Anasayfa Köşe Yazıları Ramazan Yardımları Vergiden Düşülür Mü?

Ramazan Yardımları Vergiden Düşülür Mü?

by

Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtulmak anlamındaki mübarek Ramazan ayının başlangıcını yaptık çok şükür. Oruçla bedenlerimizi ve nefislerimizi manevi anlamda terbiye edebilmeyi umarak ibadetlerimize sarılıyoruz. Bir kez daha sabırlı olabilmeyi dileyerek, sahip olduklarımızı ihtiyaç sahipleri ile paylaşmayı ve onlarla yardımlaşmayı, hayatın daha güzel devamı adına özverili olabilmeyi hep birlikte arzuluyoruz. Mülkün sahibi olan Yüce Allah’ın bizlere bahşettiği dünya nimetlerinin bir sınav olduğunu; gelip geçici olanın değil, kalıcı ve ebedî olanın insanı yücelttiğini anlamaya çalışıyoruz. Gönüllerimiz, huzur ikliminde manevi olarak bir ay boyunca temizlenecek İnşaAllah.

Ramazanla birlikte tokun aç olanı, güçlünün zayıfı, zenginin fakiri daha çok hissedebileceği bir dönem başlar. Bu açıdan sosyal dayanışma ve yardımlaşma öne çıkar ki biri maddî, diğeri manevî olmak üzere iki yönü vardır. Maddî dayanışma ve yardımlaşma hususunda; “Müslüman, ihtiyacı bulunan kardeşine yardım elini uzatmak zorundadır.” denilmektedir. Fıtır sadakası ve zekât bu düşünceyle var edilmiştir Allah tarafından. Müslüman, darda kalana yardımcı olur, zorluk içinde olanı genişliğe çıkarır, korku içinde olana güven verir, aç olanı doyurur, kamunun yararını sağlamak için kendi üzerine düşen görevleri yerine getirir. Zira bu görevlerin yerine getirilişi aynı zamanda ibadet hükmündedir.

Ramazanın manevi havasıyla birlikte bireyler açısından yardım ve bağışlar yapılıp fani alem için kazançlar sağlanırken, acaba kurumlar açısından da kazanç sağlanabilmesi mümkün müdür? Zira şirketi yönetenlerin aldıkları bağış ve yardım kararları ile manevi kazanç sağlamaları mümkünken tüzel kişilik olan şirketlerin de yapılan bu yardımları kazançlarından indirebilmeleri yasal olarak nasıldır?

Bu kapsamdaki değerlendirme için yardımları kategorize ettiğimizde, tüzel kişilik sahibi şirketlerin kendi çalışanlarına yapmış oldukları yardımlar “ayni ücret” kapsamında değerlendirilirken, kendi çalışanları dışındakilere yapmış olduğu ayni yardımların kurum kazancından indirim konusu yapılabilmesi için gıda bankacılığı kapsamında yahut dernek ve vakıflar aracılığıyla yapılması gerekmektedir.

Çalışanlara dağıtılan Ramazan Paketleri “ayni ücret” olarak değerlendirildiğinden Gelir Vergisine tabi olması gerekmektedir. Ücretin hukuki tanımından anlaşıldığı üzere; para ile (nakit) ödeme dışında “ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler” de ücret olarak kabul edilmektedir. Gelir Vergisi Kanununa göre, ayni ücret nakde çevrilerek değerlendirmeye alınacaktır. Yardımlar, piyasada ortalama satış fiyatı esas alınarak vergi matrahının belirlenmesinde “net” olarak kabul edilip brüt matrah hesaplanmak kaydıyla ücret olarak vergilendirilecektir. Verilen erzak yardımları her personel için tabi olduğu gelir vergisi dilimi dikkate alınarak brüt ücret hesabına dâhil edilecektir. Ayrıca bunlar, ücret bordrosunda gösterilmeli ve toplam gelir vergisi matrahına ilave edilerek, hesaplanan verginin muhtasar beyanname ile beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

Şirketlerin kendi çalışanları dışındaki ihtiyaç sahiplerine kendi hazırladıkları ramazan paketleri aracılığıyla yapacakları yardımlar kanunen kabul edilmeyen gider statüsündedir ve vergi matrahından indirim konusu yapılamazlar. Dolayısıyla şirketlerin bağış ve yardımlarını resmi kuruluşlar üzerinden yönetmeleri gerekmektedir. Bu yöntemlerle yardımda bulunmaları halinde, şekil şartlarına uygun yapılacak yardımlar, belli oranlarda vergiden düşülebilecektir. Örneğin gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflar aracılığıyla yapılacak Ramazan yardımlarında, kendi ürettikleri ürünler veya dışarıdan temin edilecek ürünlerin tamamı, bedelsiz verilmek ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması şartıyla gider olarak indirim konusu yapılabilecektir. Bu işlemlerin tamamı fatura ve sevk irsaliyesi gibi hukuki şarta uygun belgelerle ispat edilebilmelidir.

Yine Kızılay ve Yeşilay gibi kurumlara yapılacak yardımlar ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın denetimine tabi olan yaygın din eğitimi veren kuruluşlara yapılacak bağışların tamamı, matrahtan indirilebilecektir.

İhtiyacı olanlara yardım etmek üzere kurulan ve faaliyet gösteren, vergiden muaf vakıflara ve kamuya yararlı derneklere yapılan bağışlar ile belediyeler tarafından organize edilen iftar yemeklerinin finansmanı için belediyelere yapılan bağışlarda yasal olarak %5 oranı belirlenmiştir. Kurum kazancının yüzde beşine kadar olan kısmı matrahtan indirilebilecektir.

Yani bireylerin fani alem için elde ettiği kazancın yanında kurum tüzel kişilikleri de yasal olarak ramazan yardımlarından kazanç elde edebilecek ve vergilendirilebilir gelirden indirim yaparak kazanç elde edebilecektir.

Cenab-ı Allah, Ali İmran Suresi 92’de “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, iyiye ve takvaya eremezsiniz.” buyurmaktadır. Ramazan ayı, orucun da katmış olduğu şuur ile birlikte ihtiyacı olan kimselere, sadaka ve zekât vermenin en güzel zamanı olarak kabul edilmektedir. Mal ve mülkün sadece Allâh’a ait olduğunu öğreten oruç ibadeti, malların Allah yolunda harcandıkça değer kazanacağını da bizlere hatırlatmaktadır.

Ramazanın Hayrı ve Bereketi hepinizin üzerine olsun İnşaAllah…

 

Dr. Ömer DÖNMEZ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun