Yaşar Süngü
Günümüzde bütün ekonomik sorunların temelinde faizin olduğunu bilmeyen yoktur.
Bugünün en önemli açmazı da faizin yol açtığı sorunlara çözümü, yine faizli sistemde aramaktır.
Faize alternatif aramak yerine çözümü düşük faizde aramanın, ekonomide faizi meşrulaştırmak anlamına geldiği düşünülmemektedir.
Bu düşünce tarzı son derece tehlikelidir.
Oysa bugün küresel ekonomik sistem, zorunlu olarak İslâm’a uygun olan faizsiz sisteme doğru dönüşmektedir.
Bunu nereden anlıyoruz?
Şirketlerde kâr ortaklığının yaygınlaşmasından,
melek yatırımcılığın artmasından,
küçük girişimcilere faizsiz destek veren finans kurumlarının çoğalmasından.
**
Geçtiğimiz hafta sonu 3 gün boyunca 10 ülkeden 100’e yakın akademisyen İstanbul’da bir araya gelerek “İslâm İktisadında Metodoloji” konusunu tartıştı.
İki gün süren zirvede 15 tebliğ sunuldu.
Önemli tartışmaların yapıldığı sekiz oturum ve bir panel gerçekleşti.
Panelin düzenleyicileri İslâm İktisadı Araştırmaları Merkezi (İKAM), Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), İlmi Etüdler Derneği (İLEM), İstanbul Üniversitesi İslâm Ekonomisi ve Finansı Uygulama Merkezi (İSİFAM) oldu.
6. İslâm İktisadı Atölyesi’nde sunulan tebliğler önceki beş atölyede olduğu gibi İktisat Yayınları tarafından kitap haline getirilecek.
İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşen zirveyi üniversite öğrencilerinin ilgiyle takip etmesi bence zirvenin en umut veren tarafı oldu.
**
2017 yılında Sakarya’da düzenlenen 5. İslâm İktisadı Atölyesi’nin konusu faizdi.
Zirve sonunda faizin oluşturmuş olduğu sorunlara dair 17 maddelik bir bildirge yayınlanmıştı.
O bildirgede yer alan maddeleri bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
1. Faiz sadece sorunlu rutin bir iktisadi uygulama değil, bir hastalıktır.
Bu nedenle faizin sadece azaltılması değil, tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik adımlar atılması gerekmektedir.
2. Modern kapitalist ekonomi içinde sermaye ve servetin belirli ellerde toplanmasını sağlayan temel etken faizdir. Faiz oranlarındaki her yükseliş en zenginleri daha zengin eder. Merkez bankaları tarafından zaman zaman uygulanan düşük faiz uygulamaları da temelde sermayedar kesimin kamu kaynaklı kredileri daha fazla kullanması ile neticelenir.
Yani düşük faiz yine servet sahiplerinin işine yarar.
3. Dünyada faizsiz sistemin, ekonomide reel dengeleri düzelteceğine olan inanç hızla oluşmaktadır.
4. Faizi günah diye reddetmenin ötesine geçip yeni bir faizsiz sistem inşa edilmelidir.
5. Faiz konusunda Osmanlı başta olmak üzere Müslüman toplumların tarihi tecrübesinden hem teorik hem de pratik olarak istifade edilmelidir.
6. Bu alanda yapılacak çalışmaların teorik bir derinlikle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
7. Kooperatif bankacılığı, gayrı menkul sertifikaları, dayanışma ve yardımlaşma sandıkları, mikro finans ve kitle fonlaması gibi yeni uygulamaların önü mevzuatlarla açılmalıdır.
8. Toplumun her kesiminde faiz hassasiyeti oluşturulmalı, insanları zorunlu olarak faizli banka sistemi içine çeken uygulamalar sonlandırılmalıdır.
Faizi özendirici reklam ve uygulamalar azaltılmalı, faizsiz model özendirilmeli, finansal okuryazarlık eğitimle derinleştirilmelidir.
9. Çalışanlar maaşlarını faizli bankalardan almak zorunda bırakılmamalıdır.
10. Faizsiz bankacılık modeli geliştirilirken, kamuoyuna faizli bankalarla arasındaki fark halkın anlayacağı biçimde anlatılmalıdır.
11. Faizsiz uygulamalar çeşitlendirilerek günümüz şartlarına uygun çözümler üretilmelidir.
12. Faiz konusundaki çözümler sürekli iyileştirmelidir.
13. Türkiye’de kurulan faizsiz bankalara ilginin neden düşük kaldığı araştırılmalıdır.
14. Faizle borç finansmanı yerine kar-zarar ortaklığına dayalı işlemlerin oranı arttırılmalıdır.
15. Kamunun katılım bankacılığı alanına yatırım yapması olumlu bir gelişmedir.
16. Hayırseverliği teşvik edecek kamu ve özel sektör uygulama ve mevzuatı geliştirilmelidir.
17. Dünyada faizsiz ekonomiye karşı artan beklentileri karşılayacak bilimsel çalışmalara ağırlık verilmelidir.
İşin özeti: Hedef faizin azaltılması değil tamamen ortadan kaldırılması olmalıdır.
Kaynak: https://www.yenisafak.com/yazarlar/yasarsungu/6-islm-iktisadi-atolyesi-2045206