Anasayfa KitapKitap-Değerlendirme İş Yerinde Merhamet

İş Yerinde Merhamet

by

Izdırabı Azaltmak: Merhamet

Kadîm Arayış: Sessiz Güç 

İnsanın, fiziksel yönü yanında duygusal yönü daha çok vardır. Duyguların yönetimi, azaltılması ve arttırılması büyük bir meseledir. Zıt duygular çatışmayı getirdiği gibi uyumlu duygular da tamamlayıcılığı getirmektedir. Duygu yönetimi birey ve toplumu ilgilendiren ve etkileyen bir güçtür. İyi ve kötü özellikler duyguların iki temel ayırımıdır. Keza bu iki yol seçeneği veren iyi ve kötü duygular her an bizimle yaşamaktadır. 

Enliven Work isimli inovasyon şirketin kurucusu ve genel müdürü, Stanford Üniversitesi’nde araştırmacı olan Dr. Monica C. Worline; ticari ve benzeri kuruluşlarda merhametli liderliği yaşamayı ve öğretmeye çalışmaktadır. İş sanatkârlığı, yüksek kaliteli irtibatlar ve iş yerlerinde anlam üretiş üzerinde çalışan Dr. Jane E. Dutton; Ross School of Business’daki İşletme ve Psikoloji fakülteleri üyesi, Robert L. Kahn Seçkin Üniversite profesördür. 

Anlamlı ve amaçlı bir yaşam sürdürme ihtiyacı, kişisel çıkar ve önemseme ihtiyacı ile insanlarda bulunan bu üç temel ihtiyaçtan “Merhamet”; önemseme ihtiyacının ilacıdır. İş hayatında verimlilik ve kaliteyi getiren temel unsurlardan bir tanesi de “Merhamet”tir. İki bilim kadının Monica ve Jane’nin şirketlere yardımcı olma deneyimleriyle “İş Yerinde Merhamet” adlı çalışmalarıyla iş hayatında iyi ilişkiler kurulması ve korunması için merhamet duygusunun önemi ve gerekliliğini savunulmaktadır. İnsan ilişkilerini güçlü kılmak, İş hayatının kalite ve verimliliğini arttırmak niyetiyle merhamet kavramını varoluş, kavrayış, tasarlayış yönleriyle dört kısım on üç alt başlık ile sunulmaktadır. 

Hâliyle hâllenmek, derin bir duyuş ve iletişimi karşı cinsle yapmak; “Merhamet” ile alakalıdır. İki özne arasında ki iletişimin gerçekleşmesiyle ortaya çıkan “Merhamet” duygusu, zor ya da kötü bir durumu yaşayan birisine karşı acıma duygusuyla iyilik ve lütufla karşılık vermektir. Hür iradeyle acıma duygusunun âhlakî bir değer taşıması için onun acıdığı kişinin ihtiyacını gücü ölçüsüyle karşılaması gerekmektedir. Âhlakî bir ölçüyle merhametin ızdırap, elem gibi hissiyatların karşılığını bir cevap olarak görmesiyle mümkün olmayan bir diyaloğun mümkün hale getirmesine sebep olacaktır. Böylece insan ilişkisinin aile, iş hayatı gibi ortamlarda iyileştirici, onarıcı bir güce sahip olacaktır. “İş yerinde merhamet nedir?” ile başlayan bu kitapta merhametin anî ve zor olan ızdırap duygusuna karşı iyileştirici bir güce sahip olduğunu ve gerekli olduğu üzerinde durmaktadır. 

Monica ve Jane, iş yerinde merhametin önemi ve tanımı hakkında şöyle önemli vurgular yapmaktadırlar:

  • Merhamet, ızdırabı dindirmek için duyulan ve uygulamaya konan arzudur.
  • Merhamet; ızdırabı fark etmeyi, yorumlamayı, empati kurmayı ve ızdırabı dindirmek için harekete geçmeyi içine alan dört aşamalı bir süreç olarak tanımlanır. 
  • Hastalık, incinme, kayba uğrama, boşanma, mali sıkıntılar ve iş dışı kaynaklı diğer ızdırap biçimleri kişiyi iş yerinde de etkiler.
  • Örgütsel küçülme, yeniden yapılanma, değişim süreçleri, ağır iş yükünün yol açtığı bunalım, performans baskısı, değersiz görülme duygusu, saygısızca muameleler ve diğer örgütsel süreçler iş yeri kaynaklı ızdırap biçimleridir. 

Karakter ile ilgili olan merhamet duygusu; yönetici, çalışan ve müşterileri bireysel olarak kapsadığı gibi kurumun çalışan kadrosu, yöneticilerde koordinasyon ve müşteri kesimi gibi grupları da etkileme gücüne sahiptir. Bu yönüyle kitapta iş yerinde merhametin önemi ve faydası hakkında tespitler vermektedir. Bir tespit olarak müşteri bağlılığıyla kurumların mali direnci, kârlığına ve küçülmeye gidildiğinde merhamet kurtarıcı bir rol oynadığını iddia eder. Merhametin yaratıcılık ve öğrenim gibi insana dayalı kabiliyeti istikrarlı hale getirir. Merhametin sağladığı fayda ile altı stratejik türü için önemli olduğunu vurgular. Bunlar: İnovasyon, hizmet kalitesi, iş birliği, yetenekli insanları başkalarına kaptırmama, çalışanlarla müşteriler arasındaki sadakatli bağlanışa ve değişime uyum sağlama kabiliyeti. 

