İslami finans sektöründe yaşanan önemli gelişmeleri ve ekosistem faaliyetlerini içinde barındıran 2024 IFN yıllık rehberi yayımlandı. Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Direktörü Fatma Çınar, Türkiye’de katılım bankacılığı sektöründe yaşanan gelişmeleri ve gelecek yıllara ait projeksiyonları okuyucularla paylaştı.
İslami bankacılık, konvansiyonel bankacılığa kıyasla mütevazı bir büyüklüğe sahip olsa da potansiyelini ortaya koyarak hem ulusal hem de uluslararası alanda sürekli bir ivme ile gelişmektedir. Türkiye’de katılım bankacılığı alanında, finansal hizmetler sektöründe müşteri beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillenen hizmet anlayışı; teknolojik gelişmeler ışığında bankaların operasyonel verimliliğini artırma, hizmet kalitesini yükseltme ve müşteri deneyimini iyileştirme fırsatı sunmaktadır.
Düzenleyici konulardaki gelişmeler ve yeni nesil teknolojiler, neo-bankalar ve fintech’ler (finansal teknolojiler) gibi yeni ekosistem oyuncularının piyasadaki etkinliğini artırıyor. Bankaların müşterilerine uçtan uca hizmet sunabilmeleri için erişilebilir olmaları, müşteri beklentilerini karşılayabilmeleri açısından önem taşıyor.
Pandemi ile birlikte sürdürülebilirlik ve finansal imkânlara erişim konuları ön plana çıkmıştır. Bankacılık sektöründeki bu gelişmeler doğrultusunda kurumlar yeni nesil teknolojileri ve değişen trendleri yakından takip etmeye devam ediyor.
2023’e Bakış
Katılım finans sistemi içindeki insan odaklı iş modelleri bağlamında, sosyal sorumluluklarımızın artan farkındalığıyla kapsayıcılığımız daha da genişlemektedir. Ekonominin sağlıklı ve sürdürülebilir büyümesi için üretim, istihdam ve ihracat odaklı olarak reel sektöre kaynak sağlanması için tüm çalışmalar devam etmektedir.
Katılım bankalarının Türk bankacılık sektöründe 2017 yılında %5 olan pazar payı 2023 yılında %8,5’e, aktif büyüklüğü ise bir önceki yıla göre %50,6 artarak 1 trilyon 787 milyar 160 milyon TL’ye yükselmiştir. Katılım bankalarının net kârı 2023 yılında %82,6 oranında artarak 38 milyar 165 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Toplam özkaynaklar %48,4 oranında artarak 125.170 milyar TL’ye ulaşmıştır.
Türk katılım bankaları dijital kanallarını teknolojiyle uyumlu bir şekilde geliştirmenin yanı sıra geleneksel dağıtım kanallarına da aktif bir şekilde yatırım yapmaktadır. Şube ağı 1.438’e, çalışan sayısı ise 19.261’e yükselmiştir. Son yıllara bakıldığında, katılım bankalarının 2023 yılında sektör ortalamalarının üzerinde bir büyüme performansı sergilediği görülmektedir.
Sektördeki önemli adımlar
Türkiye’de katılım finans sektörünün kurumsal, işlevsel ve çok boyutlu gelişimi sağlanırken, ekosistemin ihtiyaç duyduğu mevzuat ve kurumların hayata geçirilmesi için önemli adımlar atılmıştır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından dijital ve hizmet bankacılığına yönelik yapılan düzenleme ile Hayat Finans ve T.O.M isimli iki yeni dijital katılım bankası 2023 yılında faaliyetlerine başlamıştır. Dijital katılım bankalarının yenilikçi bankacılık anlayışıyla sektörün büyümesine ve ürün çeşitliliğine önemli katkı sağlayacağı öngörülmektedir.
Katılım Bankaları; ticaret, hizmet ve üretim faaliyetlerini doğrudan finanse ettikleri için reel sektörü sürekli olarak en önde gelen paydaşları olarak görmüşlerdir. Bu bağlamda; Katılım Kredi Garanti Fonu – Katılım Finans Kefalet A.Ş.’nin kurulmasına karar verilmiştir (KFK). Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türk katılım bankalarının iş birliğiyle oluşturulan bu girişim, başta Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ) olmak üzere reel sektörün gerekli finansmana erişimine destek olmayı amaçlamaktadır. Katılım finans sektörünün büyümesinde önemli bir rol oynaması beklenen KFK’nın, reel sektörün teminat ihtiyacını karşılayarak önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.
