Amerika Birleşik Devletleri ve diğer gelişmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik ağının yetersizliği nedeniyle zengin ve fakir arasındaki uçurum son yıllarda önemli ölçüde arttı. Artan makineleşme ve küreselleşmeyle daha da artacağı gözüküyor. Bu noktada ABD’de evrensel temel gelir (UBI) fikri ivme kazanmıştır.
Evrensel temel gelir (UBI), her yetişkin vatandaşın düzenli olarak belirli miktarda para aldığı bir hükümet programıdır. Temel gelir sistemlerinin amaçları yoksulluğu hafifletmek ve potansiyel olarak daha fazla bürokratik katılım gerektiren diğer ihtiyaç temelli sosyal programların yerini almaktır. Fakat yalnızca UBI uğruna diğer tüm sosyal programlarını feda etmek kötü bir fikirdir. Toplumdaki sosyal ihtiyaç programları yaşlıların, çocukların ve engellilerin savunmasızlığı gibi belirli sorunları çözmek için vardır. Çocukların hala aç olduğu ve ciddi sağlık koşullarına sahip olanların yeterli bakımdan yoksun olduğu bir toplumda tüm vergi gelirleri tüm vatandaşa, milyonerler dahil olmak üzere paylaştırılırsa eşitsizlik var olmaya devam edecektir. UBI iyi bir slogan oluştursa da, kötü tasarlanmış bir politikadır. Temel ekonomik teori, gelir üzerindeki vergilerin, çalışmayı ve yatırımı caydırdığı ölçüde çarpıtıcı olduğunu ima eder. Hükümetler gelir topladıkları aynı insanlara para transferlerinden kaçınmalıdır, ancak bir UBI’nin yapacağı şey tam olarak budur. Örneğin ABD’de hanelerin yaklaşık dörtte üçü en azından bir miktar federal gelir veya bordro vergisi ödüyor ve daha da büyük bir pay eyalet vergileri ödüyor.
Ayrıca, daha mantıklı bir politika zaten teklif ediliyor: Negatif bir gelir vergisi veya bazen “garantili temel gelir” olarak adlandırılan şey. Herkese ayda 1.000 dolar vermek yerine, garantili bir gelir programı, yalnızca aylık geliri 1.000 doların altında olan bireylere transfer sunacak ve böylece bir UBI’nin maliyetinin çok küçük bir kısmına ulaşacaktır.
UBI savunucuları, evrensel olmayan transfer programlarının daha az çekici olduğunu çünkü seçmenlerin onları coşkuyla kucaklamayacaklarını iddia edeceklerdir. Ama bu eleştiri yersizdir. Garantili temel gelir, herkese aylık ödemeler yapmayan, bunun yerine tıbbi masraflara maruz kalan herkese fayda sağlayan ulusal sağlık sigortası kadar evrenseldir. Aynısı, fakirler için yiyecek ve işsizler için işsizlik sigortası gibi temel ihtiyaçlar için koşulsuz olarak destek sağlayan programlar için de geçerlidir. Bu tür politikalar, sahip oldukları ülkelerde yaygın olarak popülerdir.
Son olarak, UBI için, gelişmiş ekonomilerdeki istihdam eğilimlerinin yanlış okunmasına dayanmaktadır. Popüler inanışın aksine, bildiğimiz gibi çalışmanın yakın zamanda ortadan kalkacağına dair bir kanıt yoktur. Makineleşme ve küreselleşme gerçekten de meslekleri yeniden yapılandırıyor, belirli iş türlerini ortadan kaldırıyor ve eşitsizliği artırıyor. Ancak, nüfusun yine belirli kısmının içinde dönen bir sistem ağı oluşturmak yerine, hasta sosyal güvenlik ağımızı güçlendirirken, iyi ücretli “orta sınıf” işlerin yaratılmasını teşvik etmek için önlemler almalıyız. UBI bunların hiçbirini karşılamaz. Yardım etmeyi amaçladığı insanlara ne güç verir ne de danışır. (Orta sınıf işlerini kaybeden işçiler devlet yardımı mı yoksa başka bir iş bulma fırsatı mı istiyorlar? )
Çözüm için, sivil katılımı artırmamız ve kolektif çözümler aramamız gerekiyor. Sadece harekete geçirilmiş, politik olarak aktif bir toplumla, aramızdaki en dezavantajlı olanları korurken, gelecekte ortak refah için ihtiyaç duyduğumuz kurumları inşa edebiliriz.
Daron ACEMOĞLU
Kaynak: Project Syndicate