Medeniyet dediğimiz şey sabit ve değişkenin sentezidir. Dolayısıyla çıkış noktamız tarihi tecrübemizin kendisidir.Eğer bu tecrübemizi bilirsek ve bunu insanlığın tecrübesinin bir parçası olarak da görürsek kavga etmemize gerek kalmayacaktır.
Değinilmesi gereken önemli bir nokta başkasının kelimesiyle kendimizi ifade edemeyeceğimiz inancıdır. Bu, tabiri yerindeyse bıçak sırtı bir meseledir. Nedeni, doğruluk payı olmakla birlikte, bu inancın bir düşünce tembelliğine de sebep olma riskidir. Öte yandan, kavramların üretildiği bağlamı bilmek, referanslarını da iyi tespit edebilmeyi sağlayacaktır.