Merhamet, insan duygusunun iç hassasiyetinden dışa yansıyan tavır ve davranışlarının bir sürecidir. Benliğimizle olan diyalogumuzdan çevremizle olan diyaloglarımıza kadarki hislerimizden bir histir, merhamet. Kitabın ikinci kısmına geldiğimizde merhametin dört boyutu – fark ediş, yorumlayış, hissediş ve eyleme geçiş – ele almakta, iş hayatında kişisel ve kişiler arası hangi süreçleri kapsadığı açıklanmaktadır. İnce düşüncelerin bir yansıması olan merhamet kabiliyetinin iş ortamında fark edişleri, düşünceleri, hissedişleri ve davranışları “küçük hareketler” ile “büyük izler” bırakabilir. 

Her zaman yaşadığımız olayların aynı gibi görünen fakat farklı ve görünmeyen yönleri vardır. Görünenin içinde görünmeyeni görmek, anlamak ve fark etmek her insanda bulunan bir kabiliyet olmasıyla beraber her insanın kullanamayacağı bir durumdur. Jane ve Monica, fark edilmeyen ızdırabın asla merhametle buluşamayacağını aktararak iş yerinde merhameti uyandırışa açan ilk kapının fark ediş olduğunu vurgularlar. 

Merhametin etkili olması için hissedişin olması şarttır. Merhameti eyleme dönüştüren birçok düşünsel çeşitlilik vardır. Bu düşünsel çeşitliliklerden bir tanesi de “empati”dir. Empati, bir başkasının duygularını biliş, bir başkasının hissettiklerini hissediş, kendini bir başkasının yerine koyuş, bir başkasının derdiyle dertleniş gibi çok sayıda insanlar arası irtibat sürecini kapsamaktadır. Kitapta iş yerinde merhametin hissediş safhasının empatiyle nitelenmektedir. Merhametin özdeşlik hissetmemizin iki biçimi üzerinde durmaktadır: ilki idrak ile bir başkasının bakış açısından görüş, diye nitelenmektedir. İkincisi; duygularımızla, bir başkasının maruz kaldığı sıkıntılara ilgi duyma yeteneğimizle ilgili olup, empatik kaygı diye isimlendirilir. Kitabın ahenk sağlanış, empatik dinleyiş, bilinçli farkındalıkla dolu dikkat gibi konularla merhametin mümkün olma becerileri geliştirmekle alakalıdır. 

İş yerinde merhametin eyleme, harekete geçmesi konusunda Jane ve Monica kitaplarında “merhametli ameller” tabirini kullanırlar. Izdırabı hafifletmek için eylemlerinin doğaçlama, yaratıcı olmaları ve benzersiz, kendine özgü ihtiyaçları karşılamak için başarılı bir şekilde tasarlamaları durumunda onları “merhametli ameller” olarak nitelenmektedir. Bunun iki şekilde faydası olduğunu belirtilir: ızdırabı hafifletir ve işin devam etmesini temin eder. 

Kitabın üçüncü kısmı örgütlerde merhamet yetkinliği uyandırışı konusunu ele alır. Liderlerin, yöneticilerin, çalışanların ve değişim faillerinin bütününü kapsayan merhamet yetkinliğinin nasıl uyandırabileceklerine bir pencere açıyor. Kitabın bu kısmında birey olarak değil de örgütlerin bir bütün olarak merhamet eylemlerinin nasıl olması gerektiği, hakkında bilgi vermektedir. Bu yönüyle merhamet yetkinliğini tasavvur ediş, kavrayış, tasarlayış ve liderlik ediş konularını sırasıyla anlatılmaktadır. 

Kitabın dördüncü son kısmında ise iş yerinde merhameti uyandırış planları anlatılır. Sırasıyla iş yerinde merhamet için kişisel plan, örgütün yetkinlik edinmesi için plan ve iş yerlerinde merhameti engelleyiciler alt ediş ile temelde bu üç bölüm anlatılmaktadır.

İki bilim kadının deneyim, tecrübe ve rehberlikleri ile bilgi birikimleriyle “İş Yerinde Merhamet” kitabında örnek vakalarla, bilimsel verilerle ve yönlendirici önerileriyle bir rehber çalışma ortaya çıkmıştır. Merhametin sessiz bir güç ve verimlilik yönüyle insan ilişkilerini geliştirmesi özelinde bahsedilmektedir. Günlük hayatta insan verimliliğini ve kalitesini düşüren düşünsel ve hissi yönleri kitapta “ızdırap” kelimesiyle tanımlamıştır. Izdırabı azaltmak, yok etmek ise merhamet duyuşuyla onarılacağını vurgular. 

Yunus ÖZDEMİR

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun