SASE KONFERANSI VE İSLAM İKTİSADI-FİNANSI SUNUMLARINDAN KISA NOTLAR: NELER ÇALIŞILIYOR, NASIL ÇALIŞILIYOR?
Amitai Etzioni tarafından 1989’da kurulan SASE (Society for the Advancement of Socio-Economics/Sosyo-Ekonomiyi Geliştirme Topluluğu), hakim neoklasik ekonomiye alternatif bakış açıları sunmak üzere disiplinler arası çalışmaların sunulduğu bir konferansı her sene düzenleyip bir de ilgili bir dergi (Socio-Economic Review) çıkarmaktadır. Bahsi geçen konferans bir sene Avrupa, bir sene Uzak Doğu, Asya veya (Latin) Amerika’daki bir ülkede bir kurum işbirliği ile gerçekleştirilmektedir. Konferansın güzel bir özelliği, bugünlerde konferans katılımlarını maddi, manevi aşağı çektiğini düşündüğüm çok büyük olma hususuna çözüm sunmak üzere ufak, mini konferanslara bölünmüştür. Her bir mini konferans ise sabit bir network -bu kelime hakkında da bir gün ayrıca yazmak gerek diye düşünüyorum- grubu tarafından her sene devam ettirilmektedir.
Yukarıda kısaca bilgi verdiğim SASE’nin İslam iktisadı ve finansı açısından önemi, Mehmet Asutay, Necati Aydın ve Zurina Shafiii tarafından oluşturulan mini konferans grubu Islamic Moral Economy and Finance’e (İslami Moral Ekonomi ve Finans) de ev sahipliği yapmasıdır.
SASE ve içerisinde yer alan İslami Moral Ekonomi ve Finans grubu, bu sene İrlanda’nın Limerick şehrindeki aynı isimli üniversitede toplandı. SASE her ne kadar diğer oturumlara katılma imkanı sunsa da senede bir defa düzenlenen bu konferansta dünyanın dört bir tarafından katılımcıların alanda neler çalıştığını takip etmek adına yalnızca ilgili grupta katıldığım oturumlardan çıkardığım bazı notları sizlerle paylaşmak istiyorum bu yazıda.
Sunumlardan Kısa Notlar
- Asutay, açılış sunumunda akademik alanın endsütriyi takip ettiğini ama bu takibin mimik yani taklit boyutunda -hatta o bile eksik bir şekilde- kaldığını belirtip ihtiyacımız olanın, tasavvufi bir benzetmeyle de uyumlu olara, ayna tutmak olduğunu dile getirdi. Bunun için ise hakim realist ekolden ziyade tarihselci (historical) ekolün öne çıkarılmasının önemine değindi.
- Asutay ile birlikte Durham Üniversitesi’nden katılım sağlayan Habib Ahmed ise İslam ekonomisi alanında çok fazla çalışılmadığını düşündüğü bir konuya, kamu politikasına (public policy) dair bir sunum yaptı. Fakat sunumun kanaatimce İslam ekonomisi ve finansı alanında -tabiri caizse- hunharca kullanılmaya başlandığını düşündüğüm maslahat ve makasıd kavramlarına dayandırılması tartışılası bir husus. Bunun yerine tartışma daha çok milli devlet yapısı içerisinde İslami kamu politikası uygulamanın sınırlarına yöneldi. Bu aslında W. Hallaq’ın İmkansız Devlet’iyle de gündeme gelen ve ayrıca önemli bir konu.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslam İktisadı ve Finans doktora öğrencisi Fatih Al, Monzer Kahf yönetiminde hazırladığı doktora çalışmasından hareketle moral ajanlarla ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Bu bağlamda Müslümanların nasıl kararlar aldığını daha iyi anlayıp buna dair bir hikayeleştirme (narrative) yapmak adına 20 adet mülakata ve benim bugünlerde ayrıca önemsediğim bir yöntem olan ajan tabanlı modellemeye (agent-based modeling) dayalı bir yöntem uygulayan Al, sonuçta temel olarak güçlü bir antroposantrizm -bunu da bir zahmet kısaca araştırırsanız iyi olur- bulguladığını dile getirdi.
Endonezya’dan Nur Dhani, benim çeşitli gerekçelerle çok sıcak bakmadığım bir kavram olan sürdürülebilirlik ile ilgili olarak sürdürülebilir yaşam için bugün giderek daha fazla zikredilen degrowth (anti-büyüme) ve demateriality (anti-maddecilik) akımlarına dair ekonometrik bir analizi de içeren bir sunum yaptı. Bu iki akımı da önemsiyorum ve İslam iktisadı içerisinde çalışılmasının anlamlı olabileceğini düşünüyorum.
Ürdün’den Diana, bir başka sıkıntılı olduğunu düşündüğüm kavram olan döngüsel (circular) ekonomi kapsamında Ürdün’deki atık su geri dönüşümü meselesini ele aldı. Burada dikkat edilmesi gereken husus olarak şu ortaya çıktı; döngüsel ekonominin faydaları halihazırdaki lineer ekonomi yöntemleriyle gösterilmeye çalışılıyor. Bu tarz çalışmalarda buna ayrıca dikkat etmek gerekiyor.
Norveçli Mari Norbakk, emek çalışmalarına çok vakıf olmadığım için bilmediğim bir kavram olan isteksizlik (reluctance) kavramı ile göçmenlik ve girişimcilik arasındaki ilişkileri inceleyen bir mülakat çalışması sundu. Benzerlerinin kesinlikle Türkiye için anlamlı bir şekilde yapılabileceğini not düştüğüm güzel bir çalışma örneği oldu bu.
Tika, Endonezya bağlamında tüketicilerin yeşil ürünlere geçme isteği hakkında CB-SEM (covariance-based structural equation model/kısmi en küçük kareler yapısal eşitlik modellemesi) yöntemli bir çalışma sundu. Bu yöntem temelde itme ve çekme (pull-push) dediğimiz sebeplerin incelenmesine dayanıyor. Mevcut ekonomik yapı içerisinde geliştirilen yeşil (green) kavramı, ayrıca tartışılır bir başka kavram bence.
Ros Aniza ve Muna, İslam ekonomisi ve finansının hemen her toplantısının vazgeçilmez konularından biri olan vakıf, özelde de para vakfı (cash-waqf) mevzusunda iki ayrı sunum yaptılar. Suudi Arabistan’daki Al Rajhi ailesinden bir ferde ait holding şirketi yapısında kurulan vakıf örneğini anlatan Muna’nın sunumu benim için özellikle ilgi çekiciydi.
Haris Lloyd, varlığından haberdar olmadığım, İngiltere menşeli National Zakat Foundation[1] ve faaliyetlerinden bahsetti. Şu an için -kesinlikle bizde de yapılabileceğini düşündüğüm- zekat vereceklerle alacakları eşleştiren bir uygulama (app) sistemi üzerinde çalıştıklarının bilgisini verdi.
Mini konferans organizatörlerinden de biri olan Zurina, sorumluluk performans göstergelerine dair bir çalışma sundu. Bu çalışmadan değişik bir yöntem ilham aldım ama bu da bana kalsın artık.
Marzuki, Endonezya-Malezya hattında tekafül/İslami sigorta ve kurumsal yönetimle ilgili bir sunum yaparken -bunun için resource dependence theory (kaynak bağımlılığı teorisi) kullanılmış- Risna, Endonezya’daki elektrik erişimi ve bunun “vakıf sukuk” dediği bir yöntemle yaygınlaşması önerisini sundu. Bunu yaparken de simülasyon modellemesi paylaştı.
Yine organizasyonun bir başka düzenleyicisi olan Necati Aydın, “doğru düzgün gelir” diye çevirebileceğimiz (decent income) konusuna değindi. Odak noktası ise bunun ölçümüydü. Bunun için maksimizasyon, fayda yerine felah fonksiyonu gibi kavramlar söz konusu oldu ancak bu kavramların hem içeriği hem uygulanabilirliğini ayrıca tartışmak yerinde olur diye düşünüyorum.
İslam Ekonomisini Kısa Filmle Anlatmak mı?
Şimdi burada aklınıza şu soru gelebilir; peki sen ne sundun? Ben bir süredir genelde akademi, özelde İslam ekonomisi için genele, özellikle de yeni nesle daha hitap edecek şekilde okuduklarımı ve düşündüklerimi aktarma yönünde yöntemler bulmaya çalışıyorum. Bu kapsamda aklıma gelen önemli bir araç, kısa filmler ya da videolar oldu. Literatürde, hatta ekonomi alanında bile kullanıldığını görünce bu konferans için bu yöntemi kullanmak istedim ki genel konu da buna uygundu zira SASE’nin bu seneki ana başlığı şu idi: ONURLU VE SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİK YAŞAMLAR İÇİN: Neoliberalizmin Duygularını, Politikalarını ve Teknolojilerini Dağıtmak. Bu konu kapsamında özellikle sosyal medya, sinema, vb. yoluyla hikayelerini aktaran neoliberalizme aynı yöntemle karşılık verme adına İslam ekonomisinin temel hikayelerini kısa bir filmle aktarma amacıyla yola çıktım. Bu yolda bana sanatseverliği, sanata dair bilgisi ve teknik yardımıyla destek olan İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslam İktisadı ve Finans Bölümü Araştırma Gçörevlisi arkadaşımız Fatma Yılmaz’a çok teşekkür ederim. Kısa filmi çekerken İslam ekonomisi adına iletmek istediğimiz hikayeler temelde israf ve aşırı tüketim ile bunun karşıtı olarak verme, paylaşmanın mutluluğu idi. Bu fikre ise şu kısa film spotundan yola çıkarak eriştik: https://x.com/gerceklerfark/status/1792545569430282686 . Sunumun sonunda bunun sadece bir yöntem mi olup olmadığına dair bazı güzel, tetikleyici sorular da aldık. Ortaya çıkan videoyu da inşallah en kısa zamanda sizlerle paylaşmak isterim.
Netice
Yazının başında bahsettiğim konferans dahilinde katılıp dinleyebildiğim ve not alabildiğim sunumlarla ilgili özet bir bilgi paylaşmak istedim ki çeşitli ülkelerde alana dair neler çalışılıyor, ne gibi yöntemler kullanılıyora dair özellikle araştırmacı adayları ve master-doktora öğrencileri faydalanabilsinler. Yukarıdaki 15 kadar sunum özetinden haraketle şunları söyleyebilirim; sürdürülebilirlik, yeşil ekonomi, döngüsel ekonomi gibi kavramlar İslam ekonomisi ve finansı çalışmaları için de gittikçe revaçta gözüküyor. Fakat dediğim gibi bu kavramların oldukça dikkatlice incelenip kullanılması gerekli. Emek mevzusu bir başka önemli çalışma mevzusu ki İslam ekonomi alanında çok da detaylı incelendiğini düşünmüyorum, özellikle günümüzdeki yeni emek yapısı -esnek çalışma, vb.- bağlamında. Vakıf ve zekat gibi konular ise her daim çalışılacak temel konular gibi gözüküyor. Yöntemler hususunda ise değişik yöntemlere de yönelindiğini görüyorum. Bunlar, yeni çalışmalar için ilham verici. Bu noktada araştırmacı adayları ve master-doktora öğrencilerine ufak bir not düşüp yazıyı tamamlayayım: akademik çalışma hala kendi içinde olduça kısıtlı yayın, konu, yöntem şemalarına sıkışmış bir yapıda ilerliyor maalesef. Belirli konuları belirli yöntemlerle çalışıp belirli yerlerde yayınlayabiliyorsunuz. Mesela yöntem olarak karşınıza ya nitel ya nicel, ya da en fazla karma yöntemler çıkıyor. Ufuklar henüz kısa film gibi değişik yöntemlere açık değil. Dolayısıyla tez danışmanınızı ya da dergi editörünü bu konuda ikna edemezseniz üzülmeyin. Daha açık ufuklarda yayın yapabilecek konuma -bu genelde zorlu doçentlik süreci sonrası gerçekleşiyor- kadar beklemeseniz de SASE gibi platfromlarda kendinizi daha engin denizlere salabilirsiniz.
[1] Kurumla ilgili bilgiler için bkz. https://nzf.org.uk