Anasayfa Köşe Yazıları İslam İktisadı ve Bangsamoro’lu Müslümanlar – 3

İslam İktisadı ve Bangsamoro’lu Müslümanlar – 3

by

Bir önceki bölümde Bangsamoro’lu Müslümanların bağımsızlık mücadelesinden, akademisyen bir lider olan Selamet Haşimi’nin Özerk bir Müslüman devletin kurulmasında oynadığı rol ve Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi (MNLF) hareketinden bahsetmiştik. Tecrübelerimizi paylaştığımız yazımızın 3. bölümü ile devam ediyoruz.

Seçim 2025 Bir Dönüm Noktası Olabilir

Bangsamoro Özerk Bölgesi (BARMM) Başbakanlığını Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) lideri Hacı Murat İbrahim üstlenmiş, 3 yıl planlanan geçiş sürecinin 2022’de yapılacak seçimle netlik kazanacağı düşünülüyordu. Ancak bu sürenin yetersiz olacağının anlaşılmasından dolayı seçim 2025’e uzatılmıştı.[i]

Barış gerçekleşmiş, neredeyse dörtte bir oranında mücahitler silahlarını bırakmışlar. Ancak ihtimaller göz önünde bulundurularak barış sürecinin tehlikeye girme endişesi yüzünden birçok kamp hâlâ aktif bir şekilde tutuluyor. 2025 yılında yapılacak seçimlerin başarı ile tamamlanması ile birlikte diğer kamplardaki askerlerin de silahlarını bırakacakları söyleniyor. Ancak barış sürecini istemeyen bazı grupların kendi içlerinde alacak verecek davası gibi basit problemlerle çatışmaya girdiklerini duyunca üzüldük. Bu durum bize Afgan cihadının bitmesiyle mücahitlerin kendi aralarında çatışmaya girmelerini hatırlattı. Allah birlik ve beraberliklerini bozmasın. Aralarına sızabilecek ajanların şerrinden korusun onları. Düşmana karşı yekvücut, kendi içlerinde kardeşlik bağları ile güçlü olsunlar diye dua ettik.

Barış sürecini yürüten dört ülkeden biri olan Türkiye’nin önemli katkıları olmuş, TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı), Diyanet, YTB (Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı) ve İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı) gibi birçok STK da sahada bilfiil aktif desteklerini göstermişlerdir.

ISECON 2024 Konferansı

Seyahatimizin temel amacı olan Uluslararası İslam Ekonomisi ve Etik Konferansı’nın açılış gününe giriyoruz. İki gün boyunca devam eden konferansta birbirinden özel konuşmacılar sunumlarını gerçekleştirdiler.

İki gün önce gerçekleştirilen Eğitim programına bankacılar ve İslam Ekonomisi ve Finansı sahasında çalışma yapanlar ve yapmak isteyenler katılırken, iki gün sürecek olan konferansa ise daha çok üniversite öğrencilerinin çoğunluğu oluşturduğuna şahit olduk.

Morolu Müslümanlar Bangsamoro Özerk Bölgesi (BARMM) adıyla bir siyasi oluşumu gerçekleştirebilmek için epeyce bir mücadele vermişler, sonunda özerk de olsa bir devletleri olmuş. Ülkenin yaşam şartları göz önünde bulundurulduğunda epeyce bir çalışma yapmaları gerektiği görülecektir. Siyasi bağımsızlığı elde etmek belki de ekonomik bağımsızlığı elde etmekten daha kolay olabilir. Şimdi asıl meselenin ekonomik bağımsızlığı da kazanmak olduğu açıkça ortada durmaktadır.

Bugün günlerden perşembe. Konferans her zaman olduğu gibi Kur’an tilaveti ile başladı. Kur’anı öyle hoş bir ses tonu ile okumuştu ki genç delikanlı Mısırlı hafız kurralardan biri okuyor duygusuna kapılmıştım. Arkasından bölge müftüsünün yaptığı açılış duası ve akabinde gelen açılış konuşmaları birbirini takip ettiler.