Bölgesel ilgiyi üzerine çekecek şekilde konumlanan katılım finans sektörü, özellikle İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) kurulmasıyla birlikte sektör içindeki payının artırılmasında önemli bir etki yaratmaya hazırlanıyor. Katılım finans faaliyetlerinin Türkiye’de, özellikle Türki Cumhuriyetler ve Afrika’da yaygınlaşması, İFM’nin küresel bir finans merkezi olma hedefiyle de birleşince, İstanbul, katılım finans açısından uluslararası bir çekim merkezi hâline geldi.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB), katılım bankalarının etkinleştirici ve çatı kuruluşu olarak, kamu otoriteleri, banka birlikleri, finansal kuruluşlar ve akademik kuruluşlarla aktif olarak yoğun iş birlikleri yürütmektedir. Söz konusu iş birliği, çeşitli uzmanlık alanlarında katılım finans sektörünün gelişimine yönelik kapasiteyi artırmak üzere eğitim, sertifikasyon ve teknik hizmetler gibi alanlarda destek sağlamaya odaklanıyor.
İstanbul Finans Merkezi (IFC) projesinde kilit odak alanları olarak belirlenen katılım finansı ve fintech, Türkiye’de hızlı bir büyüme yaşarken kapasite geliştirme faaliyetlerine yönelik fırsatlar sunarak diğer ülkeler için stratejik ortak olarak hizmet etme potansiyeline de sahipler.
Borsa İstanbul ve Katılım Endeksi
Borsa İstanbul ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB), Borsa İstanbul’da işlem gören şirketleri katılım finans ilkeleri doğrultusunda değerlendirerek Katılım Endekslerini açıkladı. Amaç, yatırım stratejilerini katılım ilkelerine dayandıran bireysel yatırımcıların bu ilkelere uygun şirketleri seçmelerine yardımcı olmaktır. Bu girişim, katılım finans ilkeleri konusunda farkındalığı artırmayı ve faizsiz finans ilkelerine bağlı şirketler için daha fazla fonlama fırsatı yaratmayı amaçlamaktadır.
Kurul, endekslere dahil edilecek şirketlerin belirlenmesinde TKBB Danışma Kurulu tarafından hazırlanan “Pay Senedi İhracı ve Alım-Satımı Standardı” (Standard) ile “Katılım Finans İlkelerine Uygun Faaliyet Gösteren Şirketlerin Belirlenmesinde Esas Alınacak Rehber” (Rehber) esas alınmaktadır.Bu kılavuzlar, uygun şirketlerin değerlendirilmesi ve seç seçilmesi için teknik altyapıyı oluşturmaktadır.
Sukuk
Günümüzde sukuk, küresel İslami finans sektörünün en önde gelen sermaye piyasası ürünü haline gelmiştir. Türkiye, 2023 yılı itibarıyla Malezya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt ile birlikte küresel sukuk ihracı liginde ilk beş ülke arasında yerini almıştır.
Katılım bankaları tarafından ilk sukuk ihracı 2010 yılında Kuveyt Türk Katılım Bankası tarafından 100 milyon TL tutarında 3 yıl vadeli sukuk ihracı ile gerçekleştirilmiş ve uluslararası yatırımcılar tarafından ilgiyle karşılanmıştır. Katılım bankaları, 2010-2023 yılları arasında 359 milyar TL’lik sukuk ihracı gerçekleştirilirken, 2023 yılının ilk 9 ayında yaklaşık 50 milyar TL’lik sukuk ihracı yapılmıştır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2012-2023 döneminde ilk kez 1,6 milyar TL tutarında sukuk ihracı gerçekleştirmiştir. Aynı dönemde TL cinsinden toplam sukuk ihracı yaklaşık 286 milyar TL’ye ulaşmıştır. Ayrıca, 2017-2022 yılları arasında altına dayalı sukuk ihracı yaklaşık 233 ton olarak gerçekleşmiştir. Kamu sektörü tarafından gerçekleştirilen sukuk ihraçları, özel sektöre yol göstermesi açısından son derece önemli olmakla birlikte, ekonominin büyümesi için gerekli finansmanın sağlanmasında önemli bir finansman aracı olarak görülmektedir.
Küresel arenada İslami finansın yeşil finansla buluştuğu önemli bir sermaye piyasası ürünü olan yeşil sukuk ihracı da hızla artmaktadır. Yeşil finansın küresel olarak önemli ölçüde yaygınlaşması, İslami finansın bu sektöre yönelmesine ve İslami yeşil finans alanının oluşmasına yol açmıştır. Bu alan özellikle 2017 yılından sonra kayda değer bir büyüme göstermiştir. Yeşil finans alanında İslami finansın temel finansal aracı olan yeşil sukuk’un miktarı son 5 yılda hızla artmıştır.
Kuveyt Türk, katılım finans ilkelerine uygun olarak “Global Sürdürülebilir Tier 2 Sermaye Benzeri Sukuk” ihracını gerçekleştirerek bu yenilikçi sukuk modelini Türkiye’de ve dünyada ilk kez uygulamıştır. Bir diğer katılım bankası olan Emlak Katılım ise Özel Fon Havuzu Katılma Hesabı aracılığıyla Türkiye’nin emek-sermaye ortaklığına dayalı ilk yeşil sukukunu ihraç ederek katılım finans ilkelerine uygun yenilikçi sukuk modellerinin geliştirilmesine öncülük etmiştir.
Albaraka Türk’ün Borsa İstanbul (BIST) Sürdürülebilirlik Endeksi’nde ilk katılım bankası olarak yer alması, sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığının bir göstergesidir. Karbon Saydamlık Projesi (CDP) kapsamındaki çalışmalarıyla da bankacılık sektöründeki en yüksek notlardan birine sahip oldu.
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, tarım sektöründe kullanılmak üzere 50 milyon TL tutarında Türkiye’nin ilk sosyal sukuk ihracını gerçekleştirirken, Ziraat Katılım Bankası da 24 ülkeden 135 yatırımcının ilgisini çeken 500 milyon ABD Doları tutarında ilk uluslararası sukuk ihracını gerçekleştirdi.
Sektörün 2025 hedeflerine doğru istikrarlı ilerleyişi
İstanbul Finans Merkezi projesi, Türkiye’yi önde gelen bir küresel finans merkezi haline getirmeyi hedeflemektedir. Bu hedefe ulaşmak için stratejik aksiyonlarun hayata geçirilmesi ve kurumların sağlıklı bir şekilde yapılandırılması gerekmektedir.Türkiye’nin katılım finans alanındaki ilk ulusal strateji belgesi olan Katılım Finans Strateji Belgesi, Türkiye’nin katılım finans alanında önde gelen bir oyuncu olması için bir yol haritası niteliği taşımaktadır.
Pandemi sonrası dönemde gelişen müşteri beklentileri ve dinamik iş ortamına yanıt olarak TKBB, katılım bankacılığı sektörünün 2021-2025 dönemine ilişkin stratejik yol haritasını revize etti. Sektörün 2021-2025 için revize edilen stratejik yol haritası iletişim, ekosistem, ürün çeşitliliği, standartlar ve yönetişim, dijital dönüşüm ve yetkinlik geliştirme olmak üzere altı önemli hedefi kapsıyor. Söz konusu hedefler, karşılıklı iş birliklerini geliştirmenin yolunu aydınlatmayı ve 2025 yılına kadar %15 pazar payına ulaşmayı amaçlıyor.
Standardizasyonun geliştirilmesi
BDDK tarafından 2018 yılında TKBB bünyesinde kurulan Merkezi Danışma Kurulu, standart belirleyici bir kurum olarak görev yapıyor. Kurul, katılım finans ilkelerine uyumu sağlayarak Türkiye’de katılım finans alanındaki uygulamaları geliştirmeyi amaçlıyor. Merkezi Danışma Kurulu’nun hedefleri arasında düzenleme ve uygulama farklılıklarının azaltılması ve toplumda olumlu algının geliştirilmesi yer alıyor. Beş yıllık aktif görev süresine sahip olan Kurul, 7 yönetim kurulu üyesi ve 6 uzmandan oluşuyor.
Danışma Kurulu bugüne kadar 78 genel ve özel nitelikli karar alınmış ve 5 standart yayınlamıştır. Bu standartlara Danışma Kurulu’nun internet sitesinden Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak erişilebilmektedir. Pay Senedi İhracı ve Alım Satımı Standardı, Murabaha, Teverruk, Kefalet ve Mudarebe yayınlanan standartlardır.
Ayrıca, Katılım Bankacılığı İlke ve Standartlarına Uygun Olmayan Gelirler adında bir standart daha yayınlanma aşamasındadır. Ayrıca, Müşareke Standardı ve Vekalet Standardı olarak adlandırılan iki standart taslak olarak hazırlanmaktadır.
Sürdürülebilir finansın katılım finansmanı ile yakınsaması
Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) tarafından yayınlanan “Temel Bankacılık” ilkeleri arasında yer alan “Katılım Finans İlkesi”, “Toplumsal Fayda İlkesi”, ” Dayanışma İlkesi”, “Tam Hizmet İlkesi” ve “Ticaret İlkesi” gibi ilkeler göz önünde bulundurulduğunda, katılım bankalarının mevcut değerleri toplumsal ve çevresel kalkınma ile birebir örtüşebilmektedir.
Katılım bankaları, sürdürülebilir finans faaliyetleriyle ürün yelpazelerini genişletmeyi, daha geniş bir müşteri tabanına hitap etmeyi ve toplum içindeki güvenilirliklerini, farkındalıklarını ve itibarlarını artırmayı aktif olarak gündemlerine almaktadır.
Bu bağlamda, Türk katılım bankaları arasında sürdürülebilirliğin içselleştirilmesi ve bir yönetim ve finansman yaklaşımına dönüştürülmesi yönünde adımlar atılmaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından iklim değişikliği dâhil çevresel ve sosyal risk ve fırsatların etkin bir şekilde yönetilmesi ve düşük karbonlu ekonomiye geçiş için ihtiyaç duyulan finansmanın uygun koşullarda sağlanması vizyonuyla 2022-2025 dönemini kapsayan Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı’nın yayınlanması ve yine BDDK tarafından İklimle İlgili Finansal Risklerin Bankalarca Etkin Yönetimine İlişkin Rehber Taslağı ile Yeşil Aktif Oranı Tebliği Taslağı bankacılık sektörünün sürdürülebilir finans dönüşümüne adaptasyonunu şekillendirecek öncü girişimlerdir.
2024’e Ön Bakış
2023 yılında TOM Dijital Katılım Bankası ve Hayat Finans olmak üzere iki dijital katılım bankası sektöre dahil olmuştur. Bu dijital katılım bankalarının sisteme dahil olmasıyla katılım bankalarının Türk bankacılık sektöründeki pazar payının artırılması, ayrıca müşteri ve dağıtım kanalları ile ürün ve hizmet çeşitliliği açısından finansal kapsayıcılığın geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Artan dijital imkanların katılım bankaları tarafından etkin bir şekilde kullanılması ve fintech ekosisteminin desteğiyle açık bankacılık uygulamalarının yaygınlaşması gelişim için önemli bir kaldıraçtır.Türkiye katılım finans sektöründe 2024 yılının ilk çeyreğinde yürürlüğe girmesi beklenen katılım finans kurumları için ayrı bir kanun, ekosistemin bütüncül bir şekilde yönetilmesi ve hem finansal gelişimin hem de müşteri penetrasyonunun sağlanması açısından önemli bir katalizör olacaktır.
Yeni katılım bankalarının sektöre dahil olmasıyla pazar payını artırmayı hedefleyen katılım finans sektörünün, sigortacılık, sermaye piyasaları ve bankacılık dışı finansal kurumların da devreye girmesi ve gelişmesiyle bu büyüme ivmesini devam ettirmesi beklenmektedir.
Sonuç
Katılım bankacılığın dünya çapında hedeflenen gelişime ulaşabilmesi için belirli pazarlarda siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması, mevzuat boşluklarının giderilmesi, büyüme yoluyla kapasite ve yetkinlik gelişimi, ölçek ekonomilerine geçiş, teknolojik yatırımların artırılması, sürdürülebilir finansman gerekliliklerine uyum sağlanması ve operasyon kalitesinin iyileştirilmesi önem arz etmektedir.
Günümüzde ilerleyen teknolojilerle birlikte gelişen dijitalleşme süreçleri sektöre ve müşterilere önemli katkılar sağlayarak ekonominin çarklarının sürekli dönmesine ve büyüme hedeflerine katkı sağlayacaktır.
Fatma Çınar, Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) yöneticisidir. Kendisiyle fatmacinar@tkbb.org.tr adresinden iletişime geçilebilir.
Kaynak: Katılım Finans