Küresel istihdam piyasasında arz yönlü darboğaz, dijitalleşmeyle birlikte daha da büyüyor. Ancak WEF’in yeni raporu, istihdam yatırımlarının daha adil bir gelecek için üç alana yapılması gerektiğini söylüyor: Eğitim, sağlık ve bakım.
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Davos Zirvesi’nin son gününde yayım ladığı “Geleceğin İşleri” başlıklı rapor, hükümetleri ve iş dünyasını sosyal mobilitenin giderek azaldığı bir dünyada yeni istihdam yaratılması için üç önemli alanda yatırım yapmaya çağırıyor: Eğitim, sağlık ve bakım hizmetleri. Bu üç sektöre yapılacak yatırımlar, sosyal mobilitedeki erimeyi en etkili şekilde azaltacak yol olarak gösteriliyor ve yapılan her 1 dolar yatırımın 2,3 kat döndüğü vurgulanıyor.
“3 alanda iş yaratın: Eğitim, sağlık ve bakım”
Sosyal alanlarda istihdam yaratmak için yapılan yatırımların ekonomileri daha dirençli hale getirdiği ve sosyal mobiliteyi artırdığı vurgulanan raporda “Sosyal işler çalışanları geleceğin şoklarına karşı hazırlar ve toplumların beşeri sermayenin kalkınması için zemin hazırlar” değerlendirmesi yapılıyor. Günümüz dünyasının gelir piramidinin en altında doğan gençleri için görünümün giderek bozulduğuna dikkat çekilen rapor, 2030 yılında 8,5 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun düzgün bir yaşam sürebilmesi için yeterince yatırım yapılmayan sosyal altyapılara odaklanılması için hükümetlere ve iş dünyasına çağrı yapıyor.
ABD’de yapılan vaka çalışmasına dayanan araştırmanın sonucuna göre, hükümetlerin çok önemli bir rol oynadığı bu alanlara yapılacak 1,3 trilyon dolarlık bir yatırım, GSYH’ye 3,1 trilyon dolar olarak geri dönüyor ve ilave 10 milyon yeni istihdam yaratıyor. Yatırımın diğer sektörlerde de yaratacağı ilave 1 milyon yeni iş ile birlikte 2030’a kadar toplamda 11 milyon yeni istihdam yaratılabileceği belirtiliyor. Zirvenin son gününde gerçekleşen “Küresel İstihdam Görünümü” başlıklı oturumda da atıf yapılan rapor, bu yatırım 4,2 milyon eğitmenlik işi oluştururken, 1,8 milyon bakım uzmanı ve 900 bin sağlık profesyoneli istihdamı oluşturacak.
“Zengin ekonomiler gelişenlerin beşeri sermayesini çekiyor”
Davos Zirvesi’ndeki Küresel İstihdam Görünümü başlıklı oturumda, dijitalleşmenin hız kesmeden devam etmesiyle birlikte dünyanın çok önemli bir yetkinlik darboğazı yaşadığı, aynı zamanda uzaktan çalışma sayesinde istihdam piyasasında sınırların kalkmasının hem bir fırsat hem de bir risk olarak öne çıktığı vurgulandı. Gig ekonomisi ve yeni dijital yetkinlikleri olan çalışanlar artık Afrika’nın köyünden, Alman bir şirkete çalışabiliyor. Ancak madalyonun bir diğer tarafında ise gelişmekte olan ülkelerde yeterli değeri görmeyen ‘doktor, hemşire’ gibi bazı meslek grupları, gelişmiş ekonomilerden çok daha yüksek ücretlerle cezbedilerek beşeri sermayede benzeri görülmemiş bir göç yaşıyor. Nijerya da bu ülkelerden biri.
“Yazılımcı da gerekiyor, tesisatçı da”
AB İstihdam ve Sosyal Haklar Komiseri Nicolas Schmit ise, belirsizliklere ve iyileşmedeki yavaşlamaya rağmen Avrupa’da ve dünyada şirketlerde alım eğiliminin hala çok güçlü olduğunu, dijitalleşmenin korktuğumuz gibi işsizlik yaratmadığını, aksine yeni birçok istihdam yarattığını vurguluyor. Schmit’e göre istihdam piyasasındaki en büyük zorluk ise bu geçişi iyi yönetebilmek, yeni yetkinlikler kazandırılması için eğitim sistemini buna göre şekillendirmek. Schmit “Avrupa, Japonya ve ABD’nin istihdam açısından biraz farklı bir noktada. Yaşlanan işgücü bunun en önemli nedeni” diyor ve darboğaz nedeniyle Avrupa’nın gelişmekte olan ülkelerden beşeri sermaye çekmek zorunda kaldığını kabul ediyor. Yeni yetkinlik ihtiyacına da büyük vurgu yapan Schmit, yazılımcıya olduğu kadar tesisatçıya da ihtiyaç olduğunu, örneğin Yeşil Mutabakat’la tüm binaların daha sürdürülebilir bir hale getirilmesi gerektiğini ama tesisatçı bulamadıklarını aktarıyor ve şöyle diyor: “Diğer büyük bir zorluk ise temel hizmetlerin de ne kadar değerli işler olduğunu anlatabilmek”. Ayrıca Schmit, çalışanların işten işe geçişlerde, yeni bir yetkinlik kazanmaları gerektiği ara dönemlerinde sosyal sistemler tarafından desteklenmesinin gerektiğini, bunun beşeri sermayenin kalkınmasında önemli bir rol oynayabileceğini söylüyor. Avrupa için KOBİ’lerin dijitalleşmesini “çok kritik” olarak değerlendiren Schmit, girişimcilik ekosistemlerinin de teşvik edilmesi gerektiğini, hem kamuya hem özel sektöre yetkinlik kazandırma yatırımları konusunda büyük görev düştüğünü vurguluyor.
“Yetkinlik yok diye, projeler rafa kalktı”
Ezzat, “Yeterli yetkinlik olmadığı için birçok şirkette birçok proje askıya alındı!” diyor ve ekonomik büyümenin devamı için çok daha fazla yetkinlik kazandırma yatırımı yapılması gerektiğini belirterek “Şirketler yeterince yatırım yapmadığı için bu geçişi yavaşlatıyoruz. Kamu özel işbirliklerinin artması lazım. 2030’da 20 milyon dijital yetkinlikte işgücü gerekecek dedik, ama gerçek rakam çok daha yüksek, bu yeterli olmayacak” diyor. Ezzat’a göre “Hükümetlerin ve şirketlerin işi nasıl yaptırırım diye düşünmekten ziyade, işi yapacak insanları nasıl yetiştiririm sorusuna odaklanması gerekiyor”. Ezzat son 24 ayda dijitalleşmeye ciddi bir talep artışı olduğunu, bunun da dijital yetkinliklere talebi muazzam artırdığını belirtiyor. Şirketlerin genç nesilin değişen önceliklerini de dikkate alması gerektiğini belirten Ezzat, “Para verseniz de tam zamanlı sizle çalışmak istemeyebilir gig-ekonomi çalışanları. Esnek bir iş ortamı istiyorlar, geleceklerine kendileri karar vermek istiyorlar. İş-özel hayat dengesinin çok daha önemli hale geldiği bir dünyada iş verenler çalışana daha fazla empati ve ilgiyle yaklaşmalı. Ezzat, yeni nesil işgücü için çeşitliliğin, şeff afl ığın ve amaçlılığın da büyük önem arzettiğini hatırlatarak, “Şirketlerin toplumsal amaçları olması da artık işgücünü cezbedebilmeleri için önemli” diyor.
GENÇLERE 4 ÖNEMLİ TAVSİYE
- Ezzat: Dijital ekonomide çok büyük fırsatlar var. Bunlardan birini seçip gemiye atlayın. Siber güvenlik, yapay zeka vs. Herhangi bir sektör olabilir bu, ama dijital bir tarafı olsun.
- Idebiko: İyi bir iş nedir? Bence iyi bir iş, tutkuyla yapılan iştir. Tutkulu bir aşçı gördüğümde “harika bir iş” diyorum. Sizin tutkulu bir şekilde yapacağınız iş nedir, onu bulun.
- Ahmed: En çok ilgilendiğiniz konuları seçip, sonrasında o işi daha iyi yapmanın yollarını devamlı arayın. Tesisatçı ya da yazılımcı farketmez. Kendinizi ve işi geliştirmenin yollarını arayın.
- Schmit: İyi bir eğitim alın – hangi alanda olursa olsun. Bu eğitim, sizin en uygun olduğunuz alanda olsun. Belki bu eğitim sizi hayat boyu yapacağınız işe sokmayabilir, her zaman yeni bilgi ve yetkinlikler kazanabilirsiniz. Bu bir kısıtlama değil fırsattır.
Nijerya doktorlarını elde tutmanın yolunu arıyor
Oturumun konuşmacılarından Nijerya Maliye Bakanı Zainab Shamsuna Ahmed, “Nijerya’da doktorlarımız dünyanın farklı yerlerine daha fazla ücret için kaçıyor. Artık ne yapmamız gerektiğini oturup düşünüyoruz. Çünkü hastaneler boşalıyor. Bu çalışanlar iyi eğitimli. Ücretlerini nasıl artıracağımızı konuşmalıyız belirli imkanlarımız dahilinde. Ayrıca daha fazla esneklik sağlamalıyız. Bu kaçış birçok insan için hayati riskler oluşturuyor. Şu anda akut bir şekilde ne yapabileceğimizi görüşüyoruz” diyerek, hükümetin doktorunu elinde tutabilmek için çaba sarfettiğini belirtiyor.
“Çalışan nüfus yüzde 3,3 azalacak”
Japonya merkezli küresel insan kaynakları Recruit Holdings CEO’su Hisayuki Idekoba da dijitalleşmenin ve metaverse gibi teknolojilerin tabii ki yeni işler yaratacağını ancak pandemide de görüldüğü gibi temel bazı işlere de ihtitacın devam ettiğini vurguluyor ve istihdam piyasasında arz yönlü ciddi bir sorun olduğunu belirtiyor. Çalışan nüfus OECD genelinde azalmaya başladı. 2020- 2030 arasında çalışan nüfusun yüzde 3,3 düşmesi beklendiğini belirten Idekoba, temel işlerin değerinin yeniden biçilmesi gerektiğini, gelişmiş ülkelere göçün giderek azaldığını, teknolojik yetkinlik ihtiyacının istihdam piyasasını her zaman dönüştürmeye devam edeceğini, teknolojinin tüm bu sorunlara çare olabileceğini ve teknoloji sayesinde tüm dünyada beşeri sermayenin eğitilebileceğini vurguluyor.
“Sınırlar kalktı, sınırsız eğitim kapasitemiz var”
Dijital dönüşüm konusunda danışmanlık hizmetleri veren Capgemini CEO’su Aiman Ezzat da yetkinliklerin ve yeni sınırsız istihdam piyasasının önemine dikkat çekerek şöyle diyor: “Sınırsız eğitim kapasitemiz var. Pandemide 10 binlerce tanımadığımız insan işe aldık, eğittik ve işlere gönderdik. Yani işgücüne çok daha fazla kişiyi sokabiliriz. Eğer temel yetkinlikleri varsa, dünya genelinde herkesi eğitebilirim. Eskiden İsveç’teki projedeki iş için ya İsveç’te çalışanınız olurdu, ya da Hindistan’da bir grup ekip hizmet verirdi. Şimdi böyle bir sınır yok. İşlerin büyük bir kısmı için sınır kalmadı, dolayısıyla çok daha fazla insanı eğiterek, yoksulluktan çıkartabilir ve dijitalleşme yetkinlikleri kazandırabiliriz. Evden çalışmanın en güzel yanı, her yerden işe alım yapabileceğiniz. Fransa’da mı Almanya’da mı yaşıyorlar önemi yok artık.”