Konferansta İslam Ekonomisinin Temel İlkeleri, Tarihsel Gelişimi, İslami Mikrofinans ve İşbirliği İlkeleri, Yoksulluğun Giderilmesinde Karz-ı Hasan Enstrümanı ve Tekaruza Dayalı Bir Finans Modeli Önerisi, İslam Ekonomisinin Etik İlkeleri, Dünyadaki İslami Finans Kurumları, İslami Finans ve Sermaye Piyasaları ve Sigortacılık (Tekafül) gibi birçok önemli konular işlendi.[ii] Her bir konuşma kendi alanında dolu doluydu. Bölgenin ihtiyaçlarına göre belirlenmiş konular olduğu açıkça belli olan sunumlar sonunda yöneltilen soruların çeşitliliği ve çokluğundan belliydi.

Helal Endüstri

Gelen sorular içerisinde birkaç sorunun Helal gıda konusu üzerine olmasından dolayı, bu konunun es geçilmiş olduğunun farkına varıldı. Oysa Türkiye bu konuda ciddi atılımlar yapmış, TSE’nin bünyesinde helal standartlar bile oluşturulmuştu. SMIIC’in faaliyetleri ortadaydı. Ayrıca Avrupa Birliği Helal Standartlar komitesinin yıllarca sekretaryasını üstlenmiş önemli gelişmelere önayak olmuş bir ülke olan Türkiye’nin bu konudaki tecrübelerinden buradaki kardeşlerimiz istifade edebilirdi. Hatta şahsım 3 yıl boyunca Avrupa Birliği Helal Standartları komitesi başkanlığını yürütmüş biri olarak bu konuda bir sunum bile yapabilirdim. Belki bir sonraki çalıştay ya da konferansta Helal Endüstri konusu göz önünde bulundurulabilir, kardeşlerimize bu konuda da Türkiye olarak yol gösterebiliriz.

İslami Bankacılık İhtiyacı

Bölge halkının ekonomik bağımsızlığının da kazanılmasında İslam ekonomisi ve finansının geliştirilmesine ve bankacılık sisteminin uygulanmasına ihtiyaçları var. Bu bakımdan geçiş hükümeti olan Morolu Müslümanlar Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin (BARMM) 2025 seçimlerini pürüzsüz bir şekilde atlatabilmeleri için iktisadi açıdan halkın refahının artırılmasına yönelik projeleri hayata geçirmeleri gerekmektedir. İktisadi hayatın makul bir sürece sokulmadan diğer konuların toplumu rahatlatması mümkün değildir. Bu yüzden ekonomik bağımsızlığa ilaveten halkın yaşam standartlarını artırıcı projelerin hayata geçirilmesi öncelikli gündemleri olması gerekir.

Bölgenin tek İslami bankası olan Al-Amanah İslam Yatırım Bankası[iii] Müslüman ülkelerden daha fazla yatırım çekmek ve yerel Müslüman nüfusa varlık yönetimi seçenekleri sunmak için girişimlerde bulunmaktadır. Bu yüzden Bangsamoro özerk yönetiminin İslami Bankacılık konularında eğitilmeye ve iktisadi kalkınmanın gerçekleşebilmesi için bankacılık faaliyetlerinin uygulanmasına yönelik ortamın oluşturulmasına ihtiyaçları vardır.

Cuma namazımızı bakanlıkların ortasında bulunan camide kıldık. Bizim için ön safta yer ayırmışlardı. Konferans boyunca oturumların hepsini takip eden Tarım ve Ticaret Bakanı Dr. Mohammad Shuaib Yacob camide de ön safta yerini almış vaziyetteydi. Bizim için de sağ ve solunda dört kişilik yer boş bırakılmıştı. Bize yol gösterilmesi ile yanına oturduk. Hutbenin giriş ve sonuç bölümlerini anlıyorduk Arapça olduğu için. Ancak içeriğini yerel dilde olduğu için sadece huşu içinde dinleyebildik.

Camide bulunanların neredeyse hepsi genç ve orta yaşlılardı. Büyük bir ihtimalle bunlar etrafta bulunan bakanlıklar ve parlamentoda görev yapan memurlardı. Kim bilir içlerinde üst rütbeli başka bakan ve milletvekilleri de vardı. Ancak hepsinin mütevazi giyim ve tavırlar içerisinde oldukları için ayırt etmemiz mümkün değildi.

Kitap Bağışı

Bangsamoro Başbakanlık kütüphanesi ve arşivini ziyaret ettik. Çok nazik memurlar vardı. Bizi karşıladılar. Kütüphane çok mütevaziydi. İçinde birkaç İslami eser, birkaç yüksek lisans ve Doktora tezleri, epeyce de çocuklara yönelik yıpranmış kitaplar vardı. Bizden kütüphanelerine kitap bağışında bulunabileceğimizi nazik bir şekilde ifade ettiler. İşte o zaman Türkiye’den gelirken yanımızda bağışta bulunulabilecek kitaplar getirmediğimize üzüldük. Özellikle kendi telif eserlerimizden bari yanımızda getirebilirdik. Gittiğim her yere birer ikişer kitaplarımdan alır kütüphanelere bağışta bulunurdum. Bu defa bunu yapamayışıma gerçekten üzüldüm. Buralara gelecek olan kardeşlerimizin bu konuyu da gündeme almaları iyi olur.

Düryan Ziyafeti

Konferansın kapanışıyla birlikte Tarım ve Ticaret Bakanı Dr. Mohammad Shuaib Yacob beyin bize bir de sürprizi vardı. Düryan ve Mango ziyafeti. Kaç gündür ufak tefek tadımlıklarla geçiştirdiğimiz düryan hasretini bu defa özel ikramlarla tabiri caizse önce gözlerimizi sonra da ağız tadımızla midemizi hoşnut ettik. İçimizde düryan yiyemeyenler ise sadece mango ile yetindiler. Bu arada düryan meyvesi Güneydoğu Asya ülkelerinde yetişen meyvelerin kıralı “the King of Fruits” ismi ile meşhur hem görünüşü, hem tadı ve özellikle de kokusu ile nice hikayelere konu olmuş esrarengiz bir meyvedir. Bu meyvenin hakiki esrarına erebilmek için üç aşamalı olarak yenilmesi tavsiye olunur. Tecrübe ile sabittir…

Sonuç Yerine

Düryan aslında işin lâtifesiydi. Muhabbet için bir vesileydi sadece. Asıl meselemiz 120 yıllık bir mücadele sonunda özerkliğini elde etmiş kardeşlerimizin sevincine ortak olmak, yaralarını sarabilmek için elimizden geleni yapabilmekti. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Etik Konferansı (ISECON 2024) kardeşlik bağlarının gelişmesine, iktisadi ve finansal iş birliklerinin gerçekleştirilebilmesine imkân sağlayabilecek köprünün kurulmasına zemin hazırlama rolünü üstlenmiş olması önemli bir gelişme olarak görülebilir.

Şimdi sıra bu köprünün aktif hale getirilmesindedir. Yapılması gereken Türkiye’nin derin tecrübeye sahip STK’ların, Katılım bankalarının, tüccarların, finans kurumlarının desteklerini vermeleri gerektiğinin bilinci yaygınlaştırılmalı. Bir dönüm noktası olarak Mindanao bölgesi Bangsamoro Müslüman halkının karşısında bir engel olarak duran 2025 seçimlerinin pürüzsüz bir şekilde, kolayca aşılmasına yardımcı olabilmek için gerekli desteğin verilmesi, herkesin gücü nispetinde bir şeyler yapması gerektiğini hatırlamamız gerekir.

Prof. Dr. Saim Kayadibi
Marmara Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı Enstitüsü (MÜİSEF)

[i] BARMM gov’t enters final year of transition, https://bangsamoro.gov.ph/news/latest-news/duterte-signs-law-extending-transition-period-in-barmm-until-2025/ (Erişim: 31 Ağustos 2024)

[ii] Al-Amanah Islamic Investment Bank of the Philippines, https://amanahbank.gov.ph/ (Erişim: 30 Ağustos 2024)

[iii] Uluslararası Konferans: İslam Ekonomisi ve Ahlak, https://www.isecon.info/tr/ (Erişim: 31 Ağustos 2024)

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun