Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, Merkez Bankası’nın hamlelerinin yanı sıra ekonomi ve hukuk reformunun yapılmasıyla Türkiye’nin ekonomik anlamda önemli gelişmeler gösterebileceğini, dijital bankacılık alanlarında önemli adımların atılacağını, İstanbul Finans Merkezi’nin de devreye girmesiyle Türkiye’nin önünün daha da açılacağını söyledi.
Utku, “Bankacılık Söyleşileri” kapsamında AA muhabirine, Albaraka Türk ve sektörün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dönemindeki çalışmaları hakkında bilgi verirken, geleceğe ilişkin öngörülerini paylaştı.
Türkiye’de bankacılık sektörünün oldukça güçlü bir yapıya sahip olduğunu belirten Utku, ekonominin en önemli paydaşlarından olan bankacılık sektörünün senelerdir belli ölçekli krizlerden başarıyla çıktığını söyledi.
Utku, 2020 yılında ise şu ana kadar modern ekonomik sistemin tecrübe etmediği bir krizle karşı karşıya kaldığını, Kovid-19 salgını sebebiyle bankaların ilk kez kısıtlamalarla karşılaştığını ve yeni bir model ortaya koymaya çalıştığını ifade etti.
Sektörün özellikle kriz yönetiminde benzeri görülmemiş bir tecrübe kazandığını vurgulayan Utku, “Bu tecrübe bankacılık sektörünü kuvvetlendiren bir etken oldu. Kriz senaryolarında back-up planlarının değeri tekrar ortaya çıkarken bankaların bu planlara daha fazla önem vermesi de gelecek için önemli bir durum oluşturacaktır. En önemli bağışıklık ise dijitalleşme alanında gerçekleşti. Bankacılık sektörü halihazırda dijitalleşme alanında önemli atılımlar gerçekleştirmekteydi ancak Kovid-19 bu süreci hızlandırırken genele yayılmasına yardımcı oldu. Ayrıca 2020 yılında bankalar önemli bir kredi büyümesi ve yeniden yapılandırmalar gerçekleştirdi. Bu süreci doğru yöneten bankaların bilançoları önemli bir gelişme kaydetti.” şeklinde konuştu.
“Önümüzdeki dönemde de ülkemizin finansal ekosistemine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz”
“Albaraka Türk olarak zorlu bir yıl olan 2020’yi hedeflerimizi gerçekleştirerek tamamlıyoruz.” diyen Utku, en son açıklanan üçüncü çeyrek bilançosunda aktiflerin yılbaşına göre yüzde 33’lük bir büyüme sağlayarak 68,3 milyar TL’ye ulaştığını belirtti.
Utku, kullandırdıkları fonlarda da yıl başına göre yüzde 36’lık bir büyüme yakaladıklarını, en önemli büyümeyi ise karlılık tarafında gerçekleştirdiklerini bildirdi.
30 Eylül 2020’da dönem net karının 137 milyon TL olarak gerçekleştiğini aktaran Utku, “Bu alanda önemli bir gelişme sağladık. Ayrıca dijitalleşme tarafında da hedeflerimize ulaşırken bünyemizde hizmet veren yazılım geliştirme fonksiyonlarını AlbarakaTech Global çatısı altında birleştirdik. Sürdürülebilirlik alanında da CDP kapsamında en yüksek skorları alarak bu alanda çalışmalarımızın meyvesini de toplamış olduk. Hedeflerimizi önümüzdeki dönemde yenileriyle zenginleştirerek ülkemizin finansal ekosistemine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Dijitalleşmede 2021’de öncü adımlar atmayı planlıyoruz”
Melikşah Utku, Albaraka Türk’ün en büyük hedefinin sürdürülebilir bir büyüme olduğunu belirterek, “2021 yılı için de asıl hedefimiz sürdürülebilir büyümeye katkı sağlayacak hamleler yapmaktır. Uzun vadeli ve sürdürülebilir bir büyüme için strateji planları oluşturmaktayız.” dedi.
2021 yılında kredi mekanizmasının genişlemesiyle gelen müşterilerin olası risklerini müşteri memnuniyetini önde tutarak başarıyla yönetmenin bu dönemde büyük önem arz ettiğini söyleyen Utku, “Özellikle NPL rakamlarının yukarı gitme eğiliminde olabileceği 2021 yılında riskleri yönetmek bankacılık sektörünün de ana gündemini oluşturacaktır. Ayrıca dijital alandaki yatırımlarımızı da hızlandırmayı amaçlıyoruz. Dijitalleşme geçtiğimiz dönemde de önemli hedeflerimizin olduğu bir alandı ama 2021’de bu alanda öncü adımlar atmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
“‘Fijital’ bir dönemin ayak seslerini duymaktayız”
Albaraka Türk Genel Müdürü Utku, 2020 yılında tüm sektörlerde olduğu gibi bankacılıkta da dijitalleşmenin ön plana çıktığını, sektörün her paydaşının dijital dünyaya biraz daha alıştığını söyledi.
