Anasayfa Araştırma Ticarette Rol Modelin Kim?

Ticarette Rol Modelin Kim?

by

“Bir maldan belirli bir oranın üzerinde kâr elde etmek hukuken meşru olsa bile ahlâken meşru değildir” diyen Gazali’ye göre alışverişte adalet şartlarına riayet eden satıcının bile aşırı kâr sağlaması zulümdür.

Malı az bir kârla ama pek çok miktarda satmak bereketin kaynağıdır.

Buna örnek de servetini defalarca dağıtarak sıfırlayıp sonra tekrar büyük servet sahibi olan son peygamber Hz Muhammed’in en yakın dostlarından (sahabe) Abdurrahman bin Avf’tır.

Gazali kimdir?

Gazzâlî Miladi 1058 yılında Horasan’ın Tus şehrinde doğmuş. 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesi’nde öğrenim görmüş. Büyük Selçuklu Devleti’nin veziri Nizâmülmülk tarafından Bağdat’taki Nizamiye Medresesi’nin baş müderrisliğine tayin edilmiş. Ancak dönemin siyasi çalkantıları arasında daha fazla kalamamış. Tus’a dönerek yaptırdığı tekkede müritleriyle birlikte sufi yaşamı sürdürürken 53 yaşında vefat eden dönemin en meşhur bilginlerindendir.

Gazzâlî’nin yaşadığı dönemde Bağdat’ta Abbasiler, Anadolu’da Büyük Selçuklu Devleti, Mısır’da Şiî-Fâtımîler, Avrupa’da ise Endülüs Emevî Devleti vardı.

Hepsinde de büyük siyasi iç çekişmeler yaşanıyordu.

Sahte peygamber Hasan Sabbah ve büyük alim Ömer Hayyam da Gazzâlî ile aynı çağda yaşayan tanınmış kişilerdir.

53 yıllık kısa hayatında 457 tane kitap yapmış, 75 tanesi bugüne ulaşmış.

En önemli ve meşhur eseri İhya-u Ulumuddin.

Prof. Dr. Sabri Orman, Gazali’nin İhya-u Ulumuddin eserindeki iktisada dair dağınık düşüncelerini bir araya toplayarak kitap haline getirmiş ve Prof. Dr. Sabri Ülgener’e ithaf etmiş. Muhammed Özbey de dünyabizim sitesinde kitabın tanıtımını yapmış. Haberden bazı parçaları paylaşalım;

**

Gazali’ye göre insan olarak en yüksek mertebeye çıkmanın altı yolu vardır;

1-Ticarette aşırı kâra kaçmamak.

2-Fakir ve zayıflarla alışverişte onlar lehine fedakarlıkta bulunmak.

3-Bedelin ve borçların ödenmesinde kolaylık sağlamak.

4-Ödemelerde sıkışana kolaylık sağlamak.

5-Sözleşmeden dönme isteğini kabul etmek.

6-Fakirlere para bulmadıkları takdirde hiç geri almamak üzere veresiye mal vermek.

**

İnsana dair yedi ahlaki özellik vardır;

1) İktisadi hayatta iyi bir niyetle yer almak.

Yani insan dilencilik yapmamalı ve başkalarına muhtaç şekilde yaşamamalıdır. Bununla beraber insan kazandıklarıyla dinine ve Müslümanlara destek olur, aile efradını geçindirir, adalet ve ihsana uyar.

2) Çalışan kişi yaptığı işle bir farz-ı kifayeyi yerine getirmeyi amaçlamalıdır.

Yani toplum açısından hayati önem taşıyan, yetenek isteyen işler tercih edilmelidir. Böylece toplumsal bir fayda gözetilmiş olur.

3) Dünya çarşısı ahiret çarşısına engel olmamalıdır.

Yani kişi çarşıda iş yaparken günlük ibadetlerini de ihmal etmeyecek.

4) İşinin başında Allah’ı anmaktan geri durmayacak.

Hayatı yaşamak bakımından cami, ev ve çarşı arasında hiçbir fark yoktur.

5) Çarşıya ve ticarete fazla düşkün olmamalıdır.

Bu hususta ölçü, geçim için yeteri kadarını kazanınca, kişinin dünya işini bırakıp “ahiret ticareti”ne yönelmesidir.

Mal ve para kazanmak insanın nefsini azdıracağı için ve onu dünyaya bağlayacağı için Gazali ne ifrata ne tefrite varmamızı istiyor.

6) Sadece haramdan sakınmakla yetinmeyecek, şüpheli şeylerden de sakınmalıdır.

Yani hukuki bakımdan ruhsat verilen şeylere itibar etmeyip, bu hususta kendi kalbine danışmalı, onun onayını da almalıdır.

Gazali helal olan şeylerin de bir mertebesinin olduğunu, bir müslümanın ‘helal’lerden bile sakınması gerektiğini belirtiyor.

7) İş ilişkisinde bulunduğu herkesle aralarında geçen işlemlerin takip ettiği seyri dikkatle kontrol etmelidir. Çünkü kendisi kontrol edilmektedir ve ilerde hesaba çekilecektir.

Gazali, insanın, ticarette ve para kazanma eyleminde toplumsal bir yönünün olduğunu söyler ve insanın kazancının “nereden” ve “nasıl” olduğuna dair büyük bir önem verir.

İnsanın iş ilişkisinde bulunduğu şahıslar da o insan için bir hayli önemlidir. Çünkü muhatap haram bir mal ya da faiz parası kullanıyorsa, bu, o malı ve parayı kullanan diğer kişiyi de etkiler.

Gazali’ye göre helal kazanç sağlamaya çalışmak diğer dini vecibeler arasında anlaşılması ve uygulanması en zor olandır.

Banka kredisiyle iş yapmayanların enayi olarak görüldüğü bir zaman diliminde yaşadığımız için bu zorluğun boyutunu tahmin edebiliyoruz.

Yaşar Süngü

Kaynak: Yeni Şafak

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun