Anasayfa Makale Fıkhi Açıdan Maaş Promosyonları ve Katılım Finans Sistemi İçin Alternatif Ürün Önerisi: Karz Limiti

Fıkhi Açıdan Maaş Promosyonları ve Katılım Finans Sistemi İçin Alternatif Ürün Önerisi: Karz Limiti

by

Katılım Finans Kurumları (KFK) Tarafından Verilen Promosyonlar

Konvansiyonel bankalar tarafından verilen promosyonlar konusundaki hükmi çekinceler Katılım Finans Kurumları (KFK) tarafından verilecek promosyonlara ilişkin alınan kararlarda da kendisini göstermektedir. Buna göre Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Danışma Kurulu tarafından KFK’ların verecekleri promosyonlara ilişkin 31.10.2019 tarihinde aşağıda zikredilen hüküm karar bağlanmıştır.

TKBB Danışma Kurulu: KATILIM BANKALARININ VERECEĞİ PROMOSYON TALEP ÖZETİ

Katılım bankalarının maaş ödemelerine aracılık yapmaları ve bu bağlamda promosyon ödemelerinin meşruiyeti konusunda Danışma Kurulu görüşünün bildirilmesi talep edilmektedir.

KARAR:

Katılım bankalarının, katılım bankacılığı ilke ve standartlarına aykırı olmayan alanlarda faaliyet yürüten kurumların çalışanlarına ait maaşların/ücretlerin dağıtılmasına aracılık yapmalarında ve kurum çalışanlarına promosyon ödemelerinde bir sakınca yoktur. Ancak katılım bankası ile maaş dağıtan kurum veya çalışanları arasında yatırılan maaşın belli bir süre bankada kalmasına dair bir şart ileri sürülemez.

GEREKÇE: Maaş dağıtım hizmetinde aracılık eden kurumlar, birtakım avantajlar elde ettiğinden bu tür aracılık hizmetlerine talip olmaktadırlar. Katılım bankaları da elde edecekleri avantajları dikkate alarak kendi ilke ve standartlarına uygun alanlarda faaliyet gösteren kuruluşların maaş/ücret dağıtımına aracılık edebilir ve kuruma ve/veya çalışanlarına promosyon şeklinde ödeme yapabilirler. Bu ödemeler hibe kapsamında değerlendirildiğinden katılım bankacılığı ilke ve standartlarına aykırılık teşkil etmez. Fakat sözleşmede katılım bankası ile maaş dağıtan kurum veya çalışanları arasında yatırılan maaşın belli bir süre bankada kalmasına dair bir şart yer aldığı takdirde ödenen promosyon paranın bekleme süresinin karşılığı olacağından katılım bankacılığı ilke ve standartlarına uygun değildir. En doğrusunu Yüce Allah bilir

Zikredilen karardan anlaşıldığına göre TKBB Danışma Kurulu da promosyonların hibe mahiyetini içerdiği kanaatindedir. Dolayısıyla promosyonların verilmesinde hibe hükümlerinin geçerli olması gerektiği ve KFK’lar tarafından bu kapsamda promosyon ödenmesinde herhangi bir sakıncanın bulunmadığı belirtilmektedir. Ancak gerekçeli kararda da açıklandığı üzere hibe hükümlerinin dışına çıkabilecek ve promosyonu hibe kapsamında değerlendirmeye engel olacak bir şart ya da sözleşme maddesinin eklenmesi halinde katılım finans ilkelerine aykırılık taşıyacağı kabul edilmektedir. Bu minvalde promosyon karşılığında belli bir süre maaşın kalmasına ilişkin sözleşme yapılması karşılıklı bedellerin değiştiği ivazlı hibe gibi bir akde çevirecek ve faizli işlem şüphesini ortaya çıkaracaktır.

Bu karara istinaden KFK’lar sözleşme sırasında maaşın belli bir süreyle bankada kalması konusunda herhangi bir şart ileri sürülmeden promosyon ödemeleri yapabilmektedir. Ancak değinildiği üzere maaşların bankalar üzerinden ödenmesi gerektiğine ilişkin kanun31 ve tebliğler32 bu şartın ileri sürülmesini zımnen zorunlu tutmaktadır. Dolayısıyla maaşlar ilgili mevzuat uyarınca belli bir gün öncesinde bankaya yatırılmakta ve KFK’lar tarafından kullanılmaktadır. TKBB Danışma Kurulu tarafından alınan kararda ise maaşın belli bir süre bankada kalmasına ilişkin şartın kurumun taraf olduğu sözleşmelerde de bulunamayacağı açıkça belirtilmektedir. Dolayısıyla sözleşmede her ne kadar açıkça yer almasa da mevzuat uyarınca önceden yatırılması ve maaşın belli bir sürede bankada kalması zorunlu olduğu taraflarca bilinmekte ve buna göre hareket edilmektedir. Mevzuatın gerekliliklerini bir örf gibi kabul etmek mümkün olursa bu durum “Örfen maruf olan şey şart kılınmış gibidir”33 külli kaidesi kapsamına gireceğinden sözleşmede şart kılınmış gibi sayılacaktır. Bu açıdan bakıldığında KFK’lar tarafından verilen promosyonlarda da karşılıksız bir hibeden öte önceden yatırılacağı bilinen maaşların karşılığı olarak verildiği şüphesi ortaya çıkacaktır.

KFK’lar tarafından belli bir süre bankada kalan maaşlar faizli işlemde kullanılmadığı için verilen promosyonların faizli gelirin payı olduğu söylenemez. Ancak maaşın KFK tarafından kullanılması neticesinde elde edilecek kârın personele verilmesi söz konusudur. Bu durumda bir hibeden ziyade ortaklık (mudarebe) sözleşmesinden bahsedilebilecektir. Bu da KFK tarafından henüz kâr ya da zarar edileceği belli olmadan ve elde edilmemiş potansiyel kârın ortağı olduğu peşin olarak maaş müşterisine verilmesi problemini ortaya çıkaracaktır. Mudarebe akdinde ise kâr belli olmadan dağıtım yapılması meşru değildir. Kanaatimizce bu sebeple TKBB Danışma Kurulu tarafından maaşın bankada kalmasına yönelik şart ileri sürülemeyeceği belirtilmiştir.

Sonuç olarak alınan bu alınan karar ile konvansiyonel bankalar tarafından yapılmış olan promosyon sözleşmelerinin TKBB Danışma Kurulu’nca da meşru görülmediği dolaylı olarak çıkmaktadır.

PROMOSYONA ALTERNATİF KATILIM FİNANS ÜRÜN TEKLİFİ: KARZ LİMİTİ

Bankalar ve kurumlar tarafından yapılmakta olan promosyon uygulamalarının yukarıda değinildiği üzere, fıkhi açıdan meşru olduğunu söylemek pek mümkün değildir. Nitekim bu nedenlerden ötürü KFK tarafından promosyon sözleşmeleri, TKBB Danışma Kurulu’nun kararından da anlaşılacağı üzere güncel şekli ile yapılamayacaktır. Bu ise KFK’ların çalışan ya da emeklilerin maaşlarının dağıtımında aracı olmasını oldukça sınırlamakta ve konvansiyonel bankaların maaşların dağıtımında söz sahibi olmasına sebep olmaktadır. Bu durum KFK’ların ulusal ve global finans sistemi içerisindeki paylarının genişletilerek faize alternatif üretme çabalarını da sekteye uğratmaktadır. Öte yandan toplum içerisinde azımsanmayacak oranda faiz hassasiyeti bulunan kişilerin promosyon ile zorunlu olarak faizli bir işleme yönelmesine neden olmakta ve bu kişiler için faiz dışı bir alternatif sunulamamaktadır. Bu durum promosyon uygulamasına alternatif olabilecek ve gerek devletin gerek KFK’ların gerekse toplumun bu yöndeki talep ve arzularını karşılayabilecek bir uygulamanın geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu minvalde fıkhi açıdan meşru ve dolayısıyla katılım finans ilke ve kurallarına uygun olacağı düşünülen ve promosyon yerine kullanılabilecek alternatif bir ürün olan “Karz Limiti” uygulaması teklif edilmektedir. Uygulamanın teorik mahiyeti ve finans sektörüne pratik açıdan katkısı aşağıda açıklanmaktadır.

Uygulamanın Teorik Altyapısı

Karz Limiti uygulamasının temeli İslâmi sözleşmeler arasında oldukça geniş yer bulan ve hem dünyevi hem de uhrevi açıdan fayda yönü olan karz-ı hasen uygulamasına dayanmaktadır. Bilindiği üzere karz-ı hasen İslâmi finans sisteminin temel sözleşmeleri arasında bulunmakta ve ihtiyaçların faizsiz şekilde giderilmesini sağlayan bireysel borçlanma imkânını sağlamaktadır. Dolayısıyla karz, faizsiz borç verme uygulamasıdır ve verilen borç sayesinde ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçları giderilmekte bu sayede gelir dağılımındaki dengenin korunabilmesi gerçekleşebilmektedir. Öte yandan borç veren kişi tarafından ise maddi karşılık beklenmeden yapılan bu işleme yönelik karşılığın Allah tarafından maddi ve manevi olarak verileceği bilinmektedir. Bu sebeple bu kavram “güzel borç” anlamında “Karz-ı hasen” adıyla İslâm finans sistemi içerisinde yer edinmiştir. Hem dünyevi hem de uhrevi bakımdan fayda sağlaması da buradan neşet etmektedir.

Karz-ı hasen uygulamasından yola çıkılmakla birlikte güncel finans sektörünün ihtiyaçları ve kişilerin maddi kaygıları da dikkate alınarak bu uygulama geliştirilmiştir. Buna göre teklif edilen uygulama ile KFK’ların finans sektörü içerisindeki payında ciddi artışlar gerçekleşebilecek, fıkhi meşruiyet mümkün olduğunca sağlanabilecek ve finansmana ihtiyacı olan kişilerin mikro düzeyde finansman ihtiyaçları karşılanabilecektir. Tüm bunların yanında mevcut konvansiyonel bir ürün katılım finansa uygun hale getirilmeden doğrudan katılım finans ilkelerine uygun yeni bir ürün geliştirilecektir.

  1. Katılım finans kurumu ile kişi ya da kurum temsilcileri arasında promosyon sözleşmelerinde olduğu gibi belli bir süre üzerinden maaş ödeme sözleşmesi yapılacaktır.
  2. Bu sözleşme süresince müşteri KFK’dan maaş almaya devam edeceğini taahhüt edecektir. Bu taahhüde uyulmaması halinde müşteri sözleşme gereğince elde edeceği haklardan vazgeçmiş olacaktır.
  3. KFK müşteriye sözleşme süresini aşmayacak vade ile bir karz limiti tanımlayacaktır. Bu limite istinaden müşteri sözleşme süresi içerisinde dilediği zaman kullanabileceği bir karz hakkı elde edecektir. Vade süresinin azami ne kadar olacağı yapılan sözleşmede açıkça belirtilecektir. Sözleşme vadesi ile azami karz vadesinin aynı süre olacak şekilde belirlenmesi sistemi daha işlevsel kılacaktır. Örneğin 3 yıl süre ile yapılan sözleşme neticesinde karz limiti vadesi azami 36 ay olarak belirlenebilir.
  4. KFK tarafından verilecek karzın azami miktarı yatırılan maaşın belli bir katı olacak şekilde belirlenecektir. Örneğin 1 yıllık yapılan sözleşmelerde maaşın 3 katı, iki yıllık sözleşmede 5 katı, 3 yıllık sözleşmelerde 8 katı gibi bir miktar belirlenebilir. Sözleşme vadesinin uzunluğuna göre belirtilen oran artırılabilecektir.
  5. Taraflarca sözleşme üzerinde mutabık kalınan karz limiti sözleşme süresi boyunca maaşlarda gerçekleşecek artışlar oranında güncellenecektir. Sözleşme başında belirlenen limit/maaş oranı bu yolla korunmaya devam edecektir. (Örnek: Sözleşme sırasında 12000 TL olan bir emekli maaşının karz limiti maaşın beş katı olan 60000 TL olarak belirlenmişse maaş 15000 TL ye çıktığında 75000 TL olarak güncellenecektir.)
  6. Belirlenen karz limiti müşteri tarafından sözleşmenin geçerlilik süresince istenilen tarihte kullanılabilecektir. Ancak karzın vadesi sözleşme vadesini geçemeyeceğinden sözleşme tarihinden sonraki aylarda kullanılan karzın vadesi azami süre olarak kısalacaktır. (Örnek: 1 yıllık yapılan sözleşme tarihini müteakip 6. ayda kullanılan karzın vadesi doğal olarak en fazla 6 ay olabilecektir.)
  7. Müşteri belirlenen karz limitinin tamamını kullanabildiği gibi bir kısmını da kullanabilecektir. Yine alacağı karza ilişkin azami vadeyi seçebileceği gibi daha kısa vade de talep edebilecektir.
  8. Kullandırılan karzların geri ödeme toplamı mutlaka kullandırılan miktar kadar olacaktır. Dolayısıyla kâr payı, dosya masrafı, enflasyon farkı vb. herhangi bir isim altında fazladan bir miktar kesinlikle alınmayacaktır.
  9. KFK tarafından kullandırılan karzın geri ödemelerinin teminat altına alınabilmesi için aylık geri ödeme miktarları yatırılan maaş üzerinden otomatik ödeme talimatı ile alınacaktır.
  10. KFK gerekli gördüğü hallerde karz limitinin kullandırılması için rehin, ipotek vb. gibi ek teminatlar talep edebilecektir.
  11. Kullandırılan karzın geri ödemelerinin vade bitimi ya da erken kapama gibi yollarla tamamlanması halinde karz limiti güncellenecek ve yeni bir karz işlemi yapılabilecektir. Ayrıca limitin altında bir kullanım söz konusu olması halinde kalan limit kadar ikinci bir karz kullandırma da yapılabilecektir.
  12. KFK sözleşme sırasında karz limitini taahhüt etmenin yanında karz limitinin kullanımına ilişkin ek tekliflerde bulunabilecektir. (Müşterinin diğer finans kurumları ya da bankalara olan kredi ve kredi kartı borçlarının karz limiti uygulamasıyla kapatılarak borcun karz yoluyla yapılandırılması teklif edebilir.)
  13. KFK tarafından karz limiti uygulamasına özel bir katılım fonu oluşturulacaktır. Oluşturulan bu özel katılım fonunun işleyişinde çoğunlukla KFK’nın kendi iştirakleri ile yapacağı mudarebe ve müşareke türü ortaklık ürünleri ve emtia, sukûk, kira sertifikası gibi yatırım kanalları kullanılacaktır. Güncelde KFK’lar tarafından çoğunlukla kullanılan murabaha işlemleri fon içerisinde asgari düzeyde bulunacaktır. Böylelikle fonun risk/kazanç durumu konvansiyonel bankaların faiz oranlarından olumlu yönde farklılık arz edebilecek ve KFK’ların faize benzediği yönündeki algının önüne geçilebilecektir.
  14. KFK oluşturulan bu fona kullandırılan karzların yatırılmasını müşteriye teklif edebilecektir. Böylece karz limitini kullanmaya ihtiyaç hissetmeyen müşterilerin alacağı karz ile bu fona yatırım yapması sağlanabilecektir. Bu sayede kişiler bireysel tasarrufa yönlendirilecektir. Öte yandan KFK kendi yatırım portföyünü geliştirecektir.

Bir örnek üzerinden sistemin işleyişini anlatabiliriz. En düşük emekli maaşı 2023 yılı itibariyle 7500 TL olarak belirlenmiştir. Katılım finans kurumu bu maaşın 10 katı oranındaki meblağ olan 75000 TL’yi karz limiti olarak belirler. Emekli ile yapılan 36 aylık sözleşme neticesinde bu meblağ maksimum 36 ay vade ile karz olarak verilebilecektir. Emekli tarafından alınan karz 75000 TL / 36 Ay = 2083 TL aylık taksit olarak her ay geri ödenmek üzere maaşından kesilecektir. Müşteri aldığı bu karzı dilediği şekilde kullanabileceği gibi banka tarafından oluşturulmuş olan özel fonda yatırım olarak değerlendirmesi müşteriye teklif edilebilecektir.

 

 

Münir Yaşar Kaya & Doğan Öztürk


Editör Notu: Bu metin makaleden alıntıdır. Makalenin tamamına kaynaktaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Dergi Park

Görsel Kaynak:

Benzer Yazılar

Görüşlerinizi Paylaşabilirsiniz

    Mail Bültenimize Abone Olun