Anasayfa Araştırma Üç Kahraman

Üç Kahraman

by

Vizontele” filminde Cem Yılmaz televizyon için alaylı bir ağızla “Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?” diye sorarak herkesi güldürür.

Benzer biçimde “Bu iş nasıl olacak, yani toprağa dönmek nasıl olacak” diye soranlara bir kaymakam, bir İlçe Tarım Müdürü ve bir köy muhtarının üç yıl içinde gerçekleştirdikleri projeyi anlatarak cevap veriyorum. Bu harika başarı bozkırın ortasında kuru ve verimsiz bir arazide vücut buldu. Macerayı aylar önce yine bu sütunda “Madalya” başlıklı bir yazı ile dile getirmiştim. Şimdi bizzat yapanların ifadesi ile (Sayın Osman Günaydın’ın gönderdiği dökümanları) sunuyorum.

Kırsal kalkınma amacıyla 2009 yılında İlçe kaymakamı İsmail Şanlı, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Günaydın ve köy muhtarı Hüseyin Ünal tarafından başlatılan; Yozgat ili Kadışehri ilçesi Kabalı Köyü’nde 468 çiftçiye ait yaklaşık 1.600 parselin birleştirilerek toplam 10.920 dekar, 1. Uygulama etabı 5.640 dekar alanda, yatırımının tamamı kamu kaynaklarıyla yapılan bu entegre tarım projesi, Türkiye tarımının ve tarımsal ekonominin başlıca sorunlarını çözmesinin yanı sıra her kesimin kazançlı hale gelmesiyle (Kamu-Özel Sektör-Vatandaş işbirliği) çok paydaşlı ortaklık modeli olarak oluşturulmuştur. Bu özelliği ile Türkiye’de bir ilk olan proje 10 yıl içinde hayata geçirilmiştir.

* 2009 yılında proje sahasına ait toprak, su ve meteorolojik analizlerin olumlu sonuçlarının ardından projenin yönetim ve organizasyonunun planlı ve operasyonel uygulanması adına bir kamu şirketi kurulmuştur.

* Kurulan kamu şirketi proje sahasındaki arazi sahiplerinin arazilerini projenin uygulanması adına 25 yıllığına bir muvafakatname ile kiralamıştır.

* Yatırımın başlangıcında Yozgat Valiliği İl Özel İdaresi tarafından 1.100.000 (bir milyon yüz bin) TL ödenek ayrılmış olup, bununla proe sahasının çevre ihatası ile 1.050 dekar alanda şu an içinde Avrupa’nın en büyük kiraz plantasyonunun kurulumu gerçekleştirilmiştir.

* 2011 yılında proje sahasına ait sulama altyapısı çalışmaları tamamlanmıştır. Bu kapsamda Çekerek Irmağı üzerine bir pompaj istasyonu, pompajdan proje sahasına 2.400 mt uzunluğunda çift ana sulama hattı, 25.000 tonluk membran havuz ve proje sahasının sulama alt yapısı bitirilmiştir. Bu iş için toplam 5.000.000 (beş milyon) TL kamu kaynağı kullanılmıştır.

* Proje sahasındaki atıl durumda bulunan 300 dekar hazine arazisi tarıma kazandırılmıştır.

* Proje sahası ülkemizde ilk olarak kullanılan tam otomasyonlu 3 milyon metre damlatıcı boru uzunluğuna sahip radyo frekanslı sulama sistemi ve 25.000 tonluk membran sulama havuzuna sahiptir.

* Proje sahasındaki diğer fidanların alımı, dikimi için TC Ziraat Bankası’ndan 1.818.000 (bir milyon sekiz yüz on sekiz bin) TL kredi kullanılmıştır.

* 2012 yılı proje sahasının bakım ve işçilik giderleri için Yozgat Valiliği tarafından 500.000 (beş yüz bin) TL finansman ile 150 işçi İşkur kapsamında istihdam edilmiştir. Yine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca 420.000 (dört yüz yirmi bin) TL sertifikalı fidan desteği ve 55.000 (elli beş bin) TL mazot gübre desteği sağlanmıştır.

İlk sulama sistemi tamamladığında ve özelleştirildiğinde fidanlardan herhangi bir ürün alınmadığından fidan aralarına ara üretim olarak 2000 dekar domates, 500 dekar kabak, 1000 dekarkavun karpuz dikilmiştir. 2013 yılı il hasat ürünleri İstanbul’daki 300’ün üzerindeki markete pazarlanmıştır.

* Proje sahasında 2.800 Dekar Yarı Bodur Elma, 1.050 Dekar Kiraz, 680 Dekar Şeftali-Nektarin, 400 Dekar Armut, 180 Dekar Tam Bodur Elma plantasyonları mevcuttur. Tam bodur elma plantasyonu telli terbiye sistemi ile entegre edilmiştir.

* Proje kapsamında ilçede Bahçe Tarımı Meslek Yüksek Okulu açılmış olup öğrencilere burs, staj ve iş imkanı verilmektedir.

* Köyde bulunan 64 traktör ihtiyaç fazlası olduğu için 13’e indirilmiştir.

* Köyde Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı’ndan alınan yardımlar, engelliler hariç, sona ermiştir.

Aziz okuyucular. Projenin ayrıntılarını uzun uzun anlatmayayım. İsteyen Sayın Osman Günaydın’dan (İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü) bilgi alabilir. Ben şunları ilave edeyim. Bu yılın ürününün tamamı ihraç edilmiş.

Peki köylünün eline ne geçmiş?

Dört kişilik bir ailenin aylık geliri 12.000 TL’dir. Yazıyla bir daha: On iki bin lira.

Bahçeyi tanıtan video filmi gördüm. Dronla çekilen, havadan gösterilen bahçe göz alabildiğine yemyeşil uzayıp gidiyor. 400.000 fidan. Türkiye’nin en büyük meyve bahçesi.

Köyden şehre göçenler geri dönmüş.

Bitişikteki Bayındır Höyük köyü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay Bey’in köyü imiş. O köy de Kabalı’ya özenip proje yaptırmış ve yakında faaliyete geçecekmiş.

Bozkırın ortasında bu başarıyı sağlayan üç isim (İsmail Şanlı-Osman Günaydın-Hüseyin Ünal) madalya almalıdır.

Sanırım yakında Sayın Tarım Bakanımız bu başarının kaliteli bir videosunu çektirip televizyonlarda yayımlar.

Bu başarı denizde bir damla.

Hepi-topu tek bir köy (Kabalı).

Böyle binlerce proje yapılabilir.

Ne kadar ucuza malolduğunu görüyorsunuz.

Bunu tüm Anadolu’ya yayın. Hollanda’yı düşünün. Yahu Konya kadar bir yer. Tarım ürünü ihracatında ABD’den sonra dünyada ikinci.

Anadolu 80 değil 180 milyonu da besler.

Rızkı veren Cenab-ı Hak.

Âlete değil âyete inanın.

“Şehirleri boşaltın” sloganını boşa atmıyorum. İşsizlik, gizli işsizlik, genç işsizlik rakamlarını biliyorum. Ülkemizin sermayesi Anadolu toprağıdır. Tepeden başlayan bir umumî zihniyet değişimi, bir seferberlik gerekiyor.

İnsanımız (ki çoğu köylüdür) gözüyle görmez ise başarıya inanmaz. Kabalı gibi örnekler çoğaltılmalı. Diploması elinde boşta kalmış gençler, vatandaş bu “Hicret”e inanmalı.

Ardısıra “Bir Şehir Kurmak” nasıl olur. O gelecek.

Kaynak: Yeni Şafak 

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun