Anasayfa Köşe Yazıları Kamu Politikası Nasıl Yapılmamalıdır?: Hindistan’daki Demonetizasyon Örneği

Kamu Politikası Nasıl Yapılmamalıdır?: Hindistan’daki Demonetizasyon Örneği

by

8 Kasım 2021’de , Hindistan beş yıllık demonetizasyonu kutladı. O önemli gününde, ülkenin başbakanı Narendra Modi, geceyarısında 500  Rupi ve 1000 Rupi’nin artık  ulusal para olarak kullanılmayacağını duyurmuştu. Para akışının tek başlarına %85’ini oluşturduğu için bu iki banknotla ilgili  alınan bu karar kesinlikle önemli bir karardı.  Geriye dönüp bakarak Hindistan hükümetinin bu tarihi kararı değerlendirip bu politika reçetesinin hedeflerine ulaşmada ne kadar başarılı olduğunu görmeye çalışılıyor. Hindistan başbakanı Narendra Modi de kara paranın sistemden ayıklanması için dolaşımdaki bu paraların 4/5’inden fazlasının tedavülden kalkması gerektiği düşüncesini destekledi ve Modi, konuşmasında, para sirkülasyonunun doğrudan ülkedeki yolsuzluk seviyesiyle bağlantılı olduğunu belirtti. Demonetizasyonla sadece kara paranın ortadan kaldırılacağı değil, ülkedeki yolsuzluğun da aynı şekilde etkileneceği söylendi. Bu karar aynı zamanda ekonomideki dijital işlemleri geliştirmeyi ve etkinleştirmeyi de amaçlıyordu.

Başlangıçta, elbette, demonetizasyon, ekonomide nakit kullanımını azalttı. Demonetizasyonun hemen ardından nakit bileşeni, GSYİH içinde karar öncesindeki %12 seviyelerinden %7,5’e düştü. Ama bu geçiciydi. Ülkenin merkez bankası Hindistan Merkez Bankası (HMB) tarafından yayınlanan verilere göre dolaşımdaki banknotlar (DB), 4 Kasım 2016’da 17,5 Trilyon olan Rupi’den 29 Ekim 2021’de 28 Trilyon Rupi’ye yükseldi. Bu %60’tan fazla bir artış yaşandığı anlamına geliyor. Şu anda, bağımsızlık sonrası Hindistan’daki GSYİH oranı tüm zamanların en yüksek seviyesi olan %14,5’tir.

Daha sonra raporlardan da anlaşılacağı gibi, bu önemli karardan sadece birkaç saat önce yapılan bir yönetim kurulu toplantısında HMB’deki birçok yönetim kurulu üyesi, hükümetin demonetizasyonun sahte para ve kara parayı sistemden çıkaracağına dair iddialarına yönelik şüphelerini dile getirdi. Dolaşımdaki 17,7 Trilyon Rupi’ye kıyasla geçmişte büyük ölçüde önemsiz olan kara/kayıt-dışı paranın nakit zulalarda tutulduğu ve hükümetlerin para kazanma sırasında dolaşımdaki sahte para rakamının yaklaşık 4 Milyar Rubi’ye ulaştığı varsayımı çok basit bir argümandır. Her iki durumda da HMB yönetim kurulu bunu kesinlikle doğru bulmuştu. Neredeyse iki yıl sonra Ağustos 2018’de, Hindistan Merkez Bankası mutabakat ve doğrulama sonrası raporunda, paraya çevrilen banknotların %99,3’ünün bankacılık sistemine geri döndüğünü iddia etti. Demonetizasyon öncesi zamanlardaki toplam 15. 417.930 Rupi’den 15.317.730 Rupi dolaşımdan geri döndü.

Hindistan ekonomisinin dijitalleşmesi söz konusu olduğunda da demonetizasyon iyi bir hikaye olmadı. İktisadi şok durumunda ilk aylarda dijital işlemler hızlandı fakat şu an itibariyle hem dolaşımdaki nakitin hem de dijital işlemlerin arttığını ve birbirini dışlamadığını görüyoruz. Bu konudaki yanlış politika hesaplaması , dijital ödemelerin dolaşımdaki nakit pahasına büyüyeceği varsayımıydı. Yine de hem dijital hem de nakit ekonomisinde eş zamanlı bir büyümenin gözlemlendiği bir gerçektir.

2020 Mckinsey Küresel Ödemeler Raporuna göre, dijital ödemelerde Hindistan’ın önünde olan Çin, Brezilya ve Endonezya gibi gelişmekte olan büyük ekonomilerin hiçbiri, nakitsiz işlemleri geliştirmek için zahmetli ve yıkıcı bir demonetizasyon uygulamasından geçmek zorunda kalmadı. Aslında bu dijital ekonomi altyapısını güçlendirmek için gelişmiş finansal okuryazarlıkla ve genel farkındalıkla bir araya gelen tutarlı ve sistematik bir politikaydı. Bu nedenle demonetizasyon Hindistanlılar arasında dijital işlemlere yönelik herhangi bir tutum değişikliğine yol açmadı. Küresel politika açısından bakıldığında nakitsiz işlemlerde en iyi olan ekonomiler, teknolojik yeniliklerle birlikte ekonomik büyümenin iyileştirilmesine de büyük ölçüde inandılar. Dünyada hiçbir ülke dijital ekonomiyi canlandırmak için dolaşımdaki ulusal paranın %85’ini rafa kaldırmak zorunda kalmadı, oysa garip bir şekilde Hindistan tam olarak beş yıl önce bunu yaptı. Bu kararın etkilerine Hindistan ekonomisi ve Hint toplumu çeşitli açılardan bugün bile tanık olmaya devam ediyor.

Kaynak: Gelir Vergisi Departmanı, Hindistan Hükümeti (Şekil 3)

Yılın ilerleyen zamanlarında, Hindistan Maliye Bakanlığı 2017 yılı için hazırladığı Yıllık Ekonomik Anketini yayınladı. Ankette, demonetizasyon politikası için başka bir savunma vardı. Raporun iddiasına göre bu politika Hindistan ekonomisinde daha fazla vergi uyumu sağlayacaktı. Fakat Ancak önümüzdeki yıllarda ortaya çıkan veriler bundan farklı bir hikaye anlatıyor.

Demonetizasyonu takip eden yılda, Vergi/GSYİH oranı arttı ama bu artış devam etmedi. Vergi/GSYİH oranı, vergi uyumuyla beraber merkezi hükümetin harcamalarını finanse etme kabiliyetini de yansıtan bir orandır. Bu nedenle ekonominin sağlığını belirlemek için kritik öneme sahiptir. Haziran 2020’de yayınlanan Doğrudan Vergiler Merkez Kurulu’nun son üç mali yılın vergi/GSYİH oranlarındaki değişime ait en son verileri de ekonominin kötü gidişatı nedeniyle Mali Yıl (MY) 2018’de %11.22 olan, MY-19’da ise %10.97 olan bu oranın 2020 mali yılında gerçekten %10.97’den %9.88’e düştüğünü göstererek bunu doğrulamıştır. 2017-18 yıllarındaki ilk artışın ardından gelir vergisi beyannamelerinin miktarı da azalmış gibi görünüyorsa da Şekil 3’te gösterilen veriler tarafından reddedilen sürdürülebilirlik sorunu hâlâ devam ediyor.

Hindistan’daki demonetizasyon duyurusunun ardından aylarca devam eden nakit sıkıntısı demonetizasyonun çeyreğinde, bu 2016-17’nin üçüncü çeyreği anlamına geliyor, GSYİH’daki büyümenin hemen düştüğü ve sonraki çeyreklerde yavaşlamanın devam ettiği gösteriyordu. Resmi istatistikler, büyüme sorunun geçici olduğunu öne sürerken IMF’in baş ekonomistlerinden olan Gita Gopinath ise hazırladığı raporda demonetizasyonun Hindistan ekonomisinin büyüme oranını %2 azalttığını iddia ediyordu. Hindistan’ın ekonomik büyüme istatistikleri, demonetizasyonun birçok çeyreğinden sonra bile normal rakamların altında kalmaya devam etti. 2017’de Hindistan dışındaki tüm büyük yükselen ekonomiler GSYİH büyümesinde bir artış yaşadı ve bunun için mantıklı bir analizini yapmak için roket bilimi yapmaya gerek yok.

Yukarıdaki sebeplerden dolayı Hindistan’daki demonetizasyon kararı, bir kamu politikasının nasıl yapılmayacağının tam anlamıyla bir örneğini sunuyor. Bunun gibi mühim bir karar, ekonomik mantığa değil de siyasi zemine dayandığında halk ve ülke ekonomisi için vahim ve yıkıcı bir sonucu oluyor. Örneğin, Hindistan’da GSYİH’sının önemli bir bölümünü oluşturan kayıt dışı sektör de en çok etkilenen sektör oldu. Pek çok küçük işletme bu felaketten sağ çıkamadı ve kapandı, kalan pek çoğu da zarara uğradı. Ne kara parayı engellemek ne sistemdeki nakdi azaltmak ne de verginin GSYİH’ye oranını yükseltmek olsun, gerçekler hiç de hükümetin lehine değil. Bu kararın olumlu yanları (eğer varsa) ne olursa olsun onlar, Hindistan toplumundaki geniş bir kesimin bedel ödemesine ve Hindistan ekonomisinin çökmesine değmezdi.

Muneeb Hussain Gattoo
İKAM Uluslararası Araştırmacısı

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun