İklim değişikliği dünyayı daha riskli bir yer haline getirdi. Isı dalgaları, kuraklıklar, kasırgalar ve sellerin neden olduğu yıkım, sadece insan yaşamı ve geçim kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerle kalmıyor. Aynı zamanda ülkenin finansal durumu için de derin sonuçlar doğurabilir. IMF tarafından yapılan son araştırmalarda, bir ülkenin iklim değişikliğine karşı savunmasızlığının veya direncinin, kredibilitesi, borçlanma maliyetleri ve nihayetinde devlet borcunu temerrüde düşürme olasılığı üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olabileceğini göstermiştir. İklim değişikliğinin yarattığı finansal riskler gelişmekte olan ekonomiler tarafından daha keskin bir şekilde hissedilmektedir. İklim değişikliğinin ekonomik sonuçları yıllardır bilinmektedir, ancak iklim değişikliğinin bu etkilerine dair araştırmalar sınırlıdır.
IMF’in yaptığı araştırmada, iklim değişikliği ile devlet kredi derecelendirmesi arasındaki ilişki bulunmuştur. Araştırma, ilk kez iklim değişikliği savunmasızlığının etkisi olarak ülkenin temerrüde düşme riskini analiz etmiştir. Bu benzer şekilde yaşanan iklim krizleri ve devlet tahvil getirileri arasında bir bağlantı bulmuşlardır. Tüm bu bulguların ortasında yinelenen bir konu, iklim değişikliğinin yarattığı finansal risklerin gelişmekte olan ekonomiler tarafından, özellikle de iklim krizlerini ele almak için politik olarak da iyi durumda olmayan ülkeler dahil olmak üzere daha keskin bir şekilde hissedilmesidir. Bu araştırmada, iklim değişikliği savunmasızlığı ve dayanıklılığı ile ilgili aynı ülkeye özgü verileri kullanarak, iklim değişikliği ile devletin borcunu ödeyememesi arasındaki bağlantıya bakıldığında da benzer bir eğilim bulunmuştur. 1995-2017 zaman diliminde 116 ülkeden oluşan bir panel kullanarak, iklim değişikliğine karşı daha fazla savunmasız olan ülkelerin, daha fazla iklime dayanıklı ülkelere kıyasla yüksek bir borç temerrüt olasılığı ile karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Araştırma sonunda ulaşılan ampirik sonuçlarda, iklim değişikliğine karşı direncin artırılmasıyla, borçlarını ödeyememesi durumunu, iklim değişikliğine karşı daha savunmasız olan ülkelere kıyasla azaltabileceğini göstermektedir.
Yeterli eylemler gerçekleştirilmeden iklim değişikliği dünya çapında kaçınılmaz bir gerçekliktir. Yükselen sıcaklıklar, değişen hava koşulları, buzulların erimesi, fırtınaların yoğunlaşması ve yükselen deniz seviyeleri şüphesiz özellikle düşük gelirli ülkelerde güvenlik açıkları oluşturacaktır. Ülkeler COVİD-19 pandemisinin etkilerinden sürdürülebilir bir iyileşme yolu ararken, iklim direncinin faydaları açıktır. Özellikle, sınırlı mali kapasiteye sahip gelişmekte olan ekonomiler için herkes elini taşın altına koymak durumundadır.
Daha az maliyetli iklim değişikliğinin etkilerini azaltma ve uyum stratejileri takip etmek, iklim riskleri, yapısal direncin geliştirilmesi, mali yardımlar ve sigorta düzenlemeleri yoluyla finansal dayanıklılığının güçlendirilmesi ile kamu maliyesi ve düşük kredi notu ile ilişkili borçlanma maliyetini azaltabilir.
Kaynak: IMF