Dijital bankacılığın her bankanın önem verdiği bir alan olduğunu belirten Utku, internet üzerinden müşteri olmak dahil birçok bankacılık faaliyetinin dijital alana taşındığını bildirdi.
Ayrıca ödeme sistemlerinde önemli değişiklikler yaşandığını ifade eden Utku, şunları kaydetti:
“Fintechlerin devreye girdiği bir süreci yaşadık. 2020 yılı ATM’lerden para çekme limitlerinin arttırdığı, temassız ödemelerin büyük ölçüde yaygınlaştığı bir dönem oldu. Ayrıca TCMB 2020 yılında belli alanlarda öne çıktı. Özellikle 7/24 EFT gibi trendlerde öncü oldu. Bankaların 7/24 EFT yapmaları ve TCMB’nin Bankalararası Kart Merkezi’ne hakim ortak olması ödeme yöntemleri açısından çok önemli bir gelişme olarak akıllarda kaldı. Bu öncülükle dijital ödeme yöntemleri alanlarında yenilikçi gelişmeler görebiliriz. 2021 yılında da bu gelişmeler devam edecektir.
Öte yandan çağrı merkezleri alanında da önemli gelişmeler gördük. Şubeye gitmeden çağrı merkezleri aracılığıyla gerçekleştirilen bankacılık faaliyetleri artarken kitle de bu duruma uyum sağladı. Bununla birlikte dijital bankacılığın da yükselmesiyle sektörde şubeleşme hamlelerinde bir gerileme mevcut. Bankalar her zaman şubeleşmeye ihtiyaç duyacak ancak artık ‘fijital’ bir dönemin ayak seslerini duymaktayız. Fiziksel ve dijitalin gerek şubelerde gerek bankacılık faaliyetlerinde birleşmesi ve faaliyetlerin tek bir bütün olarak yürütülmesi önümüzdeki dönemde gündemde olacak en önemli konulardan olacaktır.
Ayrıca yeni bir çalışma modeli de gündemimize bu sene girmiş oldu. Karantina dönemlerinde evden çalışma modeli öne çıkarken bu modelin büyük oranda başarılı olduğunu gördük. Bundan sonra da özellikle bankacılık sektöründe evden çalışma modelinin devam etmesi bekleniyor.”
Utku, 2021’de dijitalleşmenin daha ağırlık kazanacağı, şubeleşmenin hız keseceği, evden çalışma modelinin devam ettiği, müşteri deneyiminin ağırlık kazanacağı bir sürecin görüleceğini söyledi.
TL kredilerde yavaşlama, YP kredilerde büyüme olabilir
Melikşah Utku, Türkiye’nin, Ortodoks politikaların etkisiyle bir normalleşme sürecine girdiğini, bu dönemde reel getirinin enflasyonun üstünde olmasının beklendiğini belirtti.
Dolayısıyla dolarizasyonun geri çekilmesi ve yabancı sermayenin Türkiye’ye girişinin sağlanmasının hedeflendiğini söyleyen Utku, yapılan hamlelerle kredi maliyetlerinin yükselmesiyle kredi mekanizmasında 2020’deki gibi bir büyümenin gerçekleşmeyeceğini ifade etti.
Utku, özellikle TL kredilerde büyümenin yavaşlayacağına, buna mukabil dolarizasyonun azaldığı, yabancı sermayenin Türkiye’ye giriş yaptığı ve cari açıkta toparlanmanın yaşandığı bir yılda öngörülebilirlik sağlandığı takdirde yabancı para kredilerde büyüme yaşanabileceğini dile getirdi.
Ayrıca bankacılık sektörünün öngörülebilirliğin artmasıyla kambiyo zararlarını da azaltmak isteyebileceğini söyleyen Utku, şu değerlendirmelerde bulundu:
“TCMB’nin hamlelerinin yanı sıra ekonomi ve hukuk reformunun yapılmasıyla Türkiye ekonomik anlamda önemli gelişmeler gösterebilir. Ortodoks politikalara dönüşün etkisiyle yabancı sermayenin Türkiye’ye akışıyla büyüyen ama cari açık vermeyen ve dijitalleşmeyi önceleyen bir ülke konumuna yükselirsek sürdürülebilir büyümenin de kapısı açılacaktır.
Ayrıca dijital dünyaya ve yeni ödeme sistemlerine hızlı uyum sağlayan, regülasyonlar noktasında gerekli düzenlemeleri yapan bir ülke hüviyetine ne kadar hızlı geçersek geleceğin dünyasında o kadar avantajlı konuma geçeriz. Önümüzdeki dönemde İstanbul Finans Merkezi’nin de açılmasıyla ekonomik ortamın gerek öngörülebilirlik gerek kurumlar itibarıyla tam anlamıyla sağlanması Türkiye’nin önünü daha da açacaktır.”
Kaynak: AA