde de; tacirlere yönelik nasihatler, ticaretin güzellikleri, tacir türleri, cömert görünen dolandırıcılardan korunmak, kendini olduğundan farklı gösteren düzenbazlardan kaçınma, din ile dünyayı avlayan süslü münafıklardan kaçınma ve malın korunması gibi başlıklar anlatılmaktadır.
İnsan ihtiyacı, miktar ve süresi nicel pozisyonu ile birey ve toplum ilişkilerinde aktif bir rol oynar. Sosyal tarihte ticaret konusuna baktığımızda insan ihtiyacı temelinde birey ve toplum rollerini görmekteyiz. İslâm medeniyeti çerçevesinde Kur‘an ve Hz. Peygamber örneğinde ticaret hayatı emirlerle teşvik edilmiştir. Helâl kazanç ve toplum düzeni, bireyin sağlığı idamesi için İslâm inancında önemli bir yere sahiptir.
İslâm’ın toplum düzeni kurma ve koruma faaliyetlerin başında kanunlar gelmektedir. Vergi ve ticaret kanunu bunun başında gelmektedir. Bu yönüyle fıkıh çalışmalarıyla ortaya çıkan ve gelişen ticaret kanunu, birçok örnek çalışmalar olmuştur. Bunlardan bir tanesi de Ebu’l-Fazl Ca’fer b. Ali Ad-Dımeşkî’nin “el-İşâre ilâ Mehâsini’t-ticâre” adlı kitabıdır. Dımeşkî, çağının tüccar ve tacirlerindendir bununla beraber ilmi çalışmalar yapan bir âlimdir. Ticaretin ilmi halini yazan Dımeşkî; hakkında net bilgiler mevcut olmamakla referans kaynakların karşılaştırılmasıyla bazı bilgilere ulaşılmaktadır. Kitabın mukaddimesini yazan Dr. Fehmî Sa’d, bu duruma fazlasıyla değinmiştir.
Müslüman tacirler için ticaretin güzelliklerini, mallarının kalitesi ile kalitesizi değerini bilme, bu malların kusurlarını gizleyen kimselerin aldatmacalarını tanıma amacına hizmet eden bir kılavuzdur. Kitabın ilk kısmı “mal, mallar(emvâl)” mahiyet ve kısımları anlatılmaktadır. Mal varlığı dört kısma ayırır:
- Sâmit (Sessiz) mal: altın, gümüş ve sikkedir.
- Araz mal: ticaret eşyası olan para dışında alım-satım yapılan her türlü mal ve eşyadır. Bunlar: demir, bakır, kurşun, ahşap ve bunlardan yapılan şeylerdir.
- Akâr mal: evler, kervansaraylar, hamamlar, tabakhaneler, avlular ve bahçeler, meralar…
- Hayvanlar: koyun, sığır, keçi, at ve develerdir.
Ticaretin olması için alım ve satım gücüne sahip malların olması gerekmektedir. Ticaret malları kullanabilmek için tanımak zorunludur. Kitapta ticari mal türlerinin üç şeye ihtiyaç duyuyor. Koruma, ihtiyat/tedbir ve kontrol. Daha ayrıntılısıyla koruma: malın değerini, kalitesi ile kalitesizini ve malın kusurlarını gizleyen kimselerin aldatmacasını bilmektir. İhtiyat/tedbir: mal hakkında uzmanlığa sahip ve güvenilir kimselerden yardım ve tavsiyelerini almak. Kontrol: malda neyin ve ne kadarının bozulduğunu bilmek. Bozulmayı neyin önleyeceğini ve bu korumayı yaz ve kış zaman ve hallerini bilmektir. Dımeşkî, malları telef eden şeyleri şöyle açıklar: toz, suyun ıslaklığı, nem ve diğer bazı sıvılar. Malların korunması konusunda bu ayrıntılı tasvirlerden sonra malların ortalama değerleri ve kaliteli, kalitesiz ticari malları anlatarak bu başlığı tamamlar.
Yükte hafif, pahada ağır olan kıymetli taşları Dımeşkî; dür yani büyük inci, yakut, zümrüt, elmas, firuze, mercan, akik taşı, lapis lazuli(lâcivert taşı) ve damarlı akik alt başlıklar halinde ayrıntısıyla anlatmaktadır. Değerli taşların tanınması ve telaffuzu yanında kavram çeşitliliği de öğrenilmektedir.
Ticarette kokulu ürünlerin alım satımı her zaman rağbet edilmiştir. Kokular hakkındaki kitabın bu bölümünde Dımeşkî, çağın şartlarında sekiz çeşit koku ürünlerinden bahseder. Her bir kokunun yapısı, kalitesi ve sahte olabilecek yönlerini ayrıntılı anlatmaktadır. Bu koku isimleri şunlardır: misk, amber, kâfur, öd ağacı, karanfil, sümbül ve Mekke ayrığı, sandal ağacı son olaraktan safrandan bahsedilir.
Ticaret tarihinin rağbet ve bitmeyen ihtiyaçlardan bir tanesi de “Baharatlar”dır. Dımeşkî, baharatların tasvirini yaparak; renk, şekil, koku gibi özelliklerinden bahsederek tazeliği ve tazeliğini kaybetmesi hakkında bilgi verir. Küçük ve büyük baharat, diye iki kısma ayırarak anlatır. Büyük baharatlar: çivit otu, bakkam ağacı(boya ağacı), biber, akgünlük: kündür, damla sakızı, tarçın, ill, zencefil, cedvâr, havlıca, costus, lâden ve terminalia’dır.
İnsan ihtiyaçlarının korunma ve güzel görünmenin önemli bir hammaddesi de dokuma ürünleridir. Tarih boyunca ihtiyaç ve rağbet edilen dokuma ürünleri, ticaret hayatının önemli bir alanıdır. Dımeşkî, dokuma ürünlerinden şu çeşitlerden bahseder: kâğıt, ebreysem, atlas, siklâton, hazz, debîkî ve şerb, evdârî, nesâfî ve ebrâd, keten, pamuk, yün ve keçi kılı, keçeler, halı ve kilimler son olaraktan yağmurluk ve içliklerden bahseder. Herbirini hammaddesi, kalitesinin nasıl olduğunu, yapım ve koruma süreçlerini anlatmaktadır. Bu yönüyle konunun özel yönlerini geniş argümanlarla bilgilendirir.
Madenler ve gıdalar iki başlıkta ise ticarette ki bu iki sektörün rolünden bahseder. Dımeşkî; demir, bakır, kurşun, kalay ve cıva maddeleriyle madenler konusunu anlatır. Buğday, un, zeytin yağı, sirke, sabun, bal, beyaz ve kırmızı şeker, et ve iç yağ, ödün, kömür gibi alt başlıklarla gıdalar başlığını tamamlar.
Kitabın birinci bölümü “Ticarî Mallar” bittikten sonra ikinci bölüm ticaret yapan “Tacirler” kısmı anlatılmaktadır. Bunun ilk başlığı tacirlere yönelik faydalı nasihatler, anlatılır. Yalan üzerine kurulu bir zanaat olan simsarlık, hakkında bilgi ve uyarılarla başlar. Ticaret dilini kullanan simsarların, yöntem ve usulleri neler olduğu hakkında geniş bilgiler verilir. Satın alma, paketleme, yükleme, nakliye ve satış yapma süreçlerinde tacirin karşılaşacağı zorluk ve tehlikeler anlatılır.
Ticaretle uğraşan kimseye tacir, denir. Dımeşkî, “Tacir Türleri” başlığında; istifçi, seyahat eden tacir ve tedarikçi tüccar diye, üç konumdan bahseder. Kitabın son beş başlığında ise tacir ve tüccarın ticaret yaparken korunması ve kaçınması gereken usullerden bahseder. Ticareti doğru ve dengeli kullanarak, helâl kazanç ile sürdürmesi, toplumun güven duyması için önemli bilgiler anlatmaktadır. Bu yönüyle Dımeşkî, tacirlere nasihat ve uyarı olacak başlık halinde şu bilgileri aktarır: Arzu uyandıran kimselerden kaçınmak, cömert görünen dolandırıcılardan kaçınmak, kendini olduğundan farklı gösteren düzenbazlardan kaçınma ve din ile dünyayı avlayan süslü münafıklardan kaçınmak.
Birey ve toplum ihtiyacı gereği ortaya çıkan ve yapılan ticaret mefhumu; sosyal huzurun ve toplumsal dengenin dayanağı olmuştur. Ebu’l-Fazl Ca’fer b. Ali Ed-Dımeşkî, “Ticarete Giriş: Tacirler ve Ticari Mallar” kitabında; Müslüman tacirlerin dini, ahlâkî değerleri kaynak gösterilerek ticaret ilminin bilgi ve deneyimleri anlatılarak çağın mallarını tanımak ve kullanmak için bir kılavuz misyonu üstlenmiştir.
Yunus ÖZDEMİR