Tarihsel süreç içerisinde kullanımı çok eskilere dayanan para, öncelikle sosyal ve ekonomik yaşam içerisinde değişimin temel aracı olarak ihtiyacı karşılamış, ilerleyen süreçlerde tasarruf ve yatırım temelli biriktirme aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Geçmiş medeniyetlerde, hâkim olunan topraklar ve nüfuslar üzerinde saygınlık kazanılması için önemli bir malzeme olan para, devlet yönetimleri tarafından bağımsızlığın ve gücün simgesi olarak da görülmüştür.
Teknolojideki gelişim ve ilerlemelerle birlikte kullanım alanı gün geçtikçe değişen paranın ilk önce madeni hali, sonrasında kâğıt kullanımları, son çeyrek yüzyılda ağırlıklı olarak elektronik ve dijital kullanımları görülmüştür. 2010 yılı içerisinde Bitcoin adıyla ortaya çıkan son türü kripto para, varlığının nasıl kabul edileceği tam belli olmayan bir tür olarak karşımızdadır. Meydana getirildiği ilk zamanlardan itibaren paranın temel özelliklerinden soyutlanmış olarak oluşturulan kripto para, herhangi bir ülkenin merkez bankası tarafından piyasaya sunulmaması, tanımlanmayan veya bilinmeyen taraflarca finansal âleme yönlendirilmesi nedeniyle ne olduğu henüz anlaşılamamış ve tam manada tanımlanmamıştır. Kripto paralar aynı zamanda uluslararası yasa ve yönetmeliklere de tabi değildir. Bu nedenle birçok kaçakçı bu sistemi kullanmakta ve bankacılık yapısı dışında işlem yapabildikleri ve takibi zor olduğu için de ayrıca talep görmektedir.
Kripto paralar, blok zinciri tanımlamasıyla ifade edilen kriptografik şifrelenmiş ağ olarak güvenlik değeri yüksek bir sistemdir. Blok zincirleri, taklit imkânı bulunmayan ve şifrelenmiş sistemin bozulmasına fırsat tanımayan bir yapıda oluşturulmaktadır. Birbirine zincirlenmiş ağ içerisinde herhangi bir kod üzerinde hileyle yönlendirme yapılmak istenmesi durumunda, blok özetlerinde farklılaşma yaşanmakta ve yapılacak karşılaştırmalarda farklı olduğu sistem tarafından anlaşılan zincir, sistemin dışına atılmaktadır. Kripto paraların geçerliliğini ve değerini yükselten, oluşturulmaya başlanırken belli bir adedin üstüne çıkamaması nedeniyle kıt oluşu ve güvenlik önlemleri ile taklit edilememesidir. Şifreli kodlamayla oluşturulan bu para birimlerinin düşük maliyetlerle hesaplar arası aktarıma imkân tanıması, takas işlemleri ve mahsuplaşma sorunlarının çözülmesine bağlı olarak yaygınlığı gün geçtikçe katlanarak artan bir finansal araç özelliği kazanmasını sağlamaktadır.
İslami açıdan bakıldığında ise kripto para, devlet gözetiminde bulunmayan merkezi bir yapının dışında oluşturulan finansal özelliği nedeniyle, ele alınması kolay olmayan mahremiyet ile bireyler tarafından kontrol edilmektedir. Kripto paranın gayri resmi olarak tahsis edilmesi veya bir finans kuruluşuna bağlı olmaması nedeniyle bankalar gibi aracıları bulunmamakta, ne menşei ne de fiili bakiyeleri yahut hesapları sorgulanabilmektedir. Para diye nitelenen kıymet herhangi bir mali kural veya kanunla korunmamakta ve herhangi bir denetleme kurulu tarafından kontrol edilmemektedir. Bu durum, değerindeki sert artışların ve ani değer düşüşlerinin nedenlerinden biridir. Risk düzeyi yüksek bu durumun varlığı “ğarar” olduğunu düşündürmekte, dünya ölçeğindeki Müslüman birlikler tarafından helal olup olmadığı konusunda çeşitli çekinceleri barındırmaktadır. Ülkemizde ise fıkhi anlamda Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kararı doğrultusunda helal olmadığı kabul edilmektedir.
Bitcoin ve diğer kripto paraların İslami Şeriat hükümlerine uymadığı ve bu paraların da devlet tarafından yaratılması gerektiğini ve işlemlerde devlet tarafından garanti edilen bir değer standardında bir gözetimin olması gerektiği ifade edilir. Kripto paraların, saadet zinciri yapılarıyla dolandırıcılık ve kaçakçılığa, kanunsuz işlemlerle(uyuşturucu vb.) kara para aklama ve diğerleri gibi çeşitli suç biçimlerine karşı savunmasız olan, bilinmeyen ve teminatsız bir finansal araç olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle, muğlak ve aldatıcı malların satın alınması ve satılmasını yasaklayan şer’i hükümler nedeniyle kripto para piyasasına girilmemesi gerektiği kabul edilebilir.
Buna rağmen kripto paralar, günümüz konvansiyonel finans yapısında varlığı ve talebi her geçen gün artan bir gerçekliktir. Ama mevcut halleriyle kabul görmeyeceği ifade edilen kripto paraların gelecekteki finansal yapının vazgeçilmez parçası olarak daha istikrarlı bir enstrüman olmasının önünde herhangi bir engel yoktur. Bu nedenle gelecek zaman diliminde ülkelerin dijital alanda hakimiyetlerinin göstergesi olması anlamında ülkelere ait kripto paraların varlığı, finansal piyasanın olmazsa olmazı halini alabilecek gibi görülmektedir.
Dr. Ömer DÖNMEZ
* Bu çalışma 13-14 Ekim 2023 tarihlerinde Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi öncülüğünde düzenlenen 1. Uluslararası Mukayeseli Hukuk Sempozyumunda, Prof. Dr. Saim KAYADİBİ ile sunulan “FIKHİ DEĞERLENDİRMELERLE BİRLİKTE VERGİSEL AÇIDAN KRİPTO PARALAR” bildirisinin özetidir.
Kavramsal ve Fıkhi Boyutlarıyla Kripto Para ve Türkiye’de Vergilendirilmesi çalışması seri halinde yayınlanmaya devam edecektir. Yayının devamı için islamiktisadi.net’i takipte kalınız.