Anasayfa Köşe Yazıları Türkiye’de Katılım Sigortacılığı: Teysîr Modeli

Türkiye’de Katılım Sigortacılığı: Teysîr Modeli

by

Türkiye’de sigortacılık faaliyetleri birincil yasal çerçeve olarak Sigortacılık kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’na dayanmaktadır. 2009 yılında başlayan katılım sigortacılığı faaliyetleri de bu kanunlar çerçevesinde yürütülmektedir. Bununla birlikte katılım sigortacılığı sektöründe son beş yıl içerisinde ikincil yasal düzenlemeler de çıkarılmaya başlamıştır. Ülkemizde bu konuda ilk olarak 20 Eylül 2017 tarihinde “Katılım Sigortacılığı Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ve “Katılım Sigortacılığının Uygulanmasına İlişkin Genelge” yayımlanmıştır. Yine Cumhurbaşkanlığı Onbirinci Kalkınma Planı’nda (2019-2023) katılım sigortacılığını teşvik edici mahiyette mevzuat ve kurumsal yapı geliştirilmesi ve katılım reasürans fonunun kurulması hedefi yer almıştır (252.11. ve 12). Ardından 19.12.2020 tarihinde SEDDK tarafından “Katılım Esasları Çerçevesinde Sigortacılık ve Bireysel Emeklilik Faaliyetlerine İlişkin Yönetmelik” çıkarılmış, hemen ardından genel çerçevenin çizilmesi, uygulamadaki esas, usul ve mekanizmaların işleyişi için “Katılım Esaslı Sigortacılık ve Bireysel Emeklilik Faaliyetlerine İlişkin Genelge (2021/3)” yayımlanmıştır. Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde yürütülecek olan katılım sigortacılığına bir isim belirlenmesi için çalışmalar yapılmıştır. SEDDK tarafından ilk önce 26.10.2021’de yayımlanan bir sektör duyurusuyla buna “Türkiye Modeli” katılım sigortacılığı adı verilmiştir. Ancak SEDDK 21.04.2022 tarihindeki sektör duyurusuyla önceki ismi kaldırıp yerine “Teysîr Modeli” katılım sigortacılığı adını getirmiştir.

Teysîr modeline geçiş bir anlamda İslami sigortacılıkta bir eksen değişimini de ifade etmektedir. İslam dünyasında “Tekâfül” adıyla bilinen ve yardımlaşma ve bağış esasları üzerine kurulu olan sigorta anlayışından kısmen ayrılışı da yansıtmaktadır. İslam dünyasında geliştirilen Tekâfül Modeli’nin taşıdığı bazı tutarsızlık ve sorunlardan kurtulmak ve İslami sigortacılığa yeni bir işleyiş getirmek iddiasını taşıyan “Teysîr Modeli”nin akademik ve fıkhi açıdan tartışılması gerekmektedir.

 İlgili sektör duyurusunda Teysîr modeli şu şekilde tanımlanmıştır: “Danışma komitesi nezaretinde dinen meşru olan konu ve risklerin teminat altına alındığı, finansal varlıkların katılım esasları çerçevesinde yönetildiği sigortacılık uygulamasını ifade etmektedir.” Bu tanım ticari sigortanın meşruiyetine yani sigorta faaliyetinin şekline dair bir açıklamada bulunmayarak sadece teminat altına alınacak riskler ile elde edilen primlerin değerlendirilmesinde İslami esasları dikkate almayı içermektedir. Dolayısıyla tekâfül modelindeki hibe ve yardımlaşma esaslı sözleşme, tüzel kişiliğe ait fon, sermayedar fonlarının ayrıştırılması, iade ve bakiye gibi uygulamaların gerekli olmadığı sonucu çıkmaktadır.

Teysîr modelinde sadece şu üç temel prensibe riayet yeterli görülmüştür: “1) İslami kurumsal yönetişim mekanizmasının kurulması (danışma komitesi, katılım uyum birimi, katılım iç denetim mekanizması), 2) Dinen meşru olmayan konu ve risklerin teminat altına alınmaması, 3) Finansal varlıkların katılım esasları çerçevesinde yönetilmesi.” Bu üç şartı taşıyan kooperatif, anonim veya farklı statülerde faaliyet yürüyen sigorta ve reasürans şirketleri Teysîr modeline dahildir. Dolayısıyla tekafülde şart koşulan hibe ve yardımlaşma esası, fon ayrımı, iade, bakiye veya karz uygulaması, operatör veya işletmeci ayrımı olmaksızın faaliyet göstermesi bu model için yeterlidir. Sadece katılım esasları çerçevesinde paranın zaman değeri ve özün önceliği kavramlarına riayet etmek şart görülmüştür.

İlgili sektör duyurusunda tartışmalı bir diğer husus ise Tekafül modelinin tanıtımına yönelik kısıtlamadır. Duyuruda “Ancak, Teysîr modelini uygulayan şirketçe Tekafül modelinin uygulandığı yahut ‘diğer modellerden daha fazla katılıma uygun’ bir model uygulandığı vb. tarzda bir algıyı oluşturacak şekilde tanıtım, ilan, açıklama vb. faaliyetinde bulunulması, ilgili mevzuata açık bir aykırılık ve rekabetin ihlali olarak değerlendirilecektir” ifadesiyle tekâfülün diğer sigorta türlerine karşı bir ayrıcalığının olmadığı söylenmiştir.

Teysîr modelinde iki temel iddia bulunmaktadır. Bunlardan ilki kolaylaştırma anlamındaki teysîr kelimesinden hareketle mahiyetinin sade ve uygulamasının kolay olduğu iddiasıdır. İkincisi ise dayandığı fıkıh ilkeleri bakımından tekâfül modeline nazaran daha doğru ve tutarlı bir model olduğu iddiasıdır. Özellikle ikinci iddia üzerinde tartışılması gerekir. Tüm dünyada İslami sigortacılık alanında tekâfül modeli üzerine devasa bir literatür ve yaygın bir uygulama bulunmaktadır. Bu modelin fıkhi temelleri üzerinde onlarca akademik toplantı ve yüzlerce yayın yapılmıştır. Takâfül modelinin yardımlaşma (taavun) mantığı üzerine kurulması sadece şeklen bir yanılgı mıdır? Yoksa kooperatif sigortacılıkta olduğu gibi farklı bir mantıksal örgü mü içermektedir? Daha derin tartışmalarda ise İslam sözleşme hukuku prensipleri açısından ticari sigortacılığın meşruiyetinin temellendirilmesi meselesi de izah edilmesi gereken hususlardandır. Bu konuda olumlu kanaat belirten Mustafa Ahmed ez-Zerkâ, Ali el-Hafif, Muhammed el-Behiy ve tabii ki Hasan Hacak hocaların delil ve görüşleri dikkate alınmalıdır.

Teysîr modeli, İslam dünyasından kabul görme açısından bir problemle karşı karşıyadır. Çünkü hem fetva kurullarının kararları hem de uygulama bakımından bütün İslam ülkelerinde Tekâfül modeli sigorta meşru görülürken, konvansiyonel ticari sigorta meşru görülmemektedir. Bu durumu sadece Tekâfül modelinin de aslında dolaylı olarak ticari sigorta işlemi yaptığı iddiasıyla geçiştirilmesi pek mümkün görünmemektedir. Teysîr modelinin en azından bir süreliğine Tekafül modelini olumsuzlamadan yol alması gereklidir.

Teysîr modelinin birçok olumlu yönü bulunmaktadır. İlgili sektör duyurusunda Türkiye’deki yasal mevzuat çerçevesinde uygulamalar dikkate alındığında Tekâfül modelinin ancak özünde ortaklık prensibi ile daimi üyeliğin geçerli olduğu platformlar vasıtasıyla mümkün olabileceği belirtilmiştir. Böylece hâlihazırda anonim şirket statüsü ile faaliyet gösteren sigorta veya reasürans şirketlerinin, Tekafül modelini uygulamaması ve bu modeli uygulamakta olduğu izlenimi uyandıracak ifade ve tanımlamaları kullanmaması gerektiği ifade edilmiştir. Dolayısıyla ilgili sektör duyurusu ile işin teorisi ile uygulanması arasındaki tutarsızlığa dikkat çekilmiş, haksız rekabet oluşmasının önüne geçilmek istenmiştir.

Teysîr modelinin gerekli fıkhi ve yasal altyapısı hazırlandığında İslami sigortacılık alanında büyük fırsatlar sunması beklenmektedir. Öncelikle ülkemizi Malezya gibi diğer ülkeleri takip eden ülke olmaktan çıkarıp takip edilen öncü ülke haline getirmesi öngörülmektedir. Tabii ki bunun en önemli şartlarından biri Teysîr modelinin fıkhi altyapısının tüm Müslümanlar tarafından kabul edilebilecek bir şekilde temellendirilmesi gereğidir. Yine bu modelin sunduğu diğer bir fırsat ise taşımış olduğu sadelik ve kolaylıktır. Bu konudaki gelişmeler de yine fıkhi olarak güçlü bir teorinin ortaya konulmasına bağlıdır. İyi bir teorik açıklama ile Tekâfül modelinde kimi zaman tutarsızlıklara, kimi zaman formalite işlemlere düşmeye yol açan hilelere (çözümlere) gerek kalmayacaktır. Teysîr modelinin diğer avantajları arasında ilkeleriyle tutarlı, operasyonel ve mali yükü az, kolay anlaşılabilir ve anlatılabilir, kendi kendini denetleyen, sektörün gelişimini hızlandıracak ve Türkiye’ye özgü bir model olması sayılabilir.

Teysir modeliyle ilgili olarak sigortacılık ve fıkıh uzmanlarının katılımıyla tartışmalı bilimsel toplantılar tertip edilmeli, bu konuda akademik çalışmalar teşvik edilmelidir.

Prof. Dr. Murat Şimşek

Marmara Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı Enstitüsü (MÜİSEF)

Kaynakça

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=36076&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

https://seddk.gov.tr/files/doc/mevzuat/Katilim-Esasli-Sigortacilik-ve-BES-Genelgesi-SEDDK-WEB.pdf

https://seddk.gov.tr/files/doc/2022-4-sektor-duyurusu.pdf

https://tsb.org.tr/media/attachments/2021_Y%C4%B1l%C4%B1_Kat%C4%B1l%C4%B1m_Sigortac%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1_Sekt%C3%B6r_Raporu.pdf

https://www.procompliance.net/katilim-sigortaciligi-ve-teysir-modeli/

https://www.procompliance.net/katilim-esaslari-cercevesinde-sigortacilik-ve-bireysel-emeklilik-faaliyetlerine-iliskin-yonetmelik/

https://www.tkbb.org.tr/Documents/Yonetmelikler/Yasayan-ve-Gelisen-Katilim-Bankaciligi.pdf

https://mevzuatuyum.org/wp-content/uploads/2022/04/mevzuat-uyum-kat%C4%B1l%C4%B1m-sigortacilik-webinar.pdf